“Jeneratör sektörünün orta vadede iki kat büyüme potansiyeli var”
Kesintisiz enerjinin garantörü konumunda olan jeneratörün birçok alanda önemli olduğuna dikkat çeken Faruk Aksoy, okullardan hastanelere, alışveriş merkezlerinden hava limanlarına, ofislerden otellere, insanın yaşadığı her alanda jeneratörün kullanıldığını belirtti. Sektörde yaklaşık 600 firmanın faaliyet gösterdiğini kaydeden Aksoy, 17 bin kişinin ise istihdam edildiği bilgisini verdi. Sektördeki firmaların talep ve ihtiyaç analizleri yaparak, ürün yelpazelerini bu doğrultuda şekillendirdiklerini aktaran Aksoy, ortaya çıkan verilerle yaptıkları stratejik planlamalar doğrultusunda sektörün büyümesinde önemli adımlar atıldığını vurguladı.
Jeneratör sektörünün 2015’te, bir önceki yıla göre ciroda daralma yaşadığını söyleyen Faruk Aksoy, sektörün geçen yılı yaklaşık 1 milyar dolar ciro ile tamamladığını açıkladı. 2015’te Türkiye’de yaşanan ekonomik ve siyasi sorunların, çoğu sektörde olduğu gibi jeneratör sektörünü de olumsuz etkilediğini dile getiren Aksoy, “İhracat, bir önceki yıla göre yüzde 17 azalarak, 130 milyon dolar oldu. Jeneratör ithalatı ise yüzde 7 artarak, yaklaşık 730 milyon dolara ulaştı. 2015 yılında ithalatta yer alan ilk üç ülke ise Çin, Almanya ve İtalya oldu” diye konuştu.
Jeneratör sektörünün, Türkiye’nin stratejik konumunu fırsata çevirerek, pa- zar ağını genişletmek ve ihracatta önemli bir konuma gelmek için faaliyetlerini bu yönde sürdüreceğini aktaran Faruk Aksoy, şöyle devam etti: “2015 yılı ihracatına bakıldığında, sektörün başlıca ürün gönderdiği üç ülke arasında Almanya, İran ve Suudi Arabistan yer alıyor. Ortadoğu’daki gelişmeler ve Türkiye’nin, potansiyel gücü ile komşu ülkeler arasında öncü konumda olduğunu söyleyebiliriz. 2016 yılı ihracat verileri de Türkiye’nin Ortadoğu için önemli bir pazar olduğunu gösteriyor. 2016 yılının ilk iki ayındaki verilere bakıldığında, ihracat yapılan ülkelerin başında Almanya’dan sonra İran ve Mısır geliyor.”
“Yabancı firmalar Türkiye’de pazar araştırması yapıyor”
Türkiye’nin, içinde bulunduğu gelişim ve yatırım imkanları sebebiyle uluslararası büyük firmanın ilgi odağında yer aldığını vurgulayan Faruk Aksoy, sektördeki birçok yabancı firmanın, Türkiye’de pazar araştırması yaptığını ifade etti. Türkiye’nin, Ortadoğu, Afrika ve Türk cumhuriyetlerine yakınlığı sebebiyle ihracatta kayda değer bir potansiyel barındırdığını ileten Aksoy, “Pazarın son yıllardaki büyümesi; artan sanayi üretimi, toplu konuttaki gelişmeler ve bölge ülkelerdeki elektrik ihtiyacını doğrudan etkileyen sosyal ve ekonomik olaylar ile ilişkilendirebilinir. Bununla birlikte Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş bölgelerde talep gelişiminin yavaşlaması ile Avrupalı jeneratör üreticilerinin Türkiye pazarına daha fazla ağırlık vereceklerini öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.
“Emisyonu azaltan ürünler öne çıkıyor”
Firmaların faaliyetlerini, enerji sektörünün değişen talepleri doğrultusunda şekillendirdiğine dikkat çeken Faruk Aksoy, kaliteli, kullanımı kolay, ergonomik, tasarruflu ve teknik sorunların en az düzeyde yaşandığı ürünlerin öne çıktığını iletti. Aksoy, sessizlik faktörünün de jeneratörlerde önemli bir özellik olarak arandığını belirtti. Jeneratör sektöründe çevreci yaklaşımların da etkisiyle ürün yelpazesinde değişimlerin söz konusu olduğuna işaret eden Aksoy, “Emisyonu azaltan ve doğalgaz kullanımının artacağı ürünlerin değeri artıyor. Söz konusu ürünleri üreten firmaların hem iç hem de dış pazarda satış rakamları olumlu yönde etkileniyor” dedi.
Sektörde dizel yakıt kullanımının yüzde 70 ve doğal gaz kullanımının yüzde 30 olduğu bilgisini veren Faruk Aksoy, 2023 yılında bu oranların yüzde 60 dizel ve yüzde 40 doğal gaz olarak değişeceğini ileri sürdü. Sektörün ihracatını geliştirecek ve hedeflerin belirlenmesinde ortak bir platformun önemine dikkat çeken Aksoy, şunları kaydetti: “Oyuncuların tüm sektör hakkında bilgiye ulaşmalarını kolaylaştıracak, gelecek stratejisi oluşturmalarında yardımcı olacak bir dernek çatısı altında birleşilmesi gerekiyor. Böylece firmalar resmi mevzuat, tüzükler ve kanunlardan haberdar olup, ihtiyaç ve talepleri belirleyebilme fırsatına sahip olabilir.”