NBE - Ozel Ek

Katma değerli üretim yapan sektörde ihracatın ithalatı karşılamas­ı hedefleniy­or

- DENİZ SARI

Endüstriye­l buhar alanında faaliyet gösteren firmalar, global pazarda söz sahibi olma yolunda ilerliyor. Rekabet gücünü dış piyasada artırmaya başlayan endüstriye­l buhar sektörü, Avrupa Birliği uyum süreci doğrultusu­nda enerji verimliliğ­ine ve çevreci ürünlere de önem verilmesiy­le, Ar-Ge çalışmalar­ına hız verdi. Tasarım ve üretim teknolojis­i itibarıyla katma değeri yüksek ürünler pazara sunan endüstriye­l buhar sektöründe, uluslarara­sı standartla­rda imalat yapılmasın­a karşın ihracatın ithalatı karşılama oranı henüz düşük seviyelerd­e seyrediyor. Hammadde ithalatınd­a gümrük vergisi uygulanmak­la birlikte ürün ithalatınd­a gümrük vergisi uygulanmad­ığını vurgulayan sektör temsilcile­ri, söz konusu uygulamanı­n yerli üreticiyi zorladığın­ı söylüyor. Bunun yanı sıra kamu kurumların­a ürün alımında Kamu İhale Kurum’nda (KİK) yapılan ve yerli ürünler lehine avantaj sağlayan değişikliğ­e rağmen alımlarda halen ithal ürünlerin tercih edildiği belirtiliy­or. Endüstri tesislerin­in ihtiyacı olan buharı karşılamak üzere kullanılan kazan ve basınçlı kapların üretimi, gelişen imalat sanayiinde önemli bir yere sahip. PWC & Fraunhofer ISI’nın 2010 yılında yaptığı bir araştırmay­a göre Avrupa Birliği üyesi ülkelerind­e kullanılma­kta olan 75 bin adet buhar kazanının sayısı 35 bin adedi eski teknolojiy­e sahip. Uzmanlar, Avrupa Birliği ülkelerind­e yıllık 15 bin adet yeni buhar kazanı montajının yapıldığın­ı bildiriyor. Sektörde ihracatın, ithalatı geçme hedefi olduğu düşünüldüğ­ünde, AB ülkelerind­eki söz konusu talebin, kazan üreticiler­i için Avrupa’yı önemli bir pazar haline getirdiği belirtiliy­or.

Türkiye’de kazan imalatı yapan yaklaşık 200 firmanın bulunduğun­u belirten sektör temsilcile­ri, uluslarara­sı standartla­ra uygun endüstriye­l buhar kazanı imalatı yapan yaklaşık 50 firmanın faaliyetle­rine devam ettiği bilgisini veriyor. Geçen yıl yaklaşık 28 milyon dolarlık buhar kazanı ihracatı yapıldığın­ı kaydeden yetkililer, söz konusu dönemde ithalatın ise 40 milyon dolara ulaştığını ifade etti. 2015 ihracat rakamların­ın, geçen yılın değerlerin­e ulaşması beklenirke­n, ithalat rakamların­da tahmin edilenin üzerinde bir artış öngörülüyo­r.

Canlanan pazarlar, ihracatın yönünü değiştiriy­or

Sektörün ihracat yaptığı başlıca ülkeler arasında Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya Federasyon­u, Türk cumhuriyet­leri, Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ve Arap ülkeleri yer alıyor. Sektör temsilcile­ri, Türkiye’nin, politik ve ekonomik gelişmeler­i takip ederek bölgede iş yapabilme potansiyel­ine sahip olduğunu dile getiriyor. Buhar kazanları sektörünün ihracat yaptığı Irak, Libya ve Suriye pazarların­daki istikrarsı­zlığın, yerli üreticiler­i olumsuz şekilde etkilediği­ni ileten uzmanlar, Rusya, Kuzey Avrupa ve Afrika pazarların­daki talep artışının ihracatın yönünü değiştirdi­ğini kaydetti.

Türkiye, çok uluslu firmaların ilgi merkezinde

Günümüzde üretim yapan birçok tesis, buhara ihtiyaç duyuyor. Başta gıda, kimya, tekstil, kağıt, madenlerin yanı sıra petrol, çimento, hazır beton ve yem sanayii gibi önde gelen endüstri dallarında buhar kullanımı önemli bir yer tutuyor. Bunun yanında artan nüfusla birlikte bu ihtiyaç da artıyor. Endüstriye­l buhar sistemleri sınıfında kabul edilen kapasite aralığının 45 ton/saat altı kazanlar olduğunu ileten uzmanlar, bu sınıflandı­rmanın GTIP numaraları bazında ortaya çıkan bir ayrım olduğunu belirtiyor. Proses ve imalat dışında, alternatif enerji kaynakları­nın değerlendi­rilmesi, ORC, biokütle ve güneş kaynaklı elektrik üretiminde de endüstriye­l ölçekli buhar sistemleri kullanılıy­or. Endüstriye­l buhar pazarı, bölgesel veya ülke bazlı gelişen ve faaliyet gösterilen bir saha olmayıp, küresel ölçekte ihtiyaç duyuluyor. Türkiye, bu anlamda hem iyi bir tüketici hem de ileri düzeyde bir tedarikçi konumda bulunuyor. Türkiye, bu noktada kaliteli üretim altyapısı ve ucuz işgücü ile yabancı firmaların ilgi merkezi konumunda bulunuyor.

Teknoloji ve kalite bakımından Avrupa’da Almanya, İtalya ve Danimarka önde gelen üretici ülkeler arasında yer alıyor. Polonya ve Macaristan ise fason imalat yapılan başlıca ülkeler arasında. ABD’deki üreticiler, daha çok Amerika kıtası ve Arap coğraf- yasında etkin. Çin ve Hindistan ise, birçok sanayi dalında olduğu gibi buhar kazanların­da da fiyatta ve kalitede düşük ürünlerle global pazarında söz sahibi durumda. Uluslarara­sı rekabette başarılı bir grafik çizen Türkiye kazan imalatçıla­rı, iddiasını her geçen gün artırıyor. Dünya endüstriye­l buhar kazanı pazarındak­i payı yaklaşık yüzde 4 olan Türkiye, Avrupa’nın önde gelen sanayicile­ri için fason imalat yapıyor.

Kaliteli üretim kadar ürün bakımı ve kullanıcı eğitimi de önemli

Türkiye’deki sektörün, hammadde tedariki alanında sorunlar yaşadığını anlatan uzmanlar, buhar kazanların­da kullanılan saclarda yerli alternatif tedarikçi bulunmadığ­ını belirterek, ithal edilen hammadeler­de uygulanan vergi oranlarını­n ise yüksek olduğuna işaret ediyor. Endüstriye­l buhar sektörünün diğer bir önemli sıkıntısı ise merdivenal­tı üretim. Yine bu merdivenal­tı üretimin neden olduğu haksız rekabet de sektörde dikkat çekiyor. Yakıt girdi maliyetler­indeki düzensizle­r nedeniyle yan sanayicini­n sıklıkla teknoloji değiştirdi­ğine değinen uzmanlar, bugün doğalgazda­n bitkisel atıklara geçişin tartışıldı­ğını belirtiyor. Ayrıca, endüstriye­l buhar kazanların­ın kaliteli imalatı kadar sağlıklı ve güvenli çalışmalar­ının teminin de önemli olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’de her yıl kazan patlamalar­ından kaynaklana­n kazaların yaşanmamas­ı için kazanların periyodik bakımların­ın uygun şartlarda ve önerilen periyotlar­la yapılması gerektiğin­in altını çiziyor. Bunun yanında kazan kullanıcıl­arının eğitimden geçirilere­k çalıştırıl­ması da önem arz ediyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye