“Endüstriyel üretim stratejilerinin merkezinde iklim değişikliği olacak”
Günümüzde karbon salımı en az olacak biçimde çalışan makinelerin önem kazandığını belirten Kutlu Karavelioğlu, iklim değişikliğine endüstriyel stratejilerde yer vermeyen ülkelerin dış ticaretten alacağı payın sınırlanacağını vurguladı. Karavelioğlu, bunun daha az enerjiyle daha çok iş yapan, çevreci ve hassas makine üretimi anlamına geldiğini söyledi.
Yeşim ARDIÇ/ANKARA
Avrupa Komisyonunun yakın tarihte dünyanın kaderini etkileyebilecek Avrupa Yeşil Düzen Belgesi yayımladığını ifade eden Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, birliğin ihracatla oluşan karbon sızıntısını azaltmak için belirli sektörlerde ‘Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması’ önerdiğini ve emisyonları 2030’a kadar en az yüzde 50-55 arasında azaltmayı hedeflediğini vurguladı. Karaverilioğlu, asıl hedefin 2050 yılında tamamen karbon-nötr bir kıta olmak olduğunu belirtti.
AB’nin bu stratejisinin Türkiye’yi dış ticarette doğrudan etkileyecek bir konu olduğunu dile getiren Kutlu Karavelioğlu, “Çünkü Yeşil Düzen Belgesi, Avrupa ülkelerinin yanı sıra AB ile ticaret yapan ülkeleri de kapsıyor. AB, karbon emisyonlarını indirmek üzere diğer uluslararası ortakların AB ile aynı hedeflere sahip olmasını şart koşuyor. Dolayısıyla AB’nin karbonsuzlaşma yolundaki artırılmış hedeflerini göz önüne alarak karbon emisyonlarını azaltmazlarsa, AB ile ticaret yapan ülkeleri belirli sınırlandırmalar bekliyor” dedi. Karavelioğlu, makine ihracatında ana pazarları arasında yer alan bu gelişmelerin imalat anlayışında da bazı değişiklikleri beraberinde getireceğini söyledi.
“IKLIM DEĞIŞIKLIĞINE KAYITSIZ KALMAK ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKES OLMAYI GÖZE ALMAKTIR”
Avrupa’nın ‘Yeşil Düzen’ olarak andığı bu anlayışın, teknoloji ve ekoloji arasındaki çatışmaya insani bir bakış olarak tanımlanabileceğinin altını çizen Kutlu Karavelioğlu, emisyon azaltımı, doğanın iyileştirilmesi, vahşi hayatın korunması ve yeni ekonomik imkânların sağlanmasının, sadece AB değerleri olmadığını, bunların evrensel ilkeler olduğunu söyledi.
Kutlu Karavelioğlu, Türkiye’nin Makinecileri olarak bu anlayışla, tüm iletişim çalışmalarında verimlilik kavramının makinelerin performansında önemli bir kriter haline geldiğine ve daha az enerji harcayarak daha çok iş yapmanın temel ölçüt olduğuna işaret ettiklerini bildirdi. Çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine endüstriyel stratejilerde yer vermeyen ülkelerin dış ticaretten alacağı payın sınırlanacağını da aktaran Karavelioğlu, “10 yılı aşkın bir süreçte ürünlerinin büyük kısmını AB direktiflerine uygun hale getirmiş bir sektörün temsilcileri olarak, AB’nin yaklaşımı bizce insanlığın temel değerlerine uygun. Bizler, bu olguyu zamanında önlemler alarak yönetmek üzere kamuoyunda bir farkındalık yaratmalıyız” dedi.
Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçmeyi başarabilmesi halinde sadece enerjide dışa bağımlılığını azaltmakla kalmayacağını ifade eden Kutlu Karavelioğlu, aynı zamanda yeni istihdam alanlarının da oluşturulabileceğini vurguladı. Karavelioğlu, iklim değişikliğine kayıtsız kalmanın, üçüncü dünya ülkesi olmayı göze almak olduğunun unutulmaması gerektiğini bildirdi.