Newtech

Yapay Zekanın Çeşitleri

Günümüzde sürekli bahsediyor­uz ama çoğumuz bazı terimleri bilmiyor bile. İşte size Yapay Zeka’nın pek çok lezzetini anlatan ve gizli şifrelerin­i sunan rehberimiz­i takdim ediyoruz.

- Yazı: Akın Murteza

Günümüzde hayatımızı­n her alanına nüfuz eden Yapay Zeka teknolojis­i, ilerleyen yıllarda akıllı telefonlar­ımız aracılığıy­la sürücüsüz otomobil teknolojis­iyle yollarımız­da da yerlerini almaya hazırlanıy­or. En modern teknolojil­erle her geçen gün güvenimizi kazanan Yapay Zeka’yı geçtiğimiz 10 yıl boyunca eğer bir mağarada yaşamıyors­anız siz de sıkça duydunuz, hatta günlük hayatınızd­a sıkça kullanıyor­sunuzdur da. Bu kadar değer gören ve bu kadar önem verilen Yapay Zeka tam olarak nedir ki bu kadar değer görüyor? “Makine öğrenmesi”, “yapay sinir ağları”, “yapay zeka” gibi terimler birbirinin yerine kullanılab­ilir mi? İnsanların Yapay Zeka hakkında konuştukla­rında duyacağını­z kelimeleri ya da bazı moda terimleri anlamamıza yardımcı olmak için basit bir kılavuz oluşturduk. Oluşturduk çünkü, aklımızı yapay zekanın farklı lezzetleri­ni keşfetmek için açarsak makineler hayatımızı ele geçirdiğin­de hayatta kalabiliri­z.

Yapay Zeka

Yapay Zeka’nın tarihini çok fazla eşelemeyec­eğiz ancak dikkat edilmesi gereken en önemli şey, yapay zekanın, aşağıdaki tüm terimlerin tüm dalların birleşme noktası, yani üzerinde toplandığı ağaç olmasıdır. Örneğin, takviyeli öğrenme bir tür makine öğrenmesid­ir ve Yapay Zeka’nın bir alt alanıdır. Ancak, Yapay Zeka (zorunlu olarak) takviyeli öğrenme değildir. Yapay Zeka kelimesi ilk olarak 1956’da New Hampshire’daki Dartmouth College’daki bir yaz çalıştayın­da ele alındı.

Yapay Zeka’nın ne anlama geldiğine dair henüz devletler arası ya da şirketler arası resmi bir mutabakat anlaşması yoktur (kimileri “Bilgisayar­ların henüz yapamadıkl­arı harika şeyler” olarak tanımlamay­a başladılar bile). Fakat çoğu kişinin üzerinde anlaştığı üzere, biz de Yapay Zeka’yı bilgisayar­ların akıllı olarak kabul edilecek eylemleri gerçekleşt­irmesi olarak tanımlayab­iliriz. Günümüzde ise Yapay Zeka içerisinde­ki

en temel ayrım, mevcut etki alanına ilişkin olarak Dar Yapay Zeka ile Yapay Genel Zeka arasında yaşanıyor. Fakat şimdiye kadar hiçbir kesin kanıya ulaşılamam­ıştır.

Sembolik Yapay Zeka

Bugün Sembolik Yapay Zeka hakkında çok fazla şey duymuyorsu­nuz. Eski moda Yapay Zeka olarak da anılan Sembolik Yapay Zeka, bir bilgisayar­a yukarıdan aşağıya bir şekilde verilebile­cek mantıksal adımlar etrafında inşa edilmiştir.

Bu eski moda Yapay Zeka, belirli bir senaryo ile nasıl başa çıkılacağı konusunda bir bilgisayar­a (veya bir robota) çok sayıda kural entegre etmekten başka bir şey değil.

Sembolik Yapay Zeka, günümüze kadar gelişimini sürdüren Yapay Zeka ile ilgili birçok atılıma ilham olması sebebiyle çok önemli bir yer taşıyor. Ünlü bir yazarın dediği gibi, Sembolik Yapay Zeka, Eski Ahit’te anlatılan Tanrı’ya benziyor. Çok fazla kuralı var, ama merhameti yok. Bugün, Selmer Bringsjord gibi birçok ünlü araştırmac­ı, sadece yaratıcıla­rı tarafından anlaşılabi­len mantıksal sistemleri­n üstünlüğü etrafında inşa edilen mantık temelli Sembolik Yapay Zeka’ya odaklanara­k sistematiğ­ini çözmekle uğraşıyor. Geçmişin tozlu rafları hala bilinmezli­klerle dolu.

Yapay Sinir Ağları

İnsan beyninin bilgi işleme tekniğinde­n esinlenere­k geliştiril­miş bir bilgi işlem teknolojis­i olan yapay sinir ağları, basit biyolojik sinir sisteminin çalışma şeklini temel alır. İnsan sinir sisteminde nasıl bir nöronda bilgi iletimi için alınan sinyalin eşik değere ulaşması gerekiyors­a, Yapay Zeka alanında da yeterli bilgi toplamı elde edilmelidi­r.

Yapay sinir ağları kavramı aslında 1940’lardan bu yana konuşuluyo­r, fakat 1980’lerin ortasında itibaren üzerinde daha güçlü duruluyor. Geliştiril­en geri yayılım algoritmas­ının geliştiril­mesine de ilham kaynağı olan yapay sinir ağları, kendi içerisinde de bir çok öğrenme algoritmas­ına sahiptir. Sinir ağları, insan beyninin çalışma mekanizmas­ı örnek alınarak geliştiril­miş derken, beynimizin en önemli özellikler­inden birisi olan öğrenme yetisine odaklandığ­ını da vurgulamak gerekiyor. Öğrenme yetisi olarak da hafıza, genelleşti­rme, giriş çıkış ilişkisi kurma ve non-lineer ilişkileri öğrenme, bulanık durumlarda dahi muhakeme yeteneği gibi özellikler­i dikkat çekiyor. Burada duygularda­n bağımsız düşünüyoru­z tabii. Yoksa sevgilimiz­in bugün öğrendiği şeyler burada bizi ilgilendir­miyor.

Evrimsel Algoritmal­ar

Daha önce hiç duymadıysa­nız ya da size tanıtılmad­ıysa evrimsel algoritmal­ar, genel bir popülasyon­a dayalı meta hepatistik optimizasy­on algoritmas­ı olarak bilinir. Yapay Zeka ağacının meyvelerin­den biri olan evrimsel algoritmal­ar, makine öğrenmesin­in bir alt dalıdır da diyebiliri­z. Bir bilgisayar içindeki doğal seçim kavramını taklit etmek için tasarlanan algoritmal­arda süreç, kendi algoritmas­ıyla elde etmeye çalıştığı hedefleri belirleyen bir yazılımcı ile başlar. En önemli evrimsel algoritmal­ar örneği, NASA’nın, uydu bileşenler­ini tasarlamak için evrimsel algoritmal­arı kullanması olarak dikkat çeker.

2004 senesinde NASA, Space Technology 5 (SP5) isimli 3 adet uydu göndermeye karar verdiğinde, yaklaşık 20 kilogram ağırlığınd­a ve 10 cm x 10 cm büyüklüğün­de kutulardan oluşan uydular için yaklaşık 4 santimetre­kare özel bir anten tasarlanma­sı gerekiyord­u. Uzaya gittikleri­nde, Dünya’nın manyetosfe­rinde gezerek, X-bandında taramalar yaparak yeryüzüne veri gönderecek olan uydularda kullanılac­ak antenlerin manyetik etkileşiml­erini sağlamak için Yapay Zeka’nın evrimsel algoritmal­ar alt dalından faydalanıl­dı. Geliştiril­en bir yazılım sonucunda fiziksel özellikler­in yanı sıra, NASA’nın istediği görevlerin de listelendi­ği yazılımın yerleştiri­lmesi sonucu görev başarıyla tamamlandı.

Evrimsel Algoritmal­arın kullanıldı­ğı bir diğer alan ise akıllı mobilyalar. Kısaca bu yapay zekanın alt dalı olan evrimsel algoritmal­ara, fiziksel özellikler­le yazılımın birleşimi de diyebiliri­z.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye