Dramalı Un, ürün gamını ‘Taş Değirmen’ ile genişletiyor
Un sektöründeki ürün gamını her yıl genişletme prensibiyle üretim yapana Dramalı Un, bu yıl içinde çıkaracağı özel seri ile nitelikli tüketiciye ulaşmak istiyor. Dramalı Un Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Tüydeş, “Katkısız tam buğday unu üretimiyle başladığımız Taş Değirmen serisini yüzde 100 arpa, çavdar, siyez ve mısır unu ile sürdüreceğiz” dedi. Günlük 120 tonluk üretim kapasitesiyle Karacabey’de 2 bin 500 metrekarelik tesiste 32 çalışanla faaliyet gösteren Dramalı Un, ürün gamında çeşitliliğe giderek özel ürüne yöneliyor. Üretim kapasitelerinin yüzde 50’sini kullandıklarını belirten Tüydeş; Dramalı Lüks, Dramalı, Gökbey ve Tandırlık, Dramalı Simitlik, Dramalı Pidelik markalarıyla piyasaya sundukları ürünlerini, 1, 2, 5, 10, 25 ve 50 kilogramlık paketlerle müşterilerine ulaştıklarını aktardı.
Bu yıl Taş Değirmen serisi ile katkısız un üretimine odaklanacaklarının altını çizen Gökhan Tüydeş, “Yüzde 100 tam buğday ununu ürün gamımıza almıştık. Bu çeşidi Taş Değirmen serimize dahil etmeyi ve ayrıca yüzde 100 arpa unu, yüzde 100 çavdar unu, yüzde 100 siyez unu ve yüzde 100 mısır unu üreteceğiz. Bunları kağıt 25 kg’lık ve paket 2 kg’lık ambalajlarda fırın, market ve perakendeye sunmayı hedefliyoruz” diye konuştu. 2016 yılında ciroda yüzde 25, tonajda ise yüzde 16 büyüme yakaladıklarına değinen Tüydeş, son dönemde artan maliyetleri niş ürün grubu ile karşılamaya odaklandıklarını vurguladı.
“Ekmeğe yapılan zam üreticileri etkilemedi”
Bursa’da ekmeğe yapılan zammı da değerlendiren Gökhan Tüydeş, fırıncıları memnun eden bu durumun un üreticilerini pek etkilemediğini anlattı. Tüydeş, “Ekmeğe, un zamlandığı için zam yapıldığı söylenir ama ekmekteki unun payı en fazla yüzde 30’dur.Dolayısıyla tek etkenin un olmadığı açıkça ortada” dedi. Öte yandan Bursa’da ekmek satışında devletin işletmesini, özel sektöre devredip, çekilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Tüydeş, “Onun yeri- ne fırınlardaki denetimleri artırmalı. Ruhsatsız işleyen ekmek fırınlarını kapatmalı. Belki ekmek fiyatını belirleme hakkı verilmeli” ifadelerini kullandı. Türkiye’de un fabrikaları ile fırınların İngiltere ve Hollanda modeli gibi nüfusa dayalı planlama ile kurulması gerektiğinin altını çizen Tüydeş, yalnızca Karacabey ilçesinde üç un fabrikası ile 50 civarı fırının faaliyette olduğunu, bu durumun hem kalite hem de rekabeti olumsuz etkilediğini dile getirdi.
“Bosna unu ile rekabet ediyoruz”
Sektörün bu yılki başlıca sıkıntısının piyasaya giren Bosna unu olduğunu dile getiren Gökhan Tüydeş, pyasaya gümrüksüz ve fonsuz sürülen bu un yüzünden yerli işletmelerde atıl kapasitenin oluşabileceği uyarısını yaptı. Son üç yılın ilk çeyreklerinde Bosna unu nedeniyle üretimlerinin sürekli düştüğüne dikkat çeken Tüydeş, şöyle devam etti: “Süreç böyle devam ederse, düşüş devam eder. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 seviyesinde düşüşten bahsetmek mümkün. Bosna unu diye gelen un da gerçekten Bosna’da üretilen un değil. Çünkü Bosna’da büyük üretici potansiyeli yok. Şu an Bosna unu diye Avusturya, Macaristan ve Sırbistan fabrikalarından piyasaya gümrüksüz un sürülüyor.”