Fındığa endeksli ekonominin artık dezavantajdan avantaja dönüştürülmesi gerekiyor
Yaklaşık 200 bin ton kabuklu fındık üretme potansiyeline sahip olan Ordu,söz konusu yapısıyla Türkiye’nin fındıkta lider kenti konumunda bulunuyor. Yine küresel ölçekte en çok fındık üretilen kent olan Ordu, ekonomisi fındığa endeksli olmanın artık bir dezavantaj değil avantaj olduğu gerçeğini yaşamak ve bu alanda dünya pazarlarına etki edecek yatırımlara ev sahipliği yapmak zorunda. Bu konumumuzu bir fırsata çevirmek ve fındık sanayiinde global pazarda rekabet edebilin bir yapı kurmak istiyoruz.
Bu kapsamda hakim pazarların yanında alternatif pazarlarda da klasik ürün yelpazesi yanında mamul ürünlerle de ihracatta etkin olmak öncelikli hedeflerimiz arasında bulunuyor. Çünkü Ordu; Ar-Ge, Ür-Ge ve inovasyon odaklı yüksek katma değer kazandırılmış ürünlerle dünya pazarından daha fazla pay alabilecek potansiyele ve girişimci ruha sahip. Bizler, elimizdeki mevcudun da eksiklerimizin de farkındayız. Yüzde 80 meyilli arazilerde, doğayla mücadele ederek ortaya çıkardığımız fındığımızı üreten çiftçilerimizle bu ürünü kıymetlendiren, tüccar, fabrikacı, sanayici ve ihracatçımızla aynı gemideyiz.
Öte yandan, 5 bin 952 kilometrekarelik yüz ölçümü ile 724 bin 268 kişinin yaşadığı bir kent olan Ordu, oldukça genç bir nufusa sahip. Yüzde 37’si 25 yaş altında olan Ordu’da, 65 yaş üzeri nufusumuzun oranı yüzde 12, 25 ila 65 yaş arası nufusun oranı ise yüzde 51 seviyesinde. Farklı bir ifadeyle rekabetçi yapıyı artırdığımız taktirde bunu destekleyecek kapsamlı bir işgücünü de elimizde bulunduruyoruz. Bu fındık sektörü için önemli bir artı değer anlamına geliyor. İlimizdeki ‘bitkisel ve hayvansal faaliyetlerin’ toplam değeri yaklaşık ise 2 milyar TL ve bu değeri katlayacak potansiyellerimizi harekete geçirmek için proje üretmeye devam ediyoruz. Üniversite-sanayi işbirliğinin güçlü bir örneğini bir ‘model’ olarak ortaya koymak için Ordu Üniversitesi başta olmak üzere bilim ku- rumlarıyla da yakın ilişkimizi muhafaza ediyoruz.
Ordu, bölgenin yeni ticaret merkezi olmaya hazırlanıyor
Kentteki gelişimi sadece tarımda görmüyoruz. Lojistik yatırımlar Ordu’nun sanayi ve hizmetler sektöründeki potansiyelini ortaya çıkaracak nitelikte. Bu kapsamda söz konusu potansiyelin değerlendirilmesi adına bekleyen yatırımların da bir an önce hayata geçmesini istiyoruz. Çünkü, Samsun ve Trabzon gibi iki metropol kent arasında sıkışmış bir kent olarak anılan Ordu, bundan dolayıdır ki uzunca bir süre ekonomik ve sosyal göstergelerde çoğunlukla alt alt sıralarda yer aldı. Barındırdığı potansiyeli kullanmak ve ifade etmek adına çok fazla imkan bulamayan ilimiz, birçok olumsuz durumu geride bırakarak hızlı bir değişim ve tarihi bir sıçramaya hazırlanıyor. Artık Ordu, yatırımcılar için cazibe merkezi olacak potansiyelini harekete geçirme arifesinde...
Kuzeyde Karadeniz üzerine kurulacak bir liman ile tamamlanmakta olan Karadeniz-Akdeniz Yolu ve hizmete girmiş olan Ordu-Giresun Havalimanı aracılığıyla ticari hareketlilik gelişirken, Ordu bir ticaret merkezi haline gelecek. Bizler bu ticari hareketlilikle birlikte sadece kamyon ve tırların egzoz gazına maruz kalmak değil, yüksek kapasiteli ve derin bir limanla bölgenin ticari merkezi olmayı hedefliyoruz. Kamusal bir altyapı ürünü olan limanın, hükümetin yatırım programına alımını talep ediyoruz. İç ve dış ticaret de lojistik maliyetlerimizi düşürecek ve buna bağlı olarak kârlılığımızı artıracak olan demiryolu ise bir başka talebimiz.