Tam kare aynasız tekeli
Rakipleri için bile algılayıcı (sensor) üreten Sony, tam kare aynasızda adeta bir tekel haline gelmiş durumda. Piyasaya çıktığından bu yana yaklaşık 2,5 yıl geçen a7III, son derece etkileyici özelliklere sahip.
Tartışmasız Sony, dünyanın en büyük algılayıcı üreticilerinden biri. Hatta birçok rakibi için bile özel üretim yapıyor. Her ne kadar APS-C algılayıcıya sahip aynasız pazarında yoğun bir rekabet olsa da, Sony tam kare (full frame) aynasız dünyasında tek başına at koşturmaya devam ediyor. 2013 yılında başlattığı Alpha 7 serisinin üçüncü nesli olan a7III’ü piyasaya çıkışından yaklaşık 2,5 yıl kadar sonra deneyimleme fırsatı buldum. Açıkçası kendim de artık 5 yaşına basmış bir a7RII kullanıcısı olduğum için çokça methini duyduğum bu fotoğraf makinesini pek merak ediyordum.
Gövdede klasik a7 serisinin hatlarının korunmuş olduğunu söylemeliyim. En ve boyda bir değişiklik yok ama derinlikte 1 cm’den daha fazla bir büyüme var. Muhtemelen yeni batarya NP-FZ100 ve çift kart yuvasının bunda büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Yeni batarya ile a7RII’de 340 olan çekim sayısı a7III’te 610’a yükselmiş. Hatta çekimler sırasında LCD monitörü kapattığınızda bu rakam 710’a kadar çıkıyor. Bu durum aynasızlar için yapılan “batarya ömrü az” argümanını ortadan kaldırmaya yetiyor. Selefi olan a7II ile karşılaştırdığımda ilk ve en önemli farklılık, kendini yenilenmiş ve geliştirilmiş algılayıcıda gösteriyor. Yeniden tasarlanan 24,2 MP CMOS algılayıcı çok parlak veya çok düşük ışıklarda daha iyi bir performans veriyor. Elbette bunda BSI, yani arkadan aydınlatma teknolojisinin kullanılmasının büyük payı var. Elbette BIONZ X işlemci de güncellenmiş ve geliştirilmiş. Sony, aynasız sisteme sahip kameralarında kullanıcılara sunduğu AF performansını her zaman öne çıkartmıştır. Nitekim a7III’de, çerçevenin yüzde 93’ünü kaplayan 693 faz,
425 kontrast algılayıcılı yapı odaklama konusunda büyük bir kolaylık sunuyor. Bir başka önemli gelişme ise devamlı çekim hızında. Daha önce a7II ile saniyede 5 kare çekebiliyorken, a7III’le 10 kare çekebiliyorsunuz. Yani yüzde 100 bir performans artışı var. Özellikle aksiyon içeren çekimler için önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
a7III’ü deneyimlerken makinenin hemen arkasında bulunan düğmelerin ergonomik olarak geliştirilmiş olduğunu fark ettim. Özellikle AF ve AEL düğmesinin hemen sağ başparmağınızla kontrol edilebilecek noktaya konumlandırılmış olması, hemen altta kullanımı daha kolaylaştırılmış joystick düğmesi ve onun altında da yağ gibi çalışan seçim çarkına bayıldım. Sony mühendisleri kullanım ergonomisi anlamında çok iyi iş çıkartmışlar.
Yüz tanıma/Göze odaklama gibi özellikler konusunda sektörde öncü olan a7III, bu konudaki tecrübesini yalnızca insanlar için değil, hayvanlar için de geliştirdi ve bir firmware güncellemesiyle artık çekimini yaptığınız hayvanların gözlerine de doğrudan odaklama yapabiliyorsunuz. Özellikle düşük diyaframlı çekimlerde hayvanları burnuna yapılan odaklama nedeniyle, gözlerin odak alanı dışında kalması sorununa çözüm bulunmuş. Kedi ve köpek fotoğrafları çekerken göze odaklama sayesinde f/1,8 gibi değerlerde bile büyük rahatlık yaşadığımı söyleyebilirim.
Bana en çok sorulan sorulardan biri 7R serisinin ilk çıkışından bu yana 36 MP, 42 MP ve 61 MP çözünürlük sunmasına rağmen neden a7III’ün 24 MP’de kalmış olmasıydı. Aslında bu sorunun yanıtı her şeyin MP olmadığının en önemli kanıtlarından biri. Elbette Sony, ürün çeşitliliğinde bir farklılık yaratmak istiyor, işin bu tarafı ayrı. Bir yandan da video çekenlerin daha çok tercih ettiği 12 MP’lik a7SII konusunda yaklaşık beş yıldır herhangi yeni ürün çıkartmamış olması aslında a7III’ü 24 MP algılayıcısıyla burada konumlandırmak istiyor gibi düşünülebilir. Bu konuda yapılan çok fazla spekülasyon var. Yüksek MP’li bir yapı, bu boyutta bir algılayıcıda çok da tercih edilen bir durum değil anlaşılan... Öte yandan, video performansında rakipler 10bit desteği sağlarken Sony’nin hala 8-bit’de kalması da eleştirilen bir başka mesele.
Sonuç olarak, a7III, hemen her türlü fotoğraf konusundan video çekimine kadar birçok alanda kullanılabilecek çok başarılı bir ürün. Önemli geliştirilmeler ve yeniliklerle kullanıcıların hayatı kolaylaştırılmış. Lakin hala anlayamadığım bazı şeyler var. Nedense Sony, UHS-I destekli SD kart kullanmak konusunda ısrarlı. a7III’te iki ayrı kart yuvası sunmasına rağmen, bunlardan yalnızca birinin UHS-II destekli olması düşündürücü. Özellikle video çekenler, daha hızlı veri yazımı sunan bir teknoloji beklerken.