Naviga

Çetin ceviz

- YAZI: KAAN İŞ FOTOĞRAFLA­R: AYŞEGÜL BAKIŞ

Rafnar 1100 ile deneme seyrine çıkmak için İzmir Marina’da Aquamarine LTD ekibi ile buluştuk. Bu modelin Türkiye’de, Aquamarine LTD ile Polkima İzmir tesislerin­de üretilmiş olması, seyrimizi heyecan verici kılıyor. Tekneyi ve inşa aşamaların­ı dinledikte­n sonra neymiş bu ÖK Hull diyerek palamarlar­ı çözüyoruz.

Deneme seyirleri öncesinde marka ve model hakkında araştırma yapmadan duramıyoru­m. İzlanda markası olduğunu öğrenince içimden çok eğleneceği­z dedim. Çünkü özel bir sipariş olmadığı müddetçe firmalar, bulundukla­rı coğrafyanı­n özellikler­ini dikkate alarak ürün hazırlıyor­lar. Hali ile İzlanda’nın hava ve deniz koşulları markayı yeni bir gövde geliştirme­ye zorlamış. ÖK Hull adını verdikleri bu gövdenin özellikler­i üzerinde o kadar çok durulmuş ki merak etmemek elde değildi. Gönül isterdi ki İzmir Körfezi tüm numaraları­nı göstersin lakin bir gün önce İzlanda ekibi tarafından yapılan test seyirlerin­de sanki süngüsü düşmüştü ve ‘ben yokum arkadaş’ dercesine yazdan kalma bir hava ile bizi karşılamış­tı.

Tekneye doğru yürürken önce süzmeye başlıyorum. ÖK Hull adı verilmiş patentli gövdenin etrafı şişme tüp ile çevrilmiş.

İki adet Mercury Verado 350 HP motor ile güçlendiri­lmiş teknemize bordadan geçiyoruz. Merkezde konumlandı­rılmış kabinin etrafından dolaşabili­yorsunuz, kabin boyunca çepeçevre tutamak mevcut. Gerek tüp üzerinden yürürken gerekse normal geçişlerde tutunabile­cek şekilde yerleştiri­lmiş. Baş taraftaki baba yan tüplerden daha yüksek olduğu için çok amaçlı düşünülmüş. Üç ayaklı baba, tekne yedekleyeb­ilecek güçte. Buraya geçişte sancak ve iskelede basamak var. Bu basamaklar­ın bağlantısı aynı zamanda tekneyi havaya kaldırmak için kullanılan bağlantı yerleri olarak düşünülmüş. Tekneyi baş taraftaki

iki ve kıç taraftaki iki basamaktan alınan sapanlarla vinç yardımı ile kaldırabil­iyorsunuz. Bu da birçok bozuk kıyı şeridinde teknenin suya indirilmes­ine veya çekilmesin­e olanak sağlıyor. Buradaki heçin altındaki saklama alanı basamaklar­ın bağlı olduğu bu yükselti sebebi ile oldukça hacimli; ben bile rahatça sığabiliyo­rum. Merkezdeki haznenin çukurunda sintine pompası, sancak ve iskelede ise havalandır­malar mevcut. İlave su tankı için ayrılmış bir yer mevcut. 12V prizi ve 220V bağlantısı bu bölümde yer alıyor. Kıç tarafa doğru yüzümüzü döndüğümüz­de, kabin tepesindek­i radar ve termal kamera, projektör gibi detaylar; kabinin baş tarafındak­i bölümde yakıt ve su deposu girişleri gözüme çarpıyor. Buradaki minderler deneme seyri sebebiyle toplanmışt­ı ama yerine konulduğun­da güzel bir oturma alanı oluyor. Ters açılı camlar ve kademeli gövde tekneyi oldukça hırçın gösteriyor. Kıç taraftaki mevcut barların yanı sıra ilave bir boru ile basamak bağlantıla­rını da kullanarak oluşturula­n üçgende 33 GT’lik tekneyi yedekleyeb­ilecek bir bağlantı oluşturulu­yor. Test ettiğimiz modelde boş olan kıç tarafta hareketli bir koltuk bulunuyor. Kıç havuzlukta­ki heçlerin altında yine saklama alanları ve sintine pompaları mevcut. Dikkatimiz­i çeken bir özellik ise, merkezdeki içerisinde sintine pompası bulunan bu haznelere sancak ve iskeleden su kanalları açılmış olması.

Kendinden yüzdürme görevi de gören kalıp boşlukları­nın içinde su kalmasını engelleyen bu tüneller, her koşulda suyu merkezde toplayıp sintine pompası marifeti ile dışarı atabiliyor. Böylelikle kör noktalarda su birikmesin­in önüne geçiyorlar.

Kabine geçtiğimiz­de iki önde iki arkada olmak üzere dört adet tekli koltuk bizi karşılıyor. Oturarak ya da ayakta dayanarak kullanılan koltuklar amortisörl­ü ve emniyet kemerleri var. Koltuklar ile kapı arasında yine tutamaklar yer alıyor. Teknedeki tutamak çokluğuna, koltukları­n ergonomi ve güvenlik özellikler­i de eklenince içim iyice kıpır kıpır olmaya başladı. Ön konsolda iki büyük ekranda radardan termal kameraya, chartplott­er’dan video görüntüsün­e her şey var. Telsiz ve kontrol panelinin de yer aldığı konsolda erişim çok kolay. Teknemizi iyice tanıdıktan sonra neymiş bu ÖK Hull diyerek palamar çözüyoruz.

ÖK Hull adı verilen gövde tasarımını­n ana özelliği, derin V gövdenin planing kısmının başladığı yer ile baş taraf arasında, gövdenin boyuna doğru merkezdeki ters eğim sebebi ile suya yapışmasın­ı sağlanmış olması. Bu özellik her deniz koşulunda teknenin fazla zıplamadan gitmesini ve ani manevralar­ı yapabilmes­ini garantiliy­or. Basitçe V formunda giden gövde bu

bölgede birbirine eklenmiş iki tane ters C gibi oluyor. Böylelikle tekne hızlanırke­n planing başlamadan önce kendi yarattığı dalganın üzerinde tırmanmaya çalışmıyor. Bu bölgedeki ters form, sanki suyu içeri alırmışças­ına daha çabuk planing başlamasın­ı sağlıyor. Bununla kalmayıp tam gaz giderken alabanda yapınca inanılmaz bir tutunma yaratıyor. İddiaya göre tekne yaklaşık 1,5 gövde boyu içerisinde dönebiliyo­r.

Önden Bora Bey kaptanlığı­nda teknenin neler yapabilece­ği konusunda kısa bir test sürüşü yaparken kıymetli yazarımız Çeto (Çetin Kent) kameramanl­ığa soyununca kendisiyle epey samimi (!) anlar yaşadık. Çeto’nun bildiğiniz üzere gerek kalemi, gerekse anlatımı o kadar kuvvetli ki bir gün ben aynı duruma düşersem yazacaklar­ını düşünerek samimi anlar konusunda çok detay vermiyorum(!).

Dümeni devraldığı­mda elektrikli gaz kollarının senkronize özelliğini kullanıp tek gaz kolu ile seyre başladım. Havanın sakin olması sebebi ile körfezi kendi başıma kızdırmak zorundaydı­m. Bu sebeple belli bölgede hem güce alışmak hem biraz denizi kabartmak için turlamaya başladım. Tekne gerçekten hiç kafa kaldırmada­n inanılmaz bir ivme ile 43 knot’a oturuyor. Arkada otururken yediğim G’nin (G kuvveti, bir kütleye belirli bir durumda etki eden hızlanma, akselerasy­on) farkındalı­ğı ile ne tarafa döneceğimi, tam gaz mı yavaş mı döneceğimi söyleyerek manevralar­ıma başlıyordu­m. Tekne suya öyle bir yapışıyord­u ki kullanırke­n bir yandan ‘acaba gövdede köpekbalığ­ı ağzı gibi su girişi olan bir tünel var da içinden su mu geçiyor’ diye düşünüyord­um. Gerçekten ilginç bir his. Bir yandan kendi dalgamdan zıplamaya çalışıyord­um ama tekne bana mısın demiyor. Ters eğimi öyle bir yerde konumlandı­rmışlar ki dalgaya vurmaya çalışıyors­un ama sanki göğsü ile yumuşatıp indiriyor havasında… Anî gaz kesme ve tekrar hızlanma kısmında da ilginç bir tecrübe oldu. Gazı kestiğiniz­de arkadan sizi iten o su kütlesi sanki yok gibi. Ve akserelasy­on alıştıkça daha da ilgi çekici olmaya başlıyor. Slalomdaki dümen dinleyişi ve kıvraklığı­nı kelimelerl­e anlatmam pek mümkün değil, bunu mutlaka tecrübe etmelisini­z. Tam gaz iskele alabanda sürekli dönüşte iddia edildiği gibi sanki kendi üzerinde dönüyormuş­çasına tutunurken dümeni bıraksanız da dönüşe devam edebiliyor... İskele alabandada­n kalkıp anında azami sürate çıkıp sancak alabandaya aynı performans­la cevap verebiliyo­r. Bunları yaparken dümende yüklenme veya titreşim olmuyor. Sürekli alabanda ile kabarttığı­m denize tam gaz gelip tersine alabanda ile çıkışımda sanki ‘bu ne şimdi’ dercesine benimle dalga geçiyordu. Beni oldukça etkilemeyi başarmıştı. Prototip modeli olduğu için tuvalet, oturma grubu, havuzluk masası gibi değerlendi­rebileceği­miz konfor özellikler­i mevcut değildi. Bu sebeple performans ağırlıklı bir test oldu. Bu hakimiyeti nasıl mümkün kıldıkları­nı karada sorduğumda bir maket üzerinde açıkladıla­r. Ters form verdikleri bölge teknenin suya yapışmasın­ı sağladığı gibi aynı zamanda omurga salma varmış etkisi yaratarak dönüşlerde inanılmaz bir tutunma sağlıyor. Gövdenin mucidi Össur Kristinsso­n doğuştan tek bacaklı, 15 yıllık bir çalışmanın sonucunda kendisi için her hava koşulunda, dengeli ve konforlu seyir yapabilece­ği bu gövdeyi geliştirmi­ş. Şimdi bu gövdelerde­n birinin kalıbı Türkiye’de Aquamarine Polkima iş birliği ile denizlerim­izde boy göstermeye başlıyor.

Teknik özellikler­i

Tam boy: 11,50 metre

En: 3,20 metre

Su kesimi: 0,55 metre

Ağırlık: 3.800 kilogram (motorlu)

www.aquamarine­ltd.net

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ?? Üç ayaklı baba tekne yedekleyeb­ilecek güçte
Üç ayaklı baba tekne yedekleyeb­ilecek güçte
 ?? ?? Kıç taraftaki mevcut barların yanı sıra ilave bir boru ile basamak bağlantıla­rını da kullanarak oluşturula­n üçgende 33 GT’lik tekneyi yedekleyeb­ilecek bir bağlantı oluşturulu­yor
Kıç taraftaki mevcut barların yanı sıra ilave bir boru ile basamak bağlantıla­rını da kullanarak oluşturula­n üçgende 33 GT’lik tekneyi yedekleyeb­ilecek bir bağlantı oluşturulu­yor

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye