Usta Sizlerden Gelen Fotoğrafları Yorumluyor
Nümeroloji’ye pek inanmam ama 2020 ile birlikte art arda ilginç tesadüfler olmaya başladı..! Koronavirüs salgınının 2020 yılına ve dergimizin 150. sayısına denk gelmesi gerçekten tesadüfün iğne deliği denecek bir olay.
17 Nisan’da İFSAK’taki toplantımızı da yapamadık, hevesimiz kursağımızda kaldı. 150. sayımızı biraz buruk bir şekilde, evlerimizde kutladık. En büyük tesellimiz Photoline camiasındaki dostlarımızın sağ ve sağlıkta olması.
Bütün dünyayı tehdit eden bu felaketi atlatma konusunda ulusça hepimiz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz ancak sağlık çalışanlarımız hepimizden çok emek veriyor, yoruluyor ve risk alıyorlar. Hatta bu salgının başlamasından bu yana birçok doktor, eczacı ve hemşiremizi maalesef kaybettik.
Onların bu onurlu ve cansiperane çabaları karşısında bir farkındalık ifadesi olarak, bu sayımızda doktor ve eczacı dostlarımızın çektiği fotoğrafları yorumlayacağız. Umarım bu endişeli dönemi en kısa sürede kayıpsız olarak atlatır, pek de kıymetini bilmediğimiz eski yaşantımıza geri döneriz. Bir sonraki sayıda çok daha güzel şeylerden bahsetmek ümidiyle hepinize sağlıklı günler dilerim. Müzik dinlemeyi unutmayın.
Bu fotoğrafa bakarak şiiri okuduğumuz zaman, birbirlerine ne kadar uyduklarını görüyoruz hayretle..! Tanıdığım bütün fotoğrafçıların şiir sevmesi ve hatta bizzat yazması boşuna değil demek ki. Aklımızdaki şiirler, bizim iyi fotoğrafın kokusunu almamızı sağlıyorlar. Bu anlamlı resmi gören ve fotoğrafa dönüştürerek bize de gördüren sevgili Dr. Argun Mandı’ya teşekkür ediyoruz. Bu arada kendisinin çocuk doktoru olduğunu da hatırlatmak isterim.
Sevgili Erol Nizipli iyi bir eczacı olduğu kadar iyi de bir gezgindir. Fırsat buldukça eşiyle beraber dünyanın ilginç noktalarına gider ve tabii bol bol fotoğraflar da çeker. Aşağıda görülen penguenleri de Falkland Adaları’nda çekmiş. Her yerde rastlayamayacağımız çok özel bir manzara.. Sevgili eczacı dostumuz da bu manzarayı, penguenlere dostça yaklaşıp, onları ürkütmeden görüntülemiş. Bu başarısından dolayı kendisini kutluyoruz.
Hep övmek olmaz, biraz da eleştirelim ki sevgili arkadaşımıza nazar değmesin.! Şakayı bir yana bırakıp, bu fotoğrafta eksik olan nedir sorusunu cevaplamaya çalışalım. Gördüğümüz gibi burada pek çok penguen bir araya gelerek hoş bir doku oluşturmuş. Fakat böyle doku içeren fotoğraflara - burada olduğu gibi - homojen ışık iyi gitmez..! Dokuyu alır, zeminle kaynaştırarak dikkat çekiciliğini azaltır. Kapadokya’daki volkan tüfleri de böyledir, homojen ışıkta çekerseniz araziye uyup kaybolurlar. Bu gibi görüntüleri çok daha belirgin ve etkili olmaları için, sabah veya akşam oluşan yanal ışıkta çekmemiz gerekir. Tabii burada sevgili Erol Nizipli de tur şirketine tabii olduğundan, yapacak çok fazla bir şey yok. Tur şirketleriyle gezerken ben de bir çok güzelim yeri cayır cayır öğle güneşinde çekmek zorunda kalmışımdır. Seyahat acentelerine mecburi fotoğraf dersi konsa ne iyi olur.
Sevgili hekim dostumuz Yasemin Ağaoğlu, eğer Hintli kızın yüzünde bu içten gülüşü yakalayamamış olsaydı; kızın kafasının, arkada yürüyen insanlarla üst üste gelmesinin doğru olmadığını söylerdim ama şimdi söylemeyeceğim. Evet sevgili hekim fotoğrafçımız, Hintli kızın yüzünde bu gülüşü yakalayamamış olsaydı eğer, elleri tam ortadan kesmenin hata olduğunu söyleyebilirdim ama şimdi söylemekten vaz geçtim. Çok sevdiğim Kolombiyalı ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’in şöyle bir sözü vardır: “- Öyle güzel gülmelisin ki, insanlar seni ağlatmaya utanmalı.” Adeta bu Hintli kız için söylenmiş bir söz.
Bu fotoğrafın bizi etkileyen tarafı sadece kızın gülerken görüntülenmesi değil. Yüzün güzelce aydınlanması ve Hindistan’a referans olan arakadaki tarihi bina görüntüsü de önemli. Hiç soru sormadan fotoğraf bize şunları düşündürüyor: Hindistan’da bir kız gülüyor, onunla göz göze gelince içimiz ısınıyor ve dünya beş dakikalığına güzelleşiyor. Beş dakikalığına Korona salgınını falan unutup, seneye biz de bir Hindistan yapsak mı acaba diye düşünüyoruz. Kutlarım sevgili hekim dostum Yasemin Ağaoğlu, böylece “Gülen İnsan Fotoğrafıyla Tedavi” yöntemini bulmuş oldunuz. Ben de çareyi bir Türk hekiminden bekliyordum zaten.