Beril Baytan
1968 yılında İstanbul’da doğdum. Galatasaray Lisesi ardından İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdim. 6 sene mesleğimi yaptıktan sonra İnsan Kaynakları alanında çeşitli firmalarda emekliliğime kadar kariyerime devam ettim. Her çalışan gibi emeklilik hedeflerim vardı ve bunlardan biri fotoğraf çekmek diğeri İspanyolca öğrenmek. 2010 yılında İfsak’da ilk temel fotoğraf eğitimimi aldım. Bu eğitimi, portre, gece fotoğrafı, uzun pozlama, az-zor ışık gibi eğitimler izledi. Öncelikle Türkiye’de portre ve doğanın hakim olduğu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da seyahatler yaptım. Çok çeşitli hocalarla çalışma fırsatı yakalayarak bakış açımı, tekniğimi geliştirdim. 2011 senesinden itibaren birçok karma sergiye katıldım. Seneler geçtikçe mimari fotoğrafları çekerken daha fazla keyif aldığımı gördüm. Son üç-dört senedir yoğunlukla bu alanda fotoğraf üretiyorum, çünkü gözlerim çizgileri, çizgilerin uyumunu, geometrisini fark ediyor ve bana göre keyifli kareler üzerinde kaybolup gidiyorum. Fotoğraf benim için puzzle yapmak gibi; bir yapının içinde veya dışında saatlerce doğru açıyı bulmak için dönüp duruyor ve düşünebiliyorum. 2014 senesinde Küba fotoğraf seyahati ile Niko Guido ile tanıştım. Hemen sonrasında Ben İstanbul Projesine katıldım ve üç sene boyunca bu proje için fotoğraf ürettim. Sonrasında Türkiye’de ilk olan 365 İstanbul Projesini de Niko önderliğinde yirmi altı fotoğrafçı arkadaşımla bir sene boyunca yürüttük ve ortaya gurur duyulacak bir çalışma çıktı. Laos-Kamboçya’dan, Bolivya –Peru’ya kadar dünyanın fotoğraf açısından zengin birçok ülkesine seyahat ettik, ediyoruz. Bu ay Hindistan ve Holi var.
Son zamanlarda yemek fotoğrafçılığına ilgi duyuyorum ve bu konuda kendimi geliştirmeye çalışmaktayım. Her zaman değişim ve gelişim ve en önemlisi farklı bakarak fark yaratmak benim için önemli olmuştur. Herkesin yaptığı işe kendi özel imzasını atması dileğiyle…. Onlarca fotoğraf arasından bu Beril’in fotoğrafı olmalı cümlesini duyduğumda, işte verilen emeklerin benim için keyifli yönü bu