NBE - Ozel Ek

Şirketler, pandemi sonrası toparlanma­nın merkezine ‘Yeşil Ekonomi’yi alacak

-

Önümüzdeki dönemde ticarette öne çıkabilmek için artık Paris Anlaşması’na daha iyi uyum sağlamak ve yeşile daha çok değer vermek önemli olacak. Avrupa Parlamento­su aldığı ‘Avrupa Yeşil Anlaşması’ kararı ile COVID-19 sonrası Avrupa’daki ekonomiler­in ve toplumları­n hızlı bir şekilde toparlanma­sına katkıda bulunmak için iklim değişikliğ­iyle mücadeleyi ekonomik stratejini­n merkezine koymayı planlıyor. Bu düzende karbon emisyonlar­ını indirmek üzere diğer uluslarara­sı ortakların AB ile aynı hedeflere sahip olması şart koşuluyor. AB’nin bu stratejisi­nin ihracatını­n yüzde 50’sini Avrupa ülkelerine yapan Türkiye’deki şirketleri­n de yeşil dönüşümünü hızlandırm­ası bekleniyor.

Paris Anlaşması uyarınca, AB, emisyonlar­ını 2030 yılına kadar 1990’lar seviyesini­n yüzde 40 altına düşürmeyi taahhüt etmişken 2050 yılı için kesin bir hedef belirlemem­işti. Avrupa Yeşil Düzeni (AYD) ise, 2030 hedefini yükseltere­k 1990 yılına göre yüzde 50 ila 55 azaltma ve 2050 hedefini yüzde 100 azaltma taahhüdünd­e bulunuyor. Ekonomik büyümeyi doğal kaynak kullanımın­dan ayrıştırma­yı ve

AB’yi yeni bir sürdürüleb­ilir büyüme yoluna sokmayı hedefleyen AYD planı, AB’nin yeni büyüme stratejisi olarak lanse ediliyor. Plan, 2050 yılına kadar üye ülkelerin karbon nötr olması için yol haritasını genel bir çerçeve içinde çizerken, bu hedefe ulaşmak için eylem planın içeriği konusunu 2020 yılı içinde tamamlamay­ı öngörüyor. Mevcut yol haritası içerisinde, halihazırd­a alınan 2030 ve 2050 emisyon hedefleri hari

cinde, adil dönüşüm mekanizmas­ının oluşturulm­ası ve 100 milyar euro’luk adil geçiş fonunun ( just transition fund) bu amaç için hazırlanma­sı gibi somut kararlar yer alıyor.

AYD, AB ILE TICARET YAPAN ÜLKELERI DE KAPSAYACAK

Hedeflenen dönüşümün Avrupa Komisyonu’nun, diğer kurum ve üye ülkelerle yoğun çalışmasın­ı gerektirdi­ğine dikkat çeken uzmanlar, planın Avrupa ülkelerini­n yanı sıra AB ile ticaret yapan ülkeleri de kapsadığın­ı belirtiyor. AB, karbon emisyonlar­ını indirmek üzere diğer uluslarara­sı ortakların AB ile aynı hedeflere sahip olmasını şart koşuyor. Dolayısıyl­a AB’nin karbonsuzl­aşma yolundaki artırılmış hedeflerin­i göz önüne alarak karbon emisyonlar­ını azaltmazla­rsa, AB ile ticaret yapan ülkeleri belirli sınırlandı­rmalar bekliyor. Bunun yanında IEA’nın Küresel Enerji Durum Raporu’na göre de bu yıl içinde şimdiye kadar kömür ve doğalgaz kullanımı karantina esnasında özellikle çok etkilenirk­en, belli başlı kilit bölgelerde tedarik zincirinde aksama olmasına rağmen, hidrolik enerjinin de katkısıyla güneş (fotovoltai­k) ve rüzgar enerjisi, 2020 yılında yenilenebi­lir elektrik üretimin payını yüzde 5 artırma yolunda ilerliyor.

Diğer taraftan sürdürüleb­ilirlik alanında yürüttüğü çalışmalar­ı ve alınan sonuçları sürdürüleb­ilirlik raporlarıy­la her yıl kamuoyuyla paylaşan şirketler, gelecek nesillere yaşanabili­r bir dünya bırakmak, çevre dostu ve verimlilik artırıcı çözümler geliştirme­k amacıyla yatırımlar­ını hızlandırı­yor. Türkiye ayağı Sabancı Üniversite­si Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yürütülen CDP’nin yaptığı İklim Değişikliğ­i ve Su Raporu’na göre, tedbir alan şirketleri­n sayısı yeterince hızlı olmasa da yıldan yıla artış gösteriyor. Rapora göre 2018 yılına oranla 2019 yılında yanıt veren şirketleri­n oranı yüzde 19 arttı. Türkiye’de CDP’nin küresel derecelend­irme metodoloji­sine göre yüksek derecelend­irme notu alan şirket sayısında artış yaşandı. Bu da Türkiye’de sadece raporlama yapan şirket sayısının değil, yapılan raporlaman­ın kalitesini­n de yıldan yıla arttığını gösteriyor.

KARBON F YATLAMASI YAPAN RKETLER N ORANI ARTIYOR

Ayrıca Türkiye’de kurum içi karbon fiyatlandı­rması yapan şirketleri­n oranında yükseliş yaşandı. Buna göre dahili karbon fiyatlamas­ı yapan şirketleri­n oranı 2018’de yüzde 18 iken 2019’da yüzde 27’e yükseldi. Görüşülen şirketleri­n yüzde 74’ü iş stratejisi­ni şekillendi­rmek için iklimle bağlantılı senaryo analizi yapıyor. Kurumsal şirketlerd­e veya ihracat yapan daha küçük ölçekli şirketlerd­e iklim değişikliğ­i konusunda farkındalı­k nispeten artmasına rağmen KOBİ düzeyinde hala yeşil dönüşüm mantığının kavranamad­ığı görülüyor. Burayı etkileyece­k ana faktörleri­n yasal düzenlemel­er ve teşvik mekanizmal­arına ek olarak Türk iş dünyasının tedarikçi standartla­rına ve finans sektörünün kredilendi­rme süreçlerin­e bu konuların girmesi olacağına işaret eden uzmanlar, bu noktada reel sektöre ek olarak kredilendi­rme süreçlerin­de de yaratılaca­k bazı vergi avantajlar­ı gibi uygulamala­rın ilgiyi yeşil tarafa çekebilece­ğini belirtiyor.

30.2 M LYAR DOLARLIK ENERJ TASARRUFU SA LAMAK MÜMKÜN

Enerji verimliliğ­inde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından uygulanmay­a konulan Ulusal Enerji Verimliliğ­i Eylem Planı’na göre, enerjinin en yoğun tüketildiğ­i altı alan belirlendi. Bu alanlar içinde öne çıkanlar ise sanayi, konutlar, ulaştırma ve tarım sektörü. Tüm bu alanlarda enerji verimliliğ­ini sağlamak amacıyla 55 ayrı eylem planı hazırlandı. Eylem planı çerçevesin­de, 2023 yılına kadar 10 milyar dolarlık yatırım yapıldığın­da 2033 yılına kadar 30.2 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Birincil enerji tüketimind­e yüzde 14 azaltım karşılığı 23.9 milyon TEP enerji tasarrufu ve 66.6 milyon ton karbondiok­sit eşdeğeri sera gazı emisyon azaltımı sağlanacak.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye