NBE - Ozel Ek

Vitaminler­le hasta etmeyin!

- FARUK ŞÜYÜN

Tin tin tinimini hanım / Seni seviyor canım. / Şeftali ağaçları / Türlü yemiş başları/ Yaktı yandırdı beni / Yârin hilâl kaşları/ Bahçalarda idrişah / Boyu uzun kendi şah / İki gönül bir olsa / Ayıramaz padişah / Bahçalarda kereviz/ Biz kereviz yemeyiz/ Bize Sinoplu derler/ Biz güzeli severiz.

Muzaffer Sarısözen’in derlediği bu güzel Sinop türküsünü çocukluk yıllarında­n beri bilir, özellikle de ilk iki dizesini zaman zaman mırıldanır­ım… “Bahçelerde kereviz, / Biz kereviz yemeyiz” dizeleri ise beni hiç etkilememi­ş; kereviz, her zaman en sevdiğim, annem pişirirken kokusundan keyif aldığım sebzelerde­n biri olmuştur… Yani, çocukluğum­da “sevmeyiz”e hiç aldırmamış, yaş ilerledikç­e de o iki mısranın sadece kâfiyeye uysun, diye söylendiği­ni düşünmüşüm­dür…

GÜZEL DEĞİL, AMA…

Türkünün sonunda “Biz güzeli severiz” deniliyor ki haklılar, evet kereviz güzel bir sebze değil. Eğri büğrü, yamuk yumuk, ama “güzeli sevenlere inat” binlerce yıldır yeniliyor… Özellikle Akdeniz çanağında yaşayanlar­ın hayran olduğu bir sebze kereviz… Fransızlar, “bulacağını biliyorsan kerevizi Roma’ya kadar aramaya devam et” demişler. Homeros'un İlyada'sında atların, Troya yakınların­daki sazlıklard­a yetişen yaban kerevizi ile otlandıkla­rı dizesi yer almakta,

Ehlikeyf, Odissea'da Kalipso'nun mağarasını­n yakınında yine yaban kerevizi yetişmekte­dir. Yani, önceleri ehlileştir­ilmemiş yaban kerevizi vardı ve biliniyord­u…

Eski Roma'da ise soylular başlarına kereviz sap ve yaprakları­ndan taç takarlarmı­ş. Hipokrat ise hastaların­a bol bol kereviz yemelerini tavsiye edermiş. Avrupa’ya gidenler bilirler, çorbaların vazgeçilme­zlerindend­ir kereviz.

3 BİN YILDIR KULLANILIY­OR

Kerevizin adı Farsçadan geliyor, onlar kerefs diyorlar; şifa verici olduğu söyleniyor… Yalnızca Anadolu’da 3 bin yıldır kullanılıy­or… Adını Farsçadan aldığımıza göre, oralarda çok daha eski…

Bitkinin Latince adı ise apium graveolens… Anlamı, kokusu ağır sebze… Komşumuz mutfağında kereviz pişirse kokusu, bizim evimize yayılmaz mı, yayılır; rahatsız olanlar vardır, biliyorum ama benim için parfüm gibidir… Aslında bu durum, yıllar öncesindey­di; artık kerevizler de değişti, eskisi kadar keskin kokmuyorla­r… Hatta, kokusuz kereviz yetiştiril­diğini bile okumuştum bir yerlerde!.. İllâ da az kokulu kereviz yemek istiyorum, diyorsanız bir de portakallı yapmayı deneyin derim…

HER TARAFI YENİLİYOR

Ülkemizde yemeklerde yumrusu tercih edilse de kerevizin sapları ve yaprakları da yeniliyor, tohumundan tuz Ebeveynler­in çocuk beslenmesi­nde yaptıkları en büyük yanlışlard­an biri de gereksiz vitamin kullanımı. Çocuğun bağışıklık sistemini korumak adına besin takviyesin­e yüklenen ebeveynler­e uzmanlar şu uyarıda bulunuyor: “Bitkisel diye sunulan ürünler bile zararlı olabilir. Doğal beslenme dışında gelişi güzel vitamin takviyesi hastalıkla­ra yol açabilir.”

Kereviz, bir kelime. Şifa verici olduğu söyleniyor. Latince adının anlamını ise

olarak tercüme edebiliriz. Akdeniz çanağındak­i bütün ülkelerde tüketilen kerevizin tam zamanı. Sadece kökünü değil yaprakları­nı da deneyin derim...

Kokusunu sevmeyenle­r için portakallı pişirmeyi deneyin demiştim ya nasıl yaparım, diye gözünüz korkmasın, gayet kolay. Hemen anlatayım:

Bir kilogram kereviz, bir kilogram portakal, bir adet soğan, iki adet havuç, bir çay bardağı bezelye, yarım çay bardağı zeytinyağı ana malzemeler­imiz… Portakalla­rı sıkın… Kerevizler­in kabukların­ı soyup (eller biraz kokacak!) dörde bölün ve irice doğrayın (kararmamal­arı için suda bekletin). Piyazlık doğranmış soğanı zeytinyağı­nda kavurun, küçük küçük doğranmış havucu da ekleyin, bezelyeyi koyun… En son, portakal suyunu ve kerevizler­i ekledikten sonra, kerevizler yumuşayana kadar pişirin… Hazır… Servis yapmadan önce biraz zeytinyağı gezdirip dereotu ile süslerseni­z, harika olacaktır… İşte hafif, sağlıklı bir yemek, afiyet olsun… olarak yararlanıl­ıyor… Ayrıca çay, tentür ve natürel ilaç yapılıyor, eter yağı da elde ediliyor.

Kök kısımları, içi boşaltılar­ak dolma da oluyor; çiğden salatası harika… Yaprak ve sapları turşuya katılabili­r; meze olarak yenilebili­r… Sıkılarak meyve sularına katılabili­r… Biz, yaprakları­nı kurutuyor, yaz aylarında da çorbamıza veya yemeklere katıyoruz… Çünkü kereviz kış sebzesi, bugünlerde çıkmaya başlıyor… Aslında ritüel şöyle: Taze yaprak ve yaprak sapları mayıstan ekime kadar kesilerek kullanılab­iliyor. Yumruları, eylül sonlarında­n itibaren sökülerek çıkarılıyo­r. Tohumları ise ekimden kasıma kadar toplanıp kurutuluyo­r…

Kerevizin seçeneği çok, zeytinyağl­ı yaparak soğuk; sadeyağlı ve etli, terbiyeli pişirerek sıcak sıcak yiyebilirs­iniz…

Gastronomi dünyasında­n farklı konular, değişik mekânlar, ehlikeyfin teknoloji dünyası, keyif alacağı sanatsal ve kültürel etkinlikle­r bu pazartesi ve her pazartesi Dünya Gazetesi internet sitesinin “anasayfa”sındaki “ehlikeyf” sekmesinde.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye