OLGUN meyveyİ
Günümüz yaşamı çoğu meyvenin her zaman bulunmasına olanak sağlıyor ama piyasaya giren meyvelerin bozulmadan uzak mesafelere eriştirilmeleri için en azından bir miktar ham toplanmaları gerektiğini unutmamakta fayda var. Bunun bir de olgunlaşmayı durduracak, küflenmeyi engelleyecek ilaçlar tarafı var ki buna hiç girmeyelim. Sadece ham olarak toplamak bile meyvenin içeriğinin eksik olması anlamına geliyor. Daha önce de belirtmiştim, meyve mevsiminde ve olgunlaşmış haldeyken en yüksek içeriğe erişir. İşte kurutmadaki mantık da bu içeriğin saklanmasına dayanıyor. Kuru meyveler kışın gerek yoğurtla karıştırarak, gerekse doğrudan atıştırmalık niyetine tüketmek için son derece elverişli ve sağlıklı ürünler.
VİTAMİN DEĞERİ AZALIR MI?
Bir miktar olur ama ciddi bir değer kaybı oluşur gibi görünmüyor. Asıl önemli olan işin aromatik bileşenler kısmı. Orada bir kayıp olmadığını ürünün tadından rahatlıkla anlayabiliyoruz. Herkesin bildiği kuru kayısı, incir örneğini verelim. Her iki meyve de lezzetinden bir şey kaybetmez. Zaten meyvenin olgun hali çekirdeğin en az bir kış boyunca saklanmasını ve uygun ortam- da yeşermesini olanaklı kılar. Elma, armut t gibi meyvelerdel d kbk kabuk da korunursa vitamin içeriği daha da yüksek oluyor. Burada sorun genellikle yöntemle ilişkili, yani kurutmanın nasıl yapılacağı ve nasıl saklanacağı önemli.
GÜNEŞE SERİP KURUTMAK EN GEÇERLİ YÖNTEM
Evet, güneşe sermenin fırında kurutmaya göre sağladığı bir takım avantajlar var ama bütün meyveler için dişe dokunur bir katkı sağlar mı, ayrı konu. Meyve dalından koparıldığında da aslında canlılığını yitirmez, güneşte kurutulma sırasında yararlı bileşiklerin yapımı devam eder. Bunu mantarın pişirmeden önce güneşlendirilmesinden de biliriz, mesela D vitamininde ciddi artış meydana gelir. Güneşte kurutmanın bir sorunu üzerine toz ya da börtü böcek konması olasılığıdır ama bu da üstüne yayılan ince bir tülbentle aşılır. Tülbent suyun buharlaşmasını değil olası zararlıları engeller. Zaten kurutma kendi haline bırakıp birkaç gün sonra toplamak biçiminde olmamalı. Her gün düzenli altüst etmek hem kurumayı kolaylaştırır hem de küflenmeyi engeller.
KÜFLENME SORUN ÇIKARIR MI?
Evet, aslında bu kuru meyvelerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta. Bizim bildiğimiz en önemli risk oluşturan mantarların ortaya çıkması durumu. Bu da genellikle ışık olmayan nemli ortamda gerçekleşiyor. Özellikle hu- bubat saklamakta afl aflatoksinatoksin en ö önemli li sorunu oluşturuyor.l t Ü Ürünüüü nem kontrollü silo yerine üstünü naylonla örtüp nemli ambara koyarsanız elbette üreme başlıyor. Güneş altında kurutmada ise aflatoksin olasılığı neredeyse yok. Buna karşılık yeterince kurutmazsanız, yani fazla nem kalırsa küçük bir olasılıkla böyle bir risk oluşuyor. Burada belirleyici olan diğer unsur meyvenin şeker oranı. Suyun uçmasıyla birlikte şeker yoğunlaşıyor. Meyvenin içinde üreme zaten bitmiştir ama kabuk kısmı iyice kurumuş olmalıdır, çünkü mantar kabuk kısmında ortaya çıkıyor.
ELEKTRİKLİ KURUTMA MAKİNELERİ SAĞLIKLI MI?
Elbette bu amaca özel üretilmiş fırınlar da var. Endüstri de zaten çorba vb. hazırlarken bu fırınları kullanıyor. Büyük miktarda işlem yapılacaksa elbette tercih edilebilir. Belki güneşte olgunlaşma sürecini yakalayamazsınız ama meyve zaten olgunsa buna pek gerek kalmayacaktır.
MEYVE BU HALİYLE SAĞLIĞA KATKIDA BULUNUR MU?
Şüphesiz bulunur. Hem kalori, hem vitamin değerleri baki kalır çünkü. Bence çocuklara sağlıklı atıştırmalık alışkanlığının kazandırılmasında önemli rolü var. Malum kısa süre sonra okullar açılacak, çocuğun yanına vereceğiniz kuru meyve, atıştırmak için en iyi seçenek. Kuru üzüm, erik, kayısı hem enerji hem de vitamin kaynağı olacaktır.
Hem vitamin hem de enerji kaynağı olan kuru meyvelerin hangi yöntemle hazırlandığına dikkat edin. Güneşte ve kabuğu tamamen kuru olanları seçin...
Kabuğu tam kurumayan meyvede küf oluşur ki bu, sağlık açısından sakıncalı. Güvenilir yerlerden alınan kuru meyveleri atıştırmalık olarak tüketmek en
sağlıklısı.