Cavit Çağlayan
Türkiye’de hayvancılık ile tarım ve gıda üretiminin başkenti olan Kırklareli, önümüzdeki yıllarda ekoturizmde de söz sahibi olacak. Ekoturizm faaliyetleri, bölgenin kırsal kalkınmasına katkı sağlayacak, yöre insanımızın ekonomik refah seviyesini artıracak. Bölge içindeki sosyoekonomik gelişmişlik farklılıkları en az seviyeye inecek.
Kırklareli’nin Türkiye’de hayvancılık ile tarım ve gıda üretiminin başkenti olduğunu vurgulayan Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, bölgenin önümüzdeki yıllarda ekoturizmde de söz sahibi olacağını ifade etti. Kentin ekonomisinin tarım, hayvancılık, sanayi, ormancılık, balıkçılık ve turizme dayalı olduğunu kaydeden Çağlayan, “Hayvancılık ve tarım bize önemli bir gelir sağlıyor” dedi.
Bölgede ekime elverişli alanların modern tarım yöntemleri ile işlendiğini söyleyen Çağlayan, şöyle devam etti: “Ayçiçeği ve şekerpancarının ana vatanıyız. Vize, Pınarhisar ve kuzey bölümde organik tarım için uygun alanlarımız var. Kuzey bölgelerimizde çayır, mera gibi otlama alanlarından da yararlanıyoruz.Tarım ürünlerin verimi ve çeşitliliğini artırma yönünde çalışmalar yapmalıyız. Şehrimizde süt ve süt ürünleri üretimi de oldukça fazla. Burada mandıralarda Kırklareli’ne has peynirler üretiyoruz. Şehirde üretilen beyaz peynir için patent başvurusunda bulunduk. ‘Peynir Kenti Kırklareli’ olma yolunda emin adımlar ile ilerliyoruz.”
“Hardaliye, yeterince tanınmıyor”
Kırklareli’ne has bir içecek olan hardaliyenin tanınmamasından yakınan Cavit Çağlayan, “Hardaliye’nin yaklaşık 500 yıllık bir geçmişi var. Hatta, Mustafa Kemal Atatürk hardaliyenin milli içecek olmasını istemiş. Ancak, hardaliyenin bırakın tadı, çoğu kişi tarafından ismi dahi bilinmiyor maalesef. Bu içeceğin mutlaka tanıtılması ve yaygınlaştırılması gerekiyor” diye konuştu. Hardaliyenin yapımı ve tanıtımı konusunda son yıllarda önemli adımlar atıldığını kaydeden Çağlayan, “Bu üzümden elde edilen alkolsüz enerji içeceğinin sağlık açısından da birçok faydası bulunuyor. Biz de bu içeceğimizin tanıtılması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Kırklareli’nin Karadeniz’e kıyısının bulunduğunu hatırlatan Cavit Çağlayan, bölgenin önümüzdeki yıllarda ekoturizmde de söz sahibi olacağını ifade etti. Istranca Dağları’nın, sahip olduğu zengin flora ve faunası ile önemli bir yaşam alanı ve ekoturizm merkezi olduğunu belirten Cavit Çağlayan, “Trakya’nın akciğerleri olan Istranca Dağları, Türkiye’nin Avrupa kesimindeki en yüksek noktası. Istrancalar ve çevresinde yapılacak olan eko turizm faaliyetleri bölgenin kırsal kalkınmasına katkı sağlayacak, yöre insanımızın ekonomik refah seviyesi artacak. Ekonomik refah seviyesinin artmasına bağlı olarak da bölge içindeki sosyo-ekonomik gelişmişlik farklılıkları en az seviyeye inecek. Gençlerimize yeni iş alanları açılmış olacak ve istihdam artacak” ifadesini kullandı.
İğneada ve Kıyıköy beldelerini turizme kazandırmak amacıyla çalışmalar başlattıklarını aktaran Çağlayan, şunları kaydetti: “Kırklareli, artık İğneada’daki Longoz Ormanlarıyla ekoturizmde öne çıkmak, Dupnisa Mağarası, Vize Antik Tiyatrosu gibi antik değerleriyle de kültür turizmine açılmak istiyor. İğneada ve Kıyıköy’ün tanıtımı eksik. Bulgaristan sahillerindeki tesisler yöre ekonomilerine daha çok katkı sunuyor. Bizde orman, deniz ve dağlar bir arada. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. Milli park ilan edilen İğneada’daki Longoz Ormanları’nın ekoturizmi açısından katma değeri yüksek. Dupnisa Mağarası, Vize Antik Tiyatrosu, Kanlıgeçit Kalıtları, Trak höyükleri gibi kültür turizmi değerlerimiz de var. Bu alanda gelişme göstermeliyiz.”