Ara Güler’in portresini nasıl çektim?
Büyük Usta, Ara Güler’in değişik fotoğrafçılar tarafından çekilmiş yüzlerce portresi ve muhtemelen hepsinin de bir hikayesi vardır. Benim 2009 yılında çektiğim bu portrenin hikayesi de şöyle: Günlerden bir gün yine bir fotoğraf baskısı yaptırmak için Uğur Varlı baskı atölyesine gitmiştim. İçeri girdiğim zaman Ara Güler’in orada oturmakta olduğunu gördüm ve biraz heyecanlandım. Her zaman olduğu gibi fotoğraf makinem yanımdaydı ve onun bir fotoğrafını çekmem lazımdı ama bakışları bana pek cesaret vermiyordu. Belki tek karelik bir hakkım olabilirdi ama garantiye gitmem lazımdı. Merhaba dedikten sonra çerçeve yapılan odaya gittim ve orada çalışmakta olan Sinan’a birkaç fotoğraf çekerek, tam portreye göre kameramın kalibrasyonunu yaptım. Daha sonra kamera elimde ama elim aşağıda olmak üzere Ara Güler’in olduğu odaya girdim. Olumsuz bir cevap alma olasılığından korktuğum için başka yerlere bakıyordum. Sanki bir güvercin fotoğrafı çekecekmiş gibi davranıyordum. Kafamda hayali bir çekim yaptıktan sonra, belli belirsiz bir tebessümle Ara Usta’ya baktım. Gözlerinde hiç itiraz yoktu, “Hadi çek bakalım.” der gibi bakıyordu..! Yumuşak bir hareketle kameralı elimi kaldırdım ve yüzünü kadrajımın içine aldım. Tam çekeceğim sırada aniden elini başına götürdü, bu bir Picasso selamıydı. Son yılarda Ara Usta, Picasso’nun kendi içinde yaşamaya devam ettiğine inanıyordu. Hatta kitaplara attığı imzaların yanına kuş ve balık resimleri de çiziyordu. O vaziyette yakaladım onu, sadece bir tek kare.. Nasıl çıktığına bakamadım bile, hiç konuşmadık.. Başımla selamladım ve gözlerimle teşekkür ettim. O da, “Önemli değil.” der gibi bir hareket yaptı ve konuşmadan anlaştık.
O anda odada bulunan başka bir fotoğrafçı arkadaş benden cesaret alarak, hemen kamerasını çıkarttı ve biraz utangaç bir sesle; “- Ara Ağabey, ben de çekebilir miyim?” dedi. Ara Güler eliyle beni göstererek; “- Herif çekti işte, yeter yav..!” dedi. O anda Ara Güler’in ağzından çıkan o “Herif” kelimesi, benim için bir nevi “Legion de Honor” nişanı olmuştu. Elimde kendi çektiğim bir adet Ara Güler fotoğrafım vardı artık. O bir adet fotoğrafla neler yapabilirim diye hülyalara dalmıştım bile.. 2010 Yılında sözleşmeli sanatçısı olduğum Galeri Binyıl’dan bir karma sergi daveti alınca, hiç tereddüt etmeden “Fotoğraf Burayla Çekilir..!” adını verdiğim bu Ara Güler portresiyle katıldım o sergiye. O kadar beğenildi ki, ziyaretçiler teker teker hatıra fotoğrafı çektirdiler. Hiç unutmayacağız fotoğrafın nereyle çekildiğini Büyük Usta, üzerine yıldızlar yağsın.