Merhaba
Sanırım 5-6 yıl olmuştur, Beyoğlu Ara Kafe’de Ara Güler ile yaptığımız söyleşi. Dergi için sohbet havasında bir iki fotoğraf anısını anlatmıştı. Kendisini, neyi nasıl yaptığını sormadık. Sormaya, yormaya gerek var mı, Ara Güler zaten. Googleladın mı, kaynak çok ama onun gibisi maalesef çok yok. Editör arkadaşımla keyifle ayrılmıştık kafeden. Yıllar sonra kendi müzesinin açılışında tekrar karşılaştık. Tanımak, sohbet etmek güzeldi ama en güzeli de bu topraklarda güzel bir Ara’ya sahip olabilmekti. Özellikle siyah-beyaz İstanbul fotoğraflarına baktığınızda kendisine neden “İstanbul’un Gözü” dendiğini anlamak hiç de güç değil. Onun gözünden tek bir kare anlayana çok şey anlatı, anlatmaya da devam edecek. İşte ölümsüzlük böyle bir şey. Bu sayıda Ara Güler’i kapak yaparak kendi usulümüzce onu anmak, uğurlamak istedik. Ayrıca editörlerimiz Çetin Özer ve Feridun Arslan’nın köşelerinde de foto muhabiri Ara Güler bizlerle olacak. Dünyanın en büyük fotoğraf fuarı Photokina, her iki senede bir Köln’de yapılıyor. Bu yıl da 26-29 Eylül’de düzenlendi. Biz o tarihlerde yayına girdiğimiz için fuardaki gelişmeleri Ekim sayısında yayınlama fırsatı bulamadık. Fakat bu fuarı atlamak olmaz. Arkadaşların fuardaki gelişmeleri derledikleri sayfaları bu sayıda size aktarabiliyoruz.
Cem Kıvırcık bu ay benimde yakından takip ettiğim harika bir çalışma yaptı. Piyasadaki fotoğraf çekme özellikleriyle ön plana çıkan dört amiral gemisi telefonla deneme çekimleri yaptı. O telefonların hepsini uzun süre yanında taşıyarak farklı çekim ortamlarında test etme, inceleme fırsatı buldu. Ve tüm bu gözlemlerini kendi köşesinde dört sayfaya sığdırmaya çalıştı. Keşke sayfalar yetse de telefonlarla yaptığı tüm deneme çekimlerini sizlerle paylaşabilseydik. Stockholm, 14 adadan oluşmuş, kanallar üzerindeki köprülerle birbirine bağlanmış harika bir şehir. Hem son derece modern hem de sokaklarında dolaşırken Orta Çağda yaşıyor hissi verecek şekilde tarihine sahip çıkmış bir şehir. Sokaklar bir film platosunu andırıyor. Dolayısıyla fotoğraf için malzeme çok. Gezginlerimiz, Niko Guido’nun rehberliğinde bu ihtişamlı şehri karış karış gezip çektikleri birbirinden güzel fotoğrafların hikayelerini bizlerle paylaştı. Minaytür konseptine bayılırım. Minyatür son derece sabır, ince çalışma isteyen çok renkli bir resim sanatı. Peki çektiğiniz bir fotoğrafı minyatür havasına getirmeye ne dersiniz? Sevgili
Candan Tırtıl köşesinde çekilen bir fotoğrafı Photoshop yardımı ile adım adım minyatürleştiriyor. Ben yaptığı işe bayıldım. Editörümüz Özgür Semerci bana bu sayıda “alan derinliği”ni anlatalım dediğinde fikir çok hoşuma gitmişti. Alan derinliği fotoğrafı anlamlandıran, estetik katan çok önemli bir konu. Daha sonra konu bana “alan derinliği ile hikaye anlatmak” gibi çarpıcı bir başlıkla gelince heyecanım daha da arttı. Her çekilen kare bir hikaye anlatmaktan, bu işte ne kadar başarılı olunduğundan da fotoğrafçı sorumludur. Yazarımız Hakan Hatay, uzun bir süredir köşesinde yıldız fotoğrafı çekim tekniklerini anlatıyor. Şimdi sıra geldi çekilen fotoğrafın işlenmesine. Hakan bu ay köşesinde, çoklu çekim tekniği ile üretilen fotoğrafların Döngü fotoğrafı için Photoshop’ta birleştirmesini anlatıyor. Bu ay portfolyo sayfasında Neşe Karaarslan’nın fotoğraflarına yer veriyoruz.
Bir sonraki sayıya kadar kendinize iyi bakın...