Gün Batımını Fotoğraflamak
Gün batımını fotoğraflarken hem zamanlama hem de konum eşit derecede çok önemlidir.
Gün batımına dair bu zamana kadar çok şey söylendi. Kimilerine göre uçsuz bucaksız güzelliğin simgesi, kimilerine göre ruh okşayıcıdır. Gün batımını konu eden yazar ve şairler o kadar çoktur ki, ilham verici ve etkileyici olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bazı yerler özellikle gün batımlarının güzelliğiyle ünlüdür. Sadece oradaki manzarayı görebilmek için insanlar seyahat planları yaparlar. Elbette her günbatımı oralardaki kadar muhteşem olmasa da bizi etkiler ve duygusallaştırır.
Belki de çok az şey gün batımı kadar güzeldir. Pembe renkler, turuncular ve sarılar başka hiçbir şeye benzemeyen bir güzellik oluşturur. Gözümüzün önünde gerçekleşen bu güzelliğe hayran oluruz ancak fotoğraf makinemizle bu görüntüleri istediğimiz gibi yakalayabilmenin sandığımızdan daha zor tarafları olabilir.
Gün batımını fotoğraflamak söz konusu olduğunda hem zaman hem de konum çok önemlidir ve birbirlerinden ayrılamazlar. Batmadan önce güneş ufukta alçalır ve güneş ışığı atmosferde çok daha uzun bir mesafe kat eder. Atmosferin yayıcı etkisiyle daha yumuşak ışık ve gölgeler oluşturur. Fotoğraf çekimi için en uygun zaman olarak da bilinen günbatımı ve doğumunun neden altın saat olarak bilindiğini anlamak çok zor değildir. Çünkü doğal ışığın en güzel kullanıldığı zamanlardır. Altın saat gün batımından yaklaşık 30 ya da 60 dakika önce başlar. Güneş ufuktan kaybolduğunda altın saat mavi saate dönüşür. Daha koyu bir gökyüzü vardır ve mavi renk hakimdir. Elbette bu zaman dilimi mevsime göre farklılık gösterir. Bu nedenle yakalayabilmek için önceden gözlem yapabiliriz.
Gün batımının ayrı bir güzelliği de ışığın çok kısa bir ışık çok kısa bir sürede sürekli değişmesi ve farklı görüntüler oluşturmasıdır.
Bu durum aynı zamanda biraz karışıklık yaratıp fotoğraf makinamıza küçük oyunlar oynayabilir. Bu kısa zamanı en verimli bir şekilde değerlendirebilmek için manuel ayarları kullanarak makinamızı çekime uygun hale getirmek en iyisi olacaktır. Makinenin içindeki pozometre gün batımına doğru tutulduğunda çok parlak
yani güneşin olduğu kısım ve koyu olan ön plandaki objeler arasındaki yüksek kontrast farkı olan bölgeyi ölçmeye çalışıp doğru pozlamayı bulmaya çalışır. Genellikle karanlık olduğunu düşünerek koyu alanları aydınlatabilmek için uzun bir pozlama süresi verebilir. Bu da daha aydınlık bir fotoğraf elde etmemize yol açar. Ancak günbatımı fotoğraflarında aradığımız şey bu değildir.
Gördüğümüz zengin renk tonlarını yansıtabileceğimiz daha koyu fotoğraf elde edebilmek için biraz eksik pozlama yapabiliriz. Ya da yüksek bir shutter hızı kullanabiliriz. Bu şekilde de kontrast fazlalaşır ve daha koyu bir siluet oluşmasını sağlar. Güneşin battığı ışığın iyice azaldığı zamanda diyaframı açabilir, enstantane hızımız 1/30 un altındaysa titremeyi önleyip, görüntüyü stabilize edebilmek için tripod kullanabiliriz. Sonuçta o anki şartlar altında istediğimiz sonucu alana kadar deneme yapmaya devam etmeliyiz. ISO ayarları da çekimin önemli bir parçasıdır. En düşük seviyede tutarak gren oluşumun engelleyebiliriz. Daha fazla ışık ihtiyacı duyuyorsak tripod kullanmak yine en iyi seçenektir.
Deniz veya göl kenarında çekim yaparken suyun üzerinde fazlaca bir parlaklık olduğunu fark ederiz. Polarize filtre kullanarak bu parlaklığı belirli ölçüde
azaltabiliriz. Ayrıca çekimi direk gün ışığına yaptığımız için parasoley kullanarak ışığın objektifin içine yansımasını ve mercek hareleri yapmasını önleyebiliriz. Fotoğraf çekiminde Raw formatını kullanmak sonrasında düzenleme yaparken çok yardımcı olacaktır. Özellikle göze batan parlak alanları düzenlerken işimiz epeyce kolaylaşabilir. Fotoğraf makinesi görüntüdeki aşırı sıcak renklerin yanlış olduğunu düşünerek telafi etmeye çalışabilir. Bu formatta beyaz ayarlarını da kolayca tekrar değiştirebileceğimiz için endişelenmemize gerek kalmaz. Farklı beyaz ayarları deneyerek beğendiğimiz görüntüyü seçmemize imkan verir. Gün batarken harika renklerle dolu bir gökyüzünü fotoğraflama fikri çok ilgi çekicidir. Sadece güzel bir gökyüzünün anlamlı bir fotoğraf oluşturmadığını unutmak da bir o kadar kolaydır. Çekim esnasında derinliği artırabilmek ve ilgi çekebilmek için ön tarafa bir obje koymak önemli. Ayrıca bu şekilde yer ve ölçek duygusunu da verebilir ve özel bir kompozisyon oluşturabiliriz. Örneğin ön plana bir ağaç, hamak, tekne ya da bir plaj şemsiyesi yerleştirebilir ayrıca dalları, bir pencereyi farklı birkaç objeyi çerçeve olarak da kullanabiliriz. Bu şekilde izleyicileri kendimize çekebilir ve orada bulunma hissini aktarabiliriz.
Elbette ki gökyüzü bu çekimlerin en duygu yoğunluğu olan kısmıdır. Fotoğraf çerçevesinin üçte ikisinde gökyüzüne yer vererek siluetleri ve yansımaları yerleştirmek bu yoğunluğu artırır. Altın saat elbette ki çok sınırlı bir süredir. Eğer çekim yapmak istediğimiz yerde daha önceden gidip araştırabilir ve fikir sahibi olursak bu zamanı daha iyi bir şekilde değerlendirebiliriz. Güzel bir günbatımı ile çarpıcı bir günbatımının arasındaki fark elbette ki bulutlardır. Tabiat güneş ve etrafındaki harika renklerdeki ışınlarıyla inanılmaz bir görsel şölen
sunar. Açık bir gökyüzü mavi ve pembeye dönüşür ve bu çok güzel ve sakinleştirici bir manzaradır. Ancak ateş rengi bulutlarla birden dramatik bir hale gelebilir. Güneşi rengarenk ışıklarla yıkanmış bulutların arasından sarkarken görüntülediğimizde çok daha etkileyici bir fotoğraf elde edebiliriz. Aslında bulutlar o kadar güzeldirler ki kompozisyonumuzun ana objeleri bile olabilirler. 24 mm ve 35 mm arasında geniş açılı objektifleri kullanmayı tercih edebiliriz. Böylece güneş nispeten küçük kalsa da gökyüzündeki tüm bulutları görüntüleme imkanını yakalayabiliriz. Eğer gökyüzünde bulutlar olmasaydı tüm bu güzellikler büyük bir olasılıkla güneş battıktan hemen sonra bitebilirdi. Ama bulutlarla dolu olduğunda güneş ışığının yansıyabileceği bir şeyler olduğu için bir süre daha devam eder. Genelde güneşli günler tercih edilir ve ne pahasına olursa olsun kötü hava koşullarından