Doğa Fotoğrafçılığı için İpuçları
Doğa fotoğrafçılığı çok fazla sabır, kararlılık ve maceracı bir ruh içerir.
Fotoğraf ortak hiçbir şeyleri olmayan insanları bile birkaç dakikalığına da olsa ortak bir noktada buluşturabilir. İzleyiciyle fotoğrafçının bir an olsa aynı duyguları paylaşmalarını sağlayarak iletişim kurmalarını sağlar. Bunu başarabilmek için hikayeyi fotoğrafla nasıl etkin bir şekilde anlatabileceğini düşünmesi, teknik ve estetik beceri göstermesi gerekir. Doğa fotoğrafları ile öyküler anlatabilmek biraz zaman ve tecrübe gerektirir.
Doğada fotoğraf çekmek isteyen bir fotoğrafçı nelerden keyif aldığını anlamaya çalışmalıdır çünkü sevdiği bir konuda bilgi sahibi olur bu da yaptığı çekimleri etkiler. Bazıları su altındaki yaşama ilgi duyar, bazısı böceklerle ilgilenir ama deneyimlerle farklı yollar keşfederek içgüdülerini de geliştirir. Kuş fotoğrafçıları kuşların uçuş rotalarını araştırır ve onları nerelerde bu
labileceklerini, endemik çiçeklere meraklı olanlar hangi ortamda ve hangi mevsimde açtıklarını, kelebekleri fotoğraflayanlar ise soğukkanlı canlılar oldukları için sabah saatlerinde fazla hareketli olmadıklarını bilir.
Doğa fotoğrafçılığı oldukça geniş bir alandır ve çalıştığımız tüm konuların ortak noktası doğal yaşam ve doğal ışıktır. Dış ortamda yararlandığımız ışık renkleri belirler, dokular oluşturur, şekilleri ve çizgileri tanımlar.
Doğanın en güzel yönlerinden biri sürekli değişken olması ışığın, renklerin saate ve mevsimlere göre değişmesidir. Bu durum fotoğrafçıların farklı ruh hallerini yansıtmasına olanak verir.
Genelde sabahın erken saatlerinde ve gün batımından iki saat önce sert gölgeler oluşturmadan konuyu eşit bir şekilde aydınlatan güzel bir ışık vardır. Doğa fotoğrafçılığı söz konusu olduğunda altın saatler dediğimiz bu zaman dilimi çok tercih edilir. Işık göz hizasının altında düşük bir açıdan geldiğinde ışık-gölge oyunları oluşur ve fotoğrafa derinlik katar. Gün içinde ilerleyen saatlerde yapılan çekimlerde fotoğrafların tonu önemli ölçüde değişebilir. Çekim zamanı anlatılmak istenen hikayeye göre seçilebilir. Fotoğraf çekerken bazen çok hızlı olmak gerekse de; acele edildiğinde zihinsel baskı artarak bazı önemli ayrıntıların gözden kaçması mümkün olabilir. Oysa telaş etmeden objeyi keşfetmek ve anlamak için zaman harcandığında, birçok ilginç detayın fark edilmesini sağlayabilir. Objenin hangi özelliklerinin belirgin olduğunu ve nasıl bir ışıkla onun en iyi ifade edilebileceğini çekim ortamına bambaşka bir gözle bakmayı mümkün kılar.
Fotoğrafçı görüntünün yansıttığı duyguları ifade edebilmek için görsel ögeleri kullanır. Kareye dahil edilen ögeler görüntünün duygusal ifadesine özne kadar katkıda bulunabilir. Doğru yerde, doğru zamanda yardımcı olabilecek tüm ögelerden faydalanıldığında bambaşka sonuçlar alabilmek mümkündür.
Çekim yaparken deklanşöre basmadan önce daha ilginç perspektifler elde edip edilemeyeceğini görmek için fotoğraf makinası farklı açılarda konumlandırılabilir, birden çok seçenek oluşturmak için mesafe değiştirilebilir.
Doğada fotoğraf çekmek isteyen bir fotoğrafçı nelerden keyif aldığını anlamaya çalışmalıdır çünkü sevdiği bir konuda bilgi sahibi olur bu da yaptığı çekimleri etkiler.
Görüş açısını değiştirmek, farklı açılardan yaklaşmak her şeyi başka bir hale getirebilir. Örneğin vahşi yaşam çekimlerinde objektif hayvanın gözleriyle aynı hizada olduğunda fotoğraflar çok etkileyicidir. Göz hizasının altında olduğundaysa bu durum izleyicinin hayvanı daha büyük algılamasını sağlayarak farklı bir heyecan yaratır.
Konuyu ön plana çıkarmak ve vurgulayabilmek için arka plan önemlidir. Karmaşık bir arka plan izleyicinin gözünü rahatsız ederek en güzel konuyu bile mahvedebilir. Doğru arka planı oluşturmaya başlamadan önce ortam değerlendirilmeli, kompozisyon açısından düşünmeli, aralarında kurmak istenen ilişki doğrultusunda oluşturulmalıdır. Gökyüzü ya da özneye odaklanmak için tasarlanmış arka plan renkleri konuyu güzel bir şekilde tamamlayabilir. Düşük diyafram değerleri ve tele objektiflerle böyle bir arka planı oluşturabiliriz.
Kompozisyon kurallarının doğru uygulanmasıyla sanat fotoğrafik sürecin bir parçası olur. Kompozisyon fotoğraf karesi içerisindeki ögeleri belirli bir amaçla düzenleme ve bir araya getirmektir. Böylece izleyicinin nereden bakmaya başlayacağını ve neyin önemli olup olmadığını algılaması daha kolaylaşır. Öbür türlü Başı ve sonu olmayan bir kargaşa içerisinde anlatmak istediğimiz her şey kaybolabilir.
Doğa fotoğrafçılığında küçük ayrıntıların da ayrı güzellikleri vardır. Bir dağın eteklerini renklendiren çiçeklerin uçsuz bucaksız serilişi çok güzel bir görüntü verebilirken, tek bir çiçeğe odaklanmak, hatta çiçeğin dokularına göz atmak çok çarpıcı olabilir. Ayrıntılar söz konusu olduğunda baktıkça keşfedilecek koskocaman bir dünya vardır.
Makro objektifler, doğadaki alışagelmiş ögelerin çıplak gözle göremediğimiz ayrıntılarını büyüterek sıra dışı bir hale getirir ve gözler önüne serer. Aslında doğa fotoğrafçılığının bambaşka bir boyutu olan makro fotoğraflarla doğanın bambaşka bir yüzünü göstermeni yanı sıra, bu küçük canlıların renkleri, üremeleri ve davranışlarıyla yaşayan dünyayla etkileşimlerinin ne kadar eşsiz olduğunu ve dünyadaki varlığımız için ne kadar önemli olduğunun altı çizilmiş olur.
Konu değiştikçe ihtiyaç duyulan ekipman ve objektifler de değişir. Derin bir kanyonu, sonbaharda değişen renkleriyle dağın eteklerini kaplayan bir ormanı fotoğraflamak istediğimizde ihtiyacımız olan geniş açılı bir objektiftir. Hayvanları ürkütmeden uzaktan çekmek isteyen birçok fotoğrafçı tele objektiflerden yararlanır. Tüm bu çekimlerde ışığın az olduğu durumlarda enstantane düşürüldüğünde ve oluşabilecek titremeler engellenmek istendiğinde ortak yardımcı ekipman tripod ve kumandalı deklanşördür.
Doğa fotoğrafçılığı ayrıca çok fazla sabır, kararlılık ve maceracı bir ruh içerir. Bir kuşun dala konması, güneşi çevreleyen bulutların dağılması için saatlerce beklemek gerekebilir. Sabırla hayal kırıklıkları ve potansiyel sınırlamaların nasıl aşılacağını öğrenip zorluklara takılıp kalmamayı gerektirir.
Fotoğrafta teknik düşlenen öykünün anlatılabilmesinde kullanılan bir araçtır. Bir fotoğraf teknik açıdan mükemmel olmayabilir ancak insanlar bakanlar üzerinde derinlemesine etki bırakacak bir hikayesi olabilir. Bu açıdan baktığımızda fotoğrafın duygusal gücü bazen her şeyin önüne geçebilir.
Doğa fotoğrafçılığı, ondan keyif alabiliyorsanız son derece rahatlatıcıdır. Stresli bir hafta geçirdiyseniz, fotoğraf makinasıyla ve doğal dünyayla yalnız kalmak, sorunları azaltmak hatta unutmak için harika bir yol olabilir. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde bilinmeyen pek çok güzel doğal alan sosyal medya aracılığıyla gündeme geldi. Dünyada birçok fotoğrafçı eşsiz fotoğraflara sahip olmayı isteyerek yeni yerlere gidiyor ve elde ettikleri görüntüleri sosyal medyada da paylaşıyor. Bu paylaşımlar sonucunda çok fazla insan isimleri az bilindiği zaman daha iyi korunabilen bu yerleri ziyaret ediyor.
Sonuçta fotoğraf paylaşılması amaçlanan bir sanattır ve çok öncesinde de doğa fotoğrafçılığı dünyanın güzelliklerini keşfederek insanlarla paylaşıyordu. Ama her zaman belgeledikleri bu doğa harikası bölgeleri koruma mesajı vermeyi amaçlıyordu.
Bizlerin de doğanın ne kadar kırılgan olacağını asla unutmadan, doğanın iyiliğine öncelik vererek insanların kalbine dokunan fotoğraflarla fark yaratabileceğimize inanıyorum.