Daha İyisi Yapılana Kadar En İyisi Bu

Huawei, P40 Pro’da bir cep telefonunda dünyanın en büyük algılayıcısını kullanarak çıtayı öyle yüksek bir noktaya koydu ki...

Huawei ile ilk tanışıklığım P20 Pro ile başlamıştı. Onunla birçok fotoğrafçı arkadaşımı kıskandıran çekimler gerçekleştirdim. Hatta bir fotoğrafım Huawei’nin küresel İnstagram hesabında yayınlandı. Daha sonra Mate 20 Pro ile devam ettim. Fotoğraf özelliklerinin yanında, tasarımıyla beni benden almıştı. Sonra P30 Pro girdi hayatıma. “Tamam” dedim, “bundan daha iyisi olamaz artık!”... Kayseri Hürmetçi’de fotoğrafçı dostlarım tele lensler kullanırken zum özelliğini kullanarak çektiğim fotoğraf karta basıldı ve sergilendi. Ama yanılmışım... Fena halde yanılmışım. P40 Pro geldi ve dengeler değişti.

Konusunda otorite olan DxOMark web sitesinde kamera özelliklerinde 128 puan alarak en yakın rakibine 3 puan fark atan P40 Pro, fotoğraf tutkunlarına ne sunuyor bunu anlatayım. Yerim dar olduğundan ne Google, ne de işlemci vs konularına girmeyeceğim. Yalnızca fotoğraf, sadece fotoğraf...

Söze önce P40 Pro’daki kamera özellikleriyle başlayalım. Elbette Leica, her zamanki gibi teknolojisiyle Huawei’yi bu modelde de destekliyor. P40 Pro’da ToF (Time of Flight) algılayıcı da dahil olmak üzere dörtlü bir arka kamera sistemi bulunuyor.

Ana kamera, 50MP çözünürlükte, (12MP fotoğraf çıktısı), 23 mm açıya eşdeğer f/1.9 diyafram açıklığında ve OIS (Optical Image Stabilization) titreşim engelleme özelliklerine sahip. Bu kamerada 1/1,28” ölçüsünde bir cep telefonunda kullanılan en büyük algılayıcı kullanılmış. Sonuçları da görsel kalitede kendini gösteriyor.

Birçok telefon üreticisi geniş açı seçeneği sunuyor ama en iyi çözünürlüğe sahip olanı 40 MP 1/1,54” algılayıcısı 18 mm açıya eşdeğer, f/1,8 diyafram açıklığı ve PDAF (faz algılayıcı otomatik odaklama) desteğiyle yalnızca Huawei sunuyor. Dolayısıyla geniş açı kamerasıyla çekilen fotoğrafların görsel kalitesi muhteşem. Benim de olmazsa olmazım diyebilirim geniş açı kamerası.

Tele kamera birçok kullanıcı için çok önemli bir özellik. P 40 Pro, 12MP 1/3.56″ algılayıcısı, 125 mm açıya eşdeğer f/3.4 diyafram açıklığı, PDAF, OIS desteğiyle 5x optik, 10x hibrit ve 50x maksimum dijital zum olanağı sunuyor. Açıkçası P30 Pro’dan bu yana tele lenste çok da fazla bir değişiklik olmadığını söylersem yanılmış olmam.

Teknik olarak değerlendirdiğimde görselin doku/gürültü (noise) dengesini inanılmaz başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bol ışık alan büyük algılayıcı, buna destek veren düşük diyaframlı tasarım, Leica destekli donanım ve yazılımla birleşince ortaya inanılmaz bir sonuç çıkmış. Özellikle ışık kaynağının düşük olduğu ortamlardaki performans etkileyici. Renk tonları ve doygunluk abartılı değil, keskinlik de keza öyle. Detayları göstermek adına HDR zorlaması yok. Zaten bunda halihazırda dinamik aralığın geniş olmasının büyük etkisi var. Geniş açıyı rakip ürünlerle kıyaslandığında “dar” bulanlar var. Onlara hak veriyorum ama şunu da hatırlatmak istiyorum. Geniş açıyla birlikte gelen perspektif bozulmaları ve kromatik renk sapmalarını da hesaba katsınlar. Çünkü P40 Pro, bu bozulmaları limitte tutuyor.

Otomatik beyaz ayarı iyi kotarılmış. Manuel olarak müdahale etme gereği hissetmiyorsunuz. Ancak ben bazı pozlamalarda, Pro modu devreye alarak, beyaz ayarına küçük müdahaleler yaptım. Bence arada bunu da deneyin. Özellikle gece manzaralarında tonları soğutup, ısıtmak sizin elinizde. Bokeh ve AI (yapay zeka) destekli RAW, dudak uçuklatıyor. ToF işini çok iyi yapıyor ve özneye olan mesafeyi iyi ölçümleyerek doğal bir bokeh yaratıyor. Modeliniz arka planın karmaşasından kurtararak, neredeyse 3 boyutlu bir hale getiriyor. Yapıştırılmış gibi duran suni bokeh etkisinden çok hoşlanmıyorum, P40 Pro bunu iyi kotarmış. Yeni özelliklerden biri de “Golden Snap”. Burada kendinizi yapay zekanın ellerine teslim ediyorsunuz.

Fotoğrafı çektikten sonra düzenlerken “AI Best Moment” ile en iyi pozu, “AI Remove Passerby” ile arka planda kadraja girem istemediğiniz kişileri ve “AI Remove Reflection” ile cam vs. saydam yüzeyler üzerindeki yansımaları silebiliyor, kontrol edebiliyorsunuz. P40 Pro ile ilgili anlatılacak çok şey var ama yerim de dar. Gelecek sayılarda da deneyimlerimi paylaşmaya mümkün oldukça devam edeceğim.

Library panelinde, kırmızı çerçeveye aldığım bu çubuk ile tüm filtreleme işlemlerini yapacağız. Öncelikle, “Grid” görünümünde olup olmadığınızı kontrol edin, çünkü filtre çubuğu yalnızca Grid (ızgara) modunda görünür. Ekranda tek fotoğraf görüyor iseniz “G” ye basın veya “View” menüsünden Grid’i tıklayın veya ana ekranın sol alt tarafındaki ızgara simgesine tıklayın.

Text filtresinde bulunan “Any Searchable Field” yazan kutucuğun yanındaki yukarı aşağı ok’lara tıkladığınızda, filtreleme seçenekleri açılacaktır. Bunlar sırası ile any searchable field, filename, copy name, title, caption, keywords, searchable metadata, searchable IPTC, searchable EXIF ve Searchable plug-in field olacaktır.

Tüm Meta Veriler, Altyazı, Dosya Yolu, sanal kopya adı, anahtar kelimeler, özel meta veriler ve koleksiyon adları ile tümünü arama yapar..

Dosya adı, Virtual kopya adı, altyazı, unvan ve anahtar kelimeler üzerinden arama yapar.

Tüm metadata verileri üzerinden arama yapar. Sadece EXIF bilgileri üzerinden arama yapar.

Filtre çubuğundaki “Text” öğesini tıkladığınızda, Text yazısının rengi beyaz olacak ve filtre aktifleşecektir. Text filtresi diğer filtrelere göre daha az seçeneğe sahiptir, ancak genellikle daha hedefe uygun kullanılabilir. Özellikle Keyword gibi seçeneklerle, Lightroom ve/veya Bridge ile bir mantık çerçevesinde eklediğiniz tüm opsiyonları, burada sizin yapacağınız tercihler doğrultusunda filtreler. Bunlar captions, copyright, headlines, dates, locations vb. Olabilir. Bu seçeneklerden bence en uygun olanı keyword olacaktır. Kendi arzunuz ile konuya, içeriğe, kategoriye göre belirlediğiniz her keyword özel olacaktır. Örnek vermek gerekirse “Kız çocukları” yerine “kırmızı ayakkabılı kız çocukları” keywordu daha özel ve hedefe uygun olacaktır.

Fotoğraf makineniz, Bridge ve/veya Lightroom üzerinden giriş yaptığınız size özel metadata bilgileri üzerinden arama yapar. Örnek Copyright olarak adınızı soyadınızı yazmanız gibi.

Eklentilerin üzerinden arama yapar. Bu menüde sizlere tavsiyem, özellikle bir nedeni yoksa tüm aramaları, altında bu

lunan tüm seçenekleri de kapsayan ve ilk sırada olan Any Searchable Field seçeneği ile yapmanızdır.

Bir de dip not IPTC, fotoğrafın içeriğiyle ilgili olan ve ancak sizin tercih yaparak manuel giriş yapacağınız bilgileri temsil eder. Bunlar adınız soyadınız, telif hakkı, başlık, altyazı, adres bilgisi, kategori, proje adı vb. konulardır. Genel olarak “Altyazı” ve “Başlık” alanları daha çok tercih edilip kullanılmaktadır. EXIF daha teknik verilerdir, kamera modeli ve seri numarası, lens, flaş ve fotoğraf çekim ayarlarının ayrıntıları ile ilgili bilgileri içerir. Bu bilgilerin girişini fotoğraf makinesi otomatik olarak kendisi yapar. Any Searchable Field’i seçtikten sonra hemen sağda bir başka kutucuk var. Üzerinde “Contains All” yazan. Buraya tıkladığınızda fotoğrafta gördüğünüz seçenekler açılacaktır.

Filtre çubuğunda “Text”in hemen yanında yer alan “Attribute” fotoğraflarımıza atadığımız nitelikleri ifade etmektedir. Bunun sonucu olarak da arama kriterleri de bu niteliklere göre yapılmaktadır.

Yıldız vermekteki üçüncü yöntem ise Grid ekranının altında bulunan yıldızlara tıklamak. Fotoğraflarınızı bu şekilde yıldız verip sınıflandırabilirsiniz. Yalnız bu sınıflandırmayı yaparken hangi yıldızın sizin için neyi ifade ettiğini mutlaka belirleyin. Bu kısa bilgilendirmeden sonra konumuza dönecek olursak, Rating filtresi çubuğundan kaç yıldızlı fotoğrafları bulup getirmesini istiyorsanız o yıldızı

Benim gibi susmak bilmeyen birine yazı yazdırılır mı? Yer kalmadı… devamı bir sonraki sayıda.

Bir sonraki sayıda “Library Filter” bölümünün geri kalan kısmını anlatacağım ve söz bu defa bitireceğim. Umarım sizler de bu süreçte burada yazdıklarımı deneyip çeşitli filtrelemeler yaparsınız. Hatta gelecek yazının konusu olan alanları da kurcalamanızda fayda var. Yapamadığınız konular olursa canınızı sıkmayın, bol bol not alın. Yazının ikinci bölümünde bu notların cevaplarını bulacaksınız. Hepinize sağlık dolu günler dilerim. tıklayın. Yalnız hemen ilk yıldızın önünde bulunan (≥) matematik işaretini ve neye yaradığını da yazmadan geçmeyelim. Bu Büyüktür/ Küçüktür anlamına gelen sembol ile seçim kriterimizi genişletip daraltabiliyoruz.

O zaman varsayalım ki 3 yıldız seçtiniz, bu matematik sembolüne tıkladığınızda aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz menü açılacaktır. Buradan “Rating is greater than or equal to” seçeneği tıklandığında 3 yıldız ve üzeri olan fotoğrafları getirecektir. “Rating is less than or equal to” seçeneği tıklandığı takdirde ise 3 yıldız ve altı olan fotoğraflar gelecektir. “Rating is equal to” seçeneği ile yapılacak aramada ise karşınıza sadece 3 yıldızlı fotoğraflarınız gelecektir.