Evrendeki Her Şey Bir Hologram Olabilir mi?
Teorik fizikçi Juan Maldecena, evren ile bağlantılı bir model ortaya çıkardı. Bu modelde çekim kuvveti, parçalanamayacak kadar küçük stringlerin titreşimlerinden ortaya çıkıyordu ve bu, fiziğin köklü kurallarını yeniden boyutlandırılmasına yol açtı. İçerisinde çekim kuvveti tanımlanmayan basit bir evren anlayışının yerine, stringlerin karmaşık matematiği ile evrenin hologramdan ibaret olabileceğini söyledi. Evrenin başka tür yanılsamadan, içi boş bir hologramdan ibaret olduğunu söyleyebilir miyiz? Evrenimiz dışardan bakıldığında bir kara delik gibi gözükebilir.
Evrenimizin bütün geçmişi ve geleceği birer kara deliğin yüzeyine mi yazılı?
Bu durumda içinde bulunduğumuz evren, uzaylıların evrenindeki sıradan bir kara delik olacaktır! Stephen Hawking'e göre bütün kara delikler zamanla buharlaşacak. Evrenimizin 3 boyutlu olduğundan en ufak bir şüphemiz yok. Fakat son 20 yıl içinde ortaya konulan bilimsel verilerden biri bu teori ile çelişiyor. Holografik evren çalışma prensibinin matematik hesaplarına göre gerçekte bir boyut daha az olmalı. Bu durumda algıladığımız 3 boyutlu evren büyük kozmik bir ufukta aslında, 2 boyutlu bir resimden ibaret. Bu prensip ancak negatif eğriliklere sahip egzotik uzaylarda çalışılabildi. Bu teorik bakış açısı her ne kadar enteresan olsa da bu gibi uzaylar, evrenimizin de içinde olduğu uzaydan farklıdır. Viyana Teknoloji Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından elde edilen sonuçlar ise holografik düzenin zamanda yer aldığını öngörüyor. Leonard Susskind gibi Sicim teorisine yön veren çok sayıda fizikçi, evrenin bir hologram olduğunu düşünüyor. Buna göre evrendeki her şeyi, sizi, bizi, Dünya'yı “3 boyutlu bir kürenin 2 boyutlu yüzeyindeki yassı bir resimle” İfade etmek mümkün (iki boyutlu sinema perdesinin gerçek hayatın resmi olması gibi).
Holografik Çalışma Prensibi
En basit örnek, kredi kartlarının üzerinde 3 boyutlu gözüken fakat 2 boyutlu olan resimlerdir. Kütleçekimsel fenomen 3 boyutlu uzayda tamamlanır; 2 boyutlu uzayda kuantum parçacıkların davranışını sadece 2 boyut da hesaplar. Uzaylarda bazı özel değişik özellikler vardır. Nötr olarak eğrildiklerinde bir düzlemde çizgi boyunca fırlatılan cisimler eninde sonunda geri dönüyorlar. Düz uzayda yaşayabilecek kütleçekimsel teoriler yapılandırılmalıdır. Grumiller ve ekibi Edinburgh, MIT, Harvard Üniversitesi'nin işbirliği ile düz evrendeki tekabül prensibinin geçerliliğini onaylamak için birlikte çalışmışlardır. Bu araştırmalar Physcial Letters dergisinde yayınlandı. Evrenimizde geçerli olan en küçük zaman aralığı Planck zamanıdır. Evrenimizin ısıl ölüm teorisine göre 100 trilyon yıl yaşayacağını kabul edelim. Bu durumda dışarıdan bakıldığında kara deliğe benzeyen holografik evrenin, aslında iç içe geçmiş çok sayıda saydam küre yüzeyinden oluştuğunu söylemek doğru olur. Evrendeki bu küreler matruşka bebeklere benzetilebilir. İç içe geçmiş ama saydam oldukları için holografik evrene dışarıdan bakıldığında tek bir yüzey gibi görünüyorlar. Evrende olan bu tek bir yüzey aynı gazete basmak gibi matbaaya sarı, mavi, kırmızı olmak üzere 3 renkli film gönderiyor sanki. Bu bahsettiğimiz şey uzaylılar içinde geçerli. Bu olay, ufkundaki enformasyon okuyamayacağımız bir şekle bürünüyor ve başka evrenler hiç olmasa bile kara delikler için bu kural kendini korumaya devam ediyor. Kara deliğin içine düşen bu bilgiler asla ve asla silinmemekte. Ama bu enformasyon dışardan okunamıyor. Mesela kendinizi örnek alın, yeterince gerçek gözüküyorsunuz öyle değil mi? Evet diyelim ama şaşırtıcı ipuçları geliyor. Her şey siz, ben hatta Uzayın kendisi bile bir çeşit “hologram” olabilir! Yani gördüğümüz ve