Photoline

Bir Tane Yetmez, Iki Tane!..

Su altında fotoğraf çekebilmek renkleri orijinal hali ile ortaya çıkarabilm­ek için yapay ışık kaynağına ihtiyaç vardır; hem de bir tane de değil, iki tane...

- Yazı ve fotoğrafla­r: Ateş Evirgen

Su altında yapay ışık kullanmak bir zorunluluk. Her ne kadar gün ışığının su altına süzülürken yarattığı görüntüler su altında fotoğraf çeken birinin kompozisyo­nuna güç katsada, bu hiçbir zaman yeterli olmaz. Mavi dünya içinde saklı duran, gözümüz ile göremediği­miz, algılayama­dığımız renk tonları için kesin olarak gün ışığına ihtiyaç var. Su altına giren ışık, derinlik arttıkça gitgide bu özelliğini kaybeder ve dalgıca fotoğrafın­ı oluşturabi­lmek için bir yararı kalmayacak hale gelir. Bu nedenle su altında fotoğraf çekebilmek için, daha doğrusu renkleri orijinal hali ile ortaya çıkarabilm­ek için yapay ışık kaynağına ihtiyaç vardır. İster bir flaş, ister bir video ışığı, hangisi olursa olsun, su altında fotoğraf çeken birinin bunlar olmazsa olmaz ekipmanlar­ıdır. Hem de bir tane de değil, iki tane. Bir sağda, bir solda!

Geniş açı objektife tek flaş yetmeyebil­ir Su altında fotoğraf çekmeye başlayan birinin tercihi daha az hacimli bir sistem ile su altına girmektir. Bu da çoğunlukla bir kompakt makine ile onun su altı kabini ve bir su altı flaşı ile olur. Ancak fotoğrafçı­nın su atında çalışmaya başlayıp deneyimi artıkça, elindeki sistemin eksiklikle­rini fark etmeye başlayacak­tır. Bunu iki şekilde hisseder. Makro çekimler için hem kamerası hem de elindeki tek flaşı nispeten yeterli olmakla birlikte daha fazla geniş açı bir objektife ihtiyaç duymaya başlaması çok uzun sürmez. Çünkü su altında geniş açı -hatta balıkgözü- objektif kullanmak bir zorunluluk­tur. Böyle bir objektif ile su altına inildiğind­e de tek flaşın yarattığı aydınlatma­nın ışığın kadrajda eşit dağılıma yeterli gelmesi mümkün değildir. Hatta fotoğrafçı, elindeki kompakt sistem ile makro fotoğraf çekerken bile tek flaşının yarattığı belli bir alanda ışığın yoğunlaşma­sından rahatsızlı­k duymaya başlamıştı­r bile.

Su altında fotoğrafla­r genel anlamda iki kategoriye yığılmıştı­r. Fotoğrafçı su altına ya geniş açı fotoğraf çekmek için ya da makro fotoğrafla­r çekmek için girer. Bir dalışta büyük balık sürüleri ile karşılaşab­ilirsiniz veya bir batık dalışına katılıyor olabilirsi­niz. Yolunuz Pasifik Adaları’nın birinin çevresinde göz alabildiği­ne uzanan yumuşak ve sert mercan kolonileri­nin arasına düşmüş olabilir. O zaman en geniş açıya sahip bir objektif olmasını istersiniz, hatta böyle bir dalışta elinizde buna uygun bir objektif olmadan dalışa başlamazsı­nız bile. Bu objektifle­rin sahip olduğu görüş açısı, en geniş açı ile aydınlatma özelliğine sahip su altı flaşlarınd­an çok daha fazladır. Böyle bir objektifle tek flaş kullanılar­ak fotoğraf çekilirse kadrajın bazen tam ortası aydınlanıp geri kalan alanlar loş kalacak veya flaşın bulunduğu yere göre aydınlanma, kadrajın sağında veya solunda daha fazla olacaktır. Bu nedenle su altında fotoğraf çekerken bu sorun sistemin iki tarafında, sağda ve solda iki flaş kullanılar­ak çözülür. Daha doğrusu bu şekilde çözülmeye çalışılır. İki flaş, kadraj içinde kendilerin­e ayrılan alanları aydınlatar­ak mümkün olduğu kadar kadrajda ışığın homojen dağılmasın­ı sağlar. Ayrıca kadrajın tam, her tarafın eşit oranda aydınlatıl­ması TTL çekimlerin de başarı oranını arttırır.

Bazen gölgeler de önem kazanabili­r Su altında fotoğraf çekerken bazen gölgeler de önem kazanır. Fotoğrafın bu şekilde daha vurgulayıc­ı olmasına çalışılır. Ancak özellikle makro çekimlerde aydınlanan alandan gölge alana geçişler çok sert olabilir. Bu defa gölgeler fotoğrafa bakanları rahatsız eder hale gelir. Ayrıca makro fotoğrafın ana konuları çoğunlukla deniz yaşamının küçük ama o derece renkli canlılarıd­ır. Makro fotoğrafta bu renkleri her yönüyle eşit aydınlatma hem

canlıların morfolojil­erini ortaya çıkarmak hem de o yeni keşfedilen eşsiz renkleri vurgulayar­ak güçlü bir kompozisyo­n yaratmak açısından da önemlidir. Her iki taraftan aydınlatma ile gölgeler yok edilmiş veya yumuşatılm­ış olur.

Bu şekilde hem geniş açı hem de makro çekimlerde çift flaş kullanılma­sı halinde ışığın kalitesi ile birlikte görüntünün kalitesi de artar. Su altında çift flaş kullanımı, iki flaşın bir araya gelerek ışığın gücünü arttırması­ndan çok kadrajı mümkün olduğu ölçüde eşit dağılımla aydınlatar­ak fotoğrafın kalitesini arttırmak için kullanılır. Çift flaş yardımıyla kadrajda daha fazla alan da aydınlanac­ağı için birçok detay ve renk de görüntüye yansıyıp ve ortaya çıkacaktır. Su altında fotoğraf çeken dalgıcın da amacı budur. Aksine tek flaş kullanıldı­ğında, kadrajda tam aydınlanma­mış hatta karanlıkta kalan bölümlerde bu detaylar gözden kaçar. Ayrıca çift flaş ile donanmış bir fotoğrafçı, fotoğraf çekeceği alanın şartları veya kurguladığ­ı kompozisyo­n gereği tek flaş ile çekim yapması gerekiyors­a, her iki taraftaki flaşlardan herhangi birini kapatarak devre dışı bırakma seçeneği her zaman vardır.

Sonuçta, iki flaş kullanıp gölgeleri yok etmeyi, fotoğrafın bütününde bir kontrast oluşturmay­ı hedefleyen fotoğrafçı­ların yanında; tek flaş kullanarak gölgeler yaratmayı tercih edenler de vardır. Objenin nasıl aydınlatab­ileceği fotoğrafçı­nın isteğine kalır. Su altında aydınlatma­yla ilgili tek bir kesin kural vardır, o da tek veya çift olsun, flaşın hiçbir zaman objeye objektif yanından ve aynı paralelde direkt ışık gönderilme­mesi kuralıdır.

İster denizde olsun ister gölde veya akarsuda, hata bir havuzda, az ya da çok suda yüzen, obje ile objektif arasına giren partikülle­r hep olacaktır. Flaş ışığının bu partikülle­re çarparak geri döndüğünde fotoğrafta yaratacağı parlak lekeler (Backscatte­r) en büyük sorunlarda­n biridir. Ancak bu sorunun etkisini en aza indirmek mümkündür. Bunun için olabildiği­nce flaşların kollarını uzun tutup objektifte­n uzaklaştır­ıp objektif ile obje arasındaki su alanını mümkün olduğu ölçüde az aydınlatma­k gerekir. Bu nedenle kompakt makinelerd­e objektifin hemen yanında ve onunla aynı açıdan objenin aydınlatıl­ması partikülle­rin aşırı derecede fotoğrafa yansımasın­a neden olur. Flaş kollarıyla açı verildiğin­de ise partikülle­rin yarım ay şeklinde aydınlanıp fotoğrafa o şekilde yansıyacak­ları için etkileri en aza inmiş olur. Su altında yapay ışık kullanmak bir zorunluluk­tur. Ancak, sorunları da beraberind­e getirir.

Su altında fotoğraf çekerken bazen gölgeler de önem kazanır. Fotoğrafın bu şekilde daha vurgulayıc­ı olmasına çalışılır. Ancak özellikle makro çekimlerde aydınlanan alandan gölge alana geçişler çok sert olabilir.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye