Hikmet SARAç
Hafta sonu planımı yapıp, uzun zamandır hayalini kurarak görmek istediğim Gölbaşı gölüne gitmeye karar verdim. Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı nadir bilinen yerlerden biri olan Gölbaşı gölü, doğası ve güzellikleri ile her göreni cezbediyor. Doğa harikası olan bu gölde iki ada mevcut. Büyük adada Halime Nene, kızı ve damadı ile birlikte yaşıyor ve hayvancılık ile geçimlerini sağlıyorlar. Halime Nene, bu adada huzur bulduğu ve eşinin mezarının burada olduğu için burada adada yaşamayı tercih etmiş. Adaya ulaşımlarını kayık ile sağlıyorlar. Küçük adada ise hiç kimse yaşamıyor.
Gölün içerisinde sazlık ve nilüferler göle ayrı bir güzellik katıyor. Sazlıklar hayvanların korunma yerleri ve göl 193 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda kuşların geçiş ve dinleme noktaları olduğundan gölün önemi bir kat daha artmakta. Göl 2017 yılında “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” statüsüne kavuşmuştur. Gölün çevresindeki Adalar Mahallesi’nde aileler geçimini gölden balık tutarak sağlıyor. Gölbaşı gölü Amik gölünün kurutulmasıyla bölgede kalan son havza olmakla birlikte dünya biyo çeşitlilik açısından 5 zengin gölden biri.
Gün bitmeden önce yakın çevredeki dağlarda bulunan Gazella Gazella dağ ceylanlarını görmek için yola koyuldum. Gölden yaklaşık 4-5 km yürüdükten sonra buğday tarlalarının arasında ceylanlar gözükmeye başladı. Yalnız, ikişer ve üçer üçer sürü halinde dolaşan ceylanları görüntülemek tüm yorgunluğumu aldı. Gazella Gazella dağ ceylanlarını özel kılan Türkiye’de sadece bu bölgede bulunmaları. Nesli tükenmekte olan dağ ceylanları koruma altında ve özel bakımlar sonucu gün geçtikçe sayıları artıyor.
Gün biterken hafızamda kalan renk cümbüşü oldu. Gölün maviliği, berraklığı, suyun üzerindeki nilüferler, havada uçuşan kuşlar, dağ ceylanlarının koşuşturmaları… Uzun zamandır doğada görmediğim renkleri görmek bana çok iyi gelmişti.
1966, İzmir doğumluyum. İtalyan Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra 20 sene medya sektöründe çeşitli televizyon kanalları ve gazetelerin reklam satış departmanlarında üst düzey yöneticilik ve genel müdürlük yaptım.
En büyük tutkum dünyayı gezmek, farklı kültürleri, coğrafyaları ve yaşam tarzlarını fotoğraflamak. Sokak, seyahat ve belgesel fotoğrafçılık üzerine çalışıyorum. Fotoğraf çektiğim her anı çok seviyorum.
Türkiye’nin değerli fotoğraf sanatçıları ve hocalarından çeşitli eğitimler alıyorum ve farklı projeler gerçekleştiriyoruz. 2014 yılından beri IFSAK üyesiyim. 2016 yılından beri Fotoğraf Gezginleri ailesinin bir ferdiyim. Fotoğraflarım ulusal ve uluslararası bir çok karma fotoğraf sergisi ve kitabında yer alıyor. 19. ve 20. Uluslararası Nancy Fotoğraf Bienali’ne katıldım. Uluslararası fotoğraf yarışmalarında aldığım ödül ve dereceler sonucunda 2017’de International Federation of Photographic Art (FIAP) tarafından AFIAP, uluslararası fotoğraf sanatçısı, ünvanını kazandım.
Fotoğraf benim için evrensel bir iletişim şekli, anın ölümsüzleşmesi ve tarihin gözüdür. Fotoğraf çekmek dünyayı anlamamı ve kendi gözümle ifade etmemi sağlıyor ve beni çok mutlu ediyor.