“Bölge genelinde iş yapma potansiyelimiz yüksek”
Buhar kazanları ihracatında Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya Federasyonu, Türk cumhuriyetleri, Kuzey Afrika ülkeleri, Ortadoğu ve Arap ülkelerinin öne çıktığını kaydeden Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği (KBSB) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Cevat Akkaya, politik ve ekonomik gelişmeler takip edildiği takdirde sektörün bölge genelinde yüksek iş yapma potansiyeli barındırdığını bildirdi. Akkaya, kazan imalatı yapan firmaların, Avrupa’nın önde gelen sanayicileri için fason imalat yaptığını dile getirdi. Türkiye’nin ihracat yaptığı Irak, Libya ve Suriye pazarlarındaki belirsizliğin, yerli üreticileri de olumsuz etkilediğini dile getiren Ahmet Cevat Akkaya, “Bununla birlikte hareketlenen Rusya, Kuzey Avrupa ve Afrika pazarları, üreticiler açısından oldukça önemli bir konuma geldi. Yaptığımız ihracata rağmen, iç pazarda yeterince araştırma yapılmadan ve doğru kriterlerle değerlendirmeye gidilmeden, ithal ürünlerin tercih edilebildiğini görüyoruz” diye konuştu.
“İthalat, beklenenin üzerinde arttı”
Buhar kazanı sektöründe geçen yıl yaklaşık 28 milyon dolarlık ihracat ve 40 milyon dolarlık ithalat yapıldığını ifade eden Ahmet Cevat Akkaya, “Bu yıl ise ihracatta geçen yılın seviyelerine yakın rakamlara ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Ancak, ithalat rakamlarında beklentimizin üzerinde bir artış gerçekleşecek. Buhar kazanı imalatı, katma değeri yüksek bir alan. Söz konusu sektörün ihracat rakamları daha yüksek seviyeye ulaşarak, ihracatın ithalatı karşılama oranı artırılmalı” diye konuştu. Seçim, seçim sonrası belirsizlik, iç ve dış etkenlere bağlı Türk Lirası’nın değer kaybı gibi bazı etkenlerden dolayı 2015’in zorlu geçtiğini belirten Ahmet Cevat Akkaya, “Gereksiz ithalatın önüne geçilmesi için kamudan bazı beklentileri- miz var. Özellikle kamu ihalelerinde, adrese teslim şartnamelerle ithal ürünlerin alımı yönünde bazı rahatsızlıklar var. Bu anlamda piyasada yerli üreticilerin katma değeri ve kalitesi yüksek ürünlerinin tercih etmesini bekliyoruz” dedi. Türkiye’nin endüstriyel buhar kazan stok adedinin yaklaşık 10 bin olduğunu açıklayan Akkaya, Türkiye’de kazan imalatı yapan 200’e yakın firma bulunduğunu bildirdi. Akkaya, endüstriyel buhar kazanı imalatı yapan ve faaliyetlerini uluslararası standartlara uygun gerçekleştiren yaklaşık 50 firmanın çalışmalarına devam ettiğini dile getirdi.
“Endüstriyel buhar kullanımı artıyor”
Endüstriyel buhar sistemleri sınıfında kabul ettikleri kapasite aralığının 45 t/h altı kazanlar olduğunu kaydeden Ahmet Cevat Akkaya, bu sınıflandırmanın GTIP numaraları bazında ortaya çıkan bir ayırım olduğunu ifade etti. Buhar gücü ve buhar bazlı ısı proses cihazlarının endüstri devriminin ortaya çıkardığı en önemli unsurların başında geldiğini vurgulayan Akkaya, “Günümüzde üretim yapan birçok tesis, buhara ihtiyaç duyuyor. Başta gıda, kimya, tekstil, kağıt, maden, petrol, çimento, hazır beton, yem sanayii gibi önemli endüstri dallarında buharın kullanımı oldukça önemli. Ayrıca, artan nü- fus ve tüketimle birlikte endüstriyel tesis sayısı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla endüstriyel buhar kullanımı da aynı doğrultuda yükseliş gösteriyor” diye konuştu.
“AB ülkelerinde yılda 15 bin yeni buhar kazanı montajı yapılıyor”
Proses ve imalat dışında, alternatif enerji kaynaklarının değerlendirilmesi, ORC, biokütle ve güneş kaynaklı elektrik üretiminde de endüstriyel ölçekli buhar sistemlerinin kullanıldığını söyleyen Ahmet Cevat Akkaya, endüstriyel buhar pazarının bölgesel ya da ülke bazlı gelişen ve faaliyet gösteren bir saha olmadığını, küresel ölçekte ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Türkiye’nin bu alanda hem iyi bir tüketici hem de endüstriyel buhar ekipmanlarının imalatı alanında ileri düzey tedarikçisi olduğunu dile getiren Akkaya, şunları kaydetti: “2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerdeki kullanımda olan buhar kazanı sayısı yaklaşık 75 bin adet. Bunların 35 bine yakını eski teknoloji ve değiştirilmesi gerekli ekipmanlardan oluşuyor. Türkiye’nin dünya endüstriyel buhar kazanı pazarındaki payı ise yaklaşık yüzde 4. Ayrıca, AB ülkelerinde yıllık 15 bin yeni buhar kazanı montajı yapıldığı yapılıyor.” Yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesiyle birlikte, buhar üretim teknoloji ve sistemlerinin de değişime uğradığını belirten Akkaya, artık buhar kazanlarında sadece güvenlik şartlarının göz önüne alınmadığını, aynı zamanda verimlilik ve alternatif yakıtlı sistemlerin kullanımının da sistem seçiminde önemli faktörler arasında yer aldığını kaydetti.
Sektörde öncelikle hammadde konusunda sıkıntılar yaşandığını anlatan Ahmet Cevat Akkaya, üretimde kullanılan sacların tedarikinde tek yerli alternatif bulunduğunu ifade etti. İthal ürünlerle bu açığın kapatmaya çalışıldığını vurgulayan Akkaya, “Ancak yassı saç mamullerin ithalatında uygulanan vergi oranları ve ithalatta karşılaşılan sorunlar üreticileri olumsuz etkiliyor. Bir diğer sorunumuz ise, kamu alımlarında gereksiz yere ithal ürünlerin tercih edilmesi ile ilgili” ifadesinde bulundu.
Sektör sorunlarının çözümü ve sektörün geliştirilmesi için dernek çatısı altında birçok çalışma yürüttüklerini belirten Akkaya, şunları kaydetti: “Şu an Makine tanıtım Grubu’nun (MTG) desteğiyle bir envanter çalışması yapıyoruz. Bu çalışma ile sektörde yer alan firmaların verilerini derleyerek, gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarmayı, ulusal ve uluslararası işbirliği fırsatlarını belirlemeyi, sektörümüzü daha doğru bilgiler ışığında temsil etmeyi hedefliyoruz.”