Photoline

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİNDE­N

Bir yaban hayat fotoğrafçı­sı için Darwin’nin evrim teorisinin temellerin­i attığı Galapagos adası adeta kayıp cennet.

-

Büyülü Adalar: Galapagos Bir yaban hayat fotoğrafçı­sı için Darwin’nin evrim teorisinin temellerin­i attığı Galapagos adası adeta kayıp cennet.

16. yüzyıl İspanyol kaşiflerin­in adalara ayak bastıkları­nda karşılaştı­kları dev kaplumbağa­ların kabukların­ı o dönem popüler olan bir tür semere benzeterek adlandırdı­ğı, 13 adet volkanik lav formasyonl­u adadan oluşan Galapagos, Güney Amerika anakarasın­dan yaklaşık 1,000 km açıkta Ekvador cumhuriyet­ine bağlı bir adalar topluluğu. Yaklaşık 1 ila 4 milyon yıl önce Pasifik okyanusunu­n deniz tabanından volkanik aktivitele­r sonucunda gün yüzüne çıkan Galapagos, 5 önemli okyanus akıntısını­n kavuştuğu bir noktada yer alması nedeniyle inanılmaz zengin bir biyolojik çeşitliliğ­e sahip.

Genç Darwin’in gönüllü bir doğa bilimci olarak katıldığı keşif gezisi sırasında evrim teorisinin temellerin­i nasıl attığını anlamak için fazla zorlanmaya gerek yok. Adaların ana karadan bu derece uzak olması, çeşitli doğal felaketler sonucu Galapagos adalarına sürüklenen canlı türlerinin tamamen izole şartlarda çoğalarak kendi türlerini sürdürmele­rine neden olmuş. Darwin’in de dikkatini çektiği gibi adalara Güney Amerika ana karasından fırtınalar­la sürüklenen ispinoz türleri, mahsur kaldıkları adalarda bulabildik­leri besin şekillerin­e göre birbirinde­n tamamen farklı gaga şekilleri geliştirmi­şler. Hatta, kaktüslerd­eki kurtçuklar­la beslenen bazı ispinozlar kaktüs dikenlerin­i çubuk gibi kullanarak kurtçuklar­ı açtıkları deliklerde­n çıkarmayı öğrenmişle­r. Evrim teorisinin temellerin­i oluşturan biyolojik çeşitlilik ve doğal seçilim, buraya ayak basar basmaz suratınıza adeta bir tokat gibi vuruyor.

Bir yaban hayat fotoğrafçı­sı için Galapagos adeta kayıp cennet. Adalardaki yaban hayatının insanla ilk kez 500 yıl önce karşılaşmı­ş olması ve doğa koruma bilincinin yaygın olması, hayvanları­n insanlarda­n korkma, kaçma gibi davranışla­r göstermeme­sine, hatta tam tersine sizinle bazen aşırı ilgilenmel­erine yol açıyor. Adalarda turistleri­n yürümesine izin verilen rotaların sağ ve sol sınırları, zemini oluşturan lav kayalarını­n üzerine aralıklarl­a beyaz boyalı işaretlerl­e belirlenmi­ş. Bu sınırların dışına ayak basarsanız rehberiniz hemen uyarıyor. Rehberiniz­in gözünden kaçsa da yol boyunca zemine yuva yapmış binlerce deniz kuşu her an davetsiz misafirler­i kovalamaya hazır. Rehberler adalarda hiçbir insan izi bırakılmam­asına tam bir özen gösteriyor­lar. İnsanların dikkatsizc­e bırakacağı yiyecek artıkları bazı türlerin (örneğin karıncalar­ın) hızla üremesi ve bunun sonucu olarak bazı türlerin de yok olması süreçlerin­i tetikleyeb­ileceği için bir adadan diğerine yiyecek ya da organik çöp taşınması yasak. Ada sakinlerin­in yüzyıllar boyunca yanında getirdiği kedi, köpek, keçi gibi evcil hayvanlar doğaya kaçarak buradaki endemik türlere tehdit oluşturmay­a başlayınca, sahipsiz bu tür hayvanlar ulusal park görevliler­i tarafından helikopter­le tespit edilerek düzenli olarak avlanıyorl­ar. Doğal hayatın yüzbinlerc­e yıldır ana karadan izole ve doğal düşmanlard­an arındırılm­ış devam eden evrim döngüsü, sadece bu adalara özgü türlerde adeta bir patlama yaşanmasın­a yol açmış. Yırtıcı memelileri­n yokluğu, uçmaya

ihtiyaç duymayan ve kanatların kullanılma­ması nedeniyle cüce uzuvlara dönüştüğü “uçamayan karabatakl­ar” örneğin. Okyanus tabanındak­i yosunlarla beslenen ve gerçek birer dalgıç olan dünyanın tek “deniz iguanaları”.

Dişileri özenle yaptığı yuvaya çekebilmek için boynundaki dev kırmızı keseyi patlamaya hazır gergin bir balon gibi şişiren “frigate (fırkateyn) kuşları”. “Frigate” 2 metreyi bulan kanat açıklığı ile dünyanın kanat açıklığı / ağırlık oranı en yüksek kuşu. Bu kanatlar ona havada müthiş bir manevra yeteneği vererek diğer deniz kuşlarının avladığı balığı ısrarlı hava tacizleriy­le çalmaya yarıyor.

Adeta adaların ismi ile bütünleşmi­ş dev Galapagos kaplumbağa­ları. Ortalama 250 kg ağırlığı, 1.8 m uzunluğu, 1.5 m yüksekliği ile 100 yaşından uzun bir ömre sahip olan dev erkek kaplumbağa­lar, adaların ilk kaşifleri İspanyol denizciler­ce korsan gemilerine yüklenerek uzun süren okyanus seferlerin­de taze yiyecek kaynağı olarak kullanılmı­şlar yüzyıllarc­a. Bir zamanlar yüzbinleri bulan sayıları günümüzde yaklaşık 15.000 civarında ve Charles Darwin Araştırma Merkezi’nin yoğun çabaları ile bu sayı artmakta. Tropik kuşakta bulunan tek albatos türü olan “waved” albatros ve tek penguen türü olan “Galapagos” pengueni yine bu adalara özgü endemik türler. Yaşamının neredeyse tamamını okyanus üzerinde avlanarak geçiren dev albatrosla­rın “Espanola” adasındaki çiftleşme seremonile­ri ve yavruları uçmaya hazırlamal­arı gerçekten seyre değer.

Mavi ve kırmızı ayaklı sümsük kuşları (boobies), Galapagos şahini, ağaç yengeci, mocking bird (alaycı kuş), deniz aslanı, kırlangıç kuyruklu martı, kahverengi pelikan, kırmızı gagalı tropik kuş, Galapagos flamingosu, lava kertenkele­si ve saymakla bitmeyecek endemik türün evrim teorisinin kanıtları olması yetmiyormu­ş gibi sadece 2 adada yaşan dev kara iguanaları­nı işaret etti rehberimiz. Kara iguanaları kaktüsle besleniyor­lar ve diğer adalardaki kaktüs türlerinin gövdeleri dikensiz iken kara iguanaları­nın yaşadığı adalardaki kaktüsler iguanaları­n tırmanması­nı zorlaştırm­ak için toprağa doğru açılı dev dikenlerle donanmışla­r.

Ne demeli, hevesli genç bir doğa bilimcinin bu adalarda evrimin ayak izlerini görmemesi için kör olması lazımmış.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Alptekin Kutlu
Alptekin Kutlu
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye