Teknoloji ile Mutluluğu Artırmak Mümkün
Teknolojiyi iyi yönde kullanarak kolaylıkla mutluluğunuzu artırabilirsiniz.
Teknoloji hayatımızın her anına dokunup, dönüştürüyor. İşimizi ve günlük yaşantımızı kolaylaştırıyor. Peki teknoloji ile bu kadar iç içe olmak bizi gerçekten mutlu ediyor mu? Birçoğunuzun bu soruya cevabının hayır olduğundan eminim. Tabii bu ‘hayır’da şüphesiz son bir yıldır evde ve sürekli online olmanın getirdiği bıkkınlığın payı da var. Hepimizin içinde daha basit bir hayat arzusu ve eskiye dönüş özlemi var. Peki teknoloji kullanımını sıfırlayıp, sosyal ağlardan ve ekran bağımlılıklarımızdan kurtulursak mutlu olacak mıyız? Bence bundan da birçoğumuz emin değiliz. O halde ne yapmalıyız? Cevap basit: Dijital çağda mutluluk için en doğru reçete teknolojiyi doğru ve abartısız kullanarak yaşayabilmenin yollarını bulmak gibi. Tabi bu kişisel bir mesele gibi dursa da herkesin işine yarayacak bazı orta yollar da mevcut. Bu yolları keşfetmek için ise önce mutluluktan ne anlamadığımıza bakmamız lazım. Mutluluk, zamansal olarak bir devamlılığı olsa da ve duygusal olarak yalnızca içinde bulunduğumuz akışa göndermede bulunan ‘anlık’ zevklerden ibaret. Bu hazzı çok sevdiğimiz birinden güzel sözler duyunca da alıyoruz, internetten uzun zamandır takip ettiğimiz bir kıyafeti indirimli alınca ya da Instagram’da bir paylaşımınız çok beğenilince de alabiliyoruz ve o an mutlu olduğumuzu düşünüyoruz.
Peki o anın ötesinde bu keyif alma hali ne kadar sürüyor? Yoksa online dünyada harcanan vakit ile gerçek hayattaki potansiyel mutlu anları kaçırmış mı oluyoruz? Teknoloji tüketimi de diğer tüm eğlence odaklı tüketim kavramları gibi sürekli mutluluğa değil anlık hazlara
endekslidir. Canımız sıkılınca telefona bakarız, tvye bakarız, tatlı yeriz vs. Kısa süre için can sıkıntımız gider. Ama sonra geri gelir. Çünkü vücudumuz hazza adapte olur. Haz adaptasyonu deniyor buna. Diğer bir deyişle can sıkıntısını bir şey yaparak çözmek geçici bir çözüm. Çünkü beyin aldığı doza bir süre sonra alışıyor. Yaptığımız şey yeteri kadar haz vermiyor. Beyin daha fazlasını istiyor. Her canımız sıkıldığında sarıldığımız akıllı telefonumuzla olan ilişkimizi düşünün. 5 dakika sosyal medyada gezindikten sonra, canımızın sıkıntısı gider ve telefonu bir kenara bırakırız. Birazdan tekrar sıkılır bu sefer 10 dakika oyun oynarız, sonra tekrar ve tekrar… Bu da aslında bağımlılığa giden yolun başlangıcı.
Teknoloji içinde bulunduğumuz dönemde hayatımızın o kadar fazla içinde ki, onla da olmuyor onsuz da. İster teknolojiyi sevin ister nefret edin, hayatımızdaki varlığını görmezden gelemezsiniz. Peki ne yapmalıyız? Hemen her yazımda altını çizdiğimiz gibi önce kendiniz, zihniniz ve duygularınız sonrasında etrafınızla ilgili farkındalığınızı geliştirmekle işe başlayın. Sadece teknolojinin değil diğer tüm etkenlerin sizi mutlu edip etmediğini anlamak ve buna göre bir yaşam sürmek adına en kritik olan bu. Sonrasında bu yolculukta bazı temel adımları hayatınıza entegre ederek teknoloji ile mutlu mesut bir yaşam sürebilirsiniz. Gelin şimdi teknolojiyi doğru kullanarak daha mutlu yaşamanın 5 yoluna bakalım.
Mutluluğunuzu teknoloji ile ölçmeniz mümkün
Şairin dediği gibi mutluluğun resmini çizmek pek mümkün değil belki ama mutlu olduğumuz anları ölçmek, üstelik bunu teknoloji ile yapmak mümkün. Mutlu bir insan olma yolculuğunda hem zihninizi hem bedeninizi eğitmeniz gerek. Bunda da teknoloji size yardımcı olabilir. En basitinden her gece yatmadan hemen önce, o gün başınıza gelen olumlu şeylerin bir listesini çıkarmaya çalışın. Sahip olduğunuz iyi bir fikir, ilginç bir sohbet, yediğiniz bir şey ve hatta değer verdiğiniz biri hakkında iyi haberler olabilir. Bu notları ‘Gratitude’ gibi bir günlük uygulaması üzerinde tutabilirsiniz. Bu, beyninizi olumlu deneyimleri kaydetmek ve hatırlamak için eğitmeye yardımcı olur, bu da mutluluğu daha sık ve daha kolay deneyimlemenize. Teknoloji sizi mutlu edecek yeni bir alışkanlık kazanma döneminde süreci ölçümleme konusunda da size destek olabilir. Söz gelimi yürüyüş alışkanlığı kazanma sürecindeki en büyük motivasyonuz zaman içerisinde adım sayınızdaki artışı ölçümlemektir. Bunun için
de teknoloji dünyasının bize sunduğu sayısız adım sayar uygulaması mevcut.
Başkalarına yardım etmek için teknolojiyi kullanabilirsiniz
Belki de, mutluluğu bulmak için teknolojiyi kullanmanın en iyi yollarından bir diğeri mutluluğun peşinde koşmak değil, başkalarına yardım etmektir. Bu tuhaf gelebilir, ancak araştırmalar bu savımı destekliyor. Bu konuda adım atmaya niyetli iseniz işinizi kolaylaştıracak teknoloji temelli sayısız sosyal girişim mevcut. Artık sadece fazlalık olarak duran eşyalarınızı satışa çıkarıp geliriyle eğitim için çalışan sivil toplum kuruluşlarına destek olmanızı sağlayan “Givin”, e-ticaret alışverişlerinde küsuratlarına bağışlanmasını sağlayan “Yuvarla” ya da sokakta yaşayan kedi ve köpeklerin beslenme, barınma, sağlık gereksinimlerini semt sakinlerinin karşılamasını sağlayan bir sosyal girişim “ortakmama.com”. Bu gibi onlarca sosyal girişim uygulaması üzerinden teknolojinin gücünü kullanarak çevremizdeki her canlının mutluluğuna katkı sağlamanız mümkün.
Basit bir meditasyon uygulaması ile hayatınızı değiştirebilirsiniz
Modern teknoloji birçok alanda bizim işimizi kolaylaştırsa da vücudumuzdaki stresi ve negatif enerjiyi artırdığı muhakkak. Gün içinde biraz sakinleşip nefes alarak bu stresi azaltmak ve mutluluk seviyemizi artırmak mümkün. Tek ihtiyacınız olan gün içinde uygun olduğunuz 5-10 dakika zihninizle, bedeninizle ve nefesinizle baş başa kalıp, onları fark etmek. İçinde bulunduğunuz ortamdan kaçıp, dağa bayıra gitmenize gerek yok. Bir çift iyi kulaklık ve doğru uygulama, gürültü ve karmaşadan kaçmanıza yardımcı olabilir.
Meditasyon konusunda Meditopia, Patika, Nefes, Studio Canlı gibi önerebileceğim sayısız uygulama var. Bu uygulamalar, uzun vadede farkındalığınızı geliştirmenize yardımcı olabilecek yapılandırılmış ve erişilebilir meditasyon rutinleri sunuyor. Yoğun ve stresli bir günde size destek oluyor. Meditasyon elbette yeni bir fikir değil, ancak giderek hızına uydurmakta sorun yaşadığımız dijital çağda bence her birey için sürdürülebilir mutluluğun anahtarı.
Akıllıcı seçimler yaparsınız, teknoloji sizi değil siz teknolojiyi yönetirsiniz
Mahremiyet ya da veri gizliliği, son yıllarda insan hayatında teknoloji özelindeki paradokslardan biri. Geçtiğimiz aylarda WhatsApp tarafından açıklanan yeni gizlilik sözleşmesine gelen tepkiler bunun Türk insanı açısından en sıcak örneği. Tabii kişisel veriler konusunda genel olarak bir farkındalık soru olsa da, temel olarak şu konu herkes için artık net: Verilerimiz bir şekilde ticari, siyasi ya da farklı amaçlarla kullanılıyor ve bu bizi mutsuz ediyor. Bazı verilerimizle ilgili iş işten geçmiş olması bundan sonrası için dijital dünyadaki mahremiyetimizi koruma adına yapacak bir şeyimiz olmadığı anlamına gelmiyor. Bazı uygulamaları kullanıp kullanmamak bizim elimizde. Dahası yine WhatsApp’a gelen eleştirilerin sıklaştığı dönemde gördük ki pekâlâ her platformun da alternatifi olabilir. Online dünyada sizi anonim kalmak ve daha az iz bırakmak sizi mutlu edecekse Tor gibi tarayıcılar ya da VPN uygulamaları ile bu mümkün. Buradaki temel argüman kullanacağınız teknolojiyi sizi mutlu edecek filtrelerden geçirmek yani akıllıca seçimler yapmak.
Müzik gün içinde stresten kaçmak için size sığınak olabilir
Müzik, insanlar için temel ihtiyaçlardan biri ve müzikten keyif almak, müzik ile iyi hissetmek hatta bazı zamanlarda müzik ile iyileşmek bile mümkün. Diğer yandan müzik artık akıllı telefonlarımız ile sonsuz bir içerik seçeneğiyle her an yanımızda. Müziğin mutlu edici, iyileştirici gücünü gün içinde kendinizi fişten çekmek istediğiniz anlarda kullanmanız hiç de küçümsenmeyecek kadar önemli bir rutin olabilir. Gün içinde en mutsuz hissettiğiniz anlarda favori şarkınızı dinlemek size meditasyon hissi verecek, zihninizi tazeleyecek ve sizin güne canlı bir şekilde kaldığınız yerden devam etmenizi sağlayacaktır. Tabii burada Spotify, Apple Music gibi birçok müzik uygulaması dışında ihtiyacınız olan dış dünyanın gürültüleri ile aranıza bir set çekebilmenizi sağlayacak kaliteli bir kulaklık olacak.