Fotoğrafta Konu Seçimi
Fotoğrafa lezzet katan esas öge, fotoğrafın konusu ve hikayesidir. Peki doğru konu nasıl bulunur?
Fotoğrafta konu çok önemli yer kaplar. Çektiğimiz yerin, objenin, insanın mutlaka bir hikayesi olmalıdır. Bizde iz bırakan, önem verdiğimiz anların, belgelemek istediğimiz olayların, hatırlamak istediğimiz yerlerin unutulmaması için fotoğraflamak isteriz. Çektiğimiz fotoğraflarla zamanı durdurur, anları kaydederiz, anılar yaratırız.
Eskiden fotoğraf çekmek daha teferruatlı bir işti. Herkesin bir fotoğraf makinesi yoktu, makinesi olan herkes ise fotoğrafı iyi bilmiyor ve iyi fotoğraf çekemiyordu. Günümüzde ise akıllı telefonlar aracılığıyla artık herkes iyi kötü fotoğraf çekebiliyor. Sosyal medyada gün içinde milyonlarca görüntüye maruz kalıyoruz. Kimisi ruhumuzu okşarken, kimisi tüm estetik algımızı yerle bir ediyor. Fotoğraf çekmek her geçen gün daha sıradanlaşmaya ve sanatsallığını giderek kaybetmeye başladı. Peki ne yaparız da fotoğraflarımız diğer kişilerin çektiği fotoğrafların önüne geçer? Daha iyi fotoğraf çekmenin ilk kuralı nedir?
Fotoğrafa dair duyduğunuz ya da öğrendiğiniz tüm teknik konuları bir yere bırakalım. Diyeceksiniz ki ama teknikleri bilmeden nasıl daha iyi fotoğraf çekeceğiz? Diyafram, enstantane nedir, ışık nasıl kullanılır bu konular olmadan çekilen fotoğraf, fotoğraf mıdır diyebilirsiniz. Lütfen şunu göz ardı etmeyin. Elbette her işi yaparken teknik unsurları bilmeniz gerekir, bunu zaten bildiğinizi varsayıyorum. Mesela güzel bir yemek yapmak için mutfağa girdiğinizde o yemek için gerekli tüm malzemeleri almanız gerekir. Hatta yemeğinizin çıtasını daha da yukarı çekmek için en iyi malzemelerden yapılmış yemek daha başka olacaktır. Fakat sizin hünerli elleriniz, isteğiniz olmadan en iyi malzemelerin olması o yemeği en iyi yemek yapar mı? Yapmaz. Hüneri, heyecanı, yeteri kadar yemek yapma isteği olmayan birinin elinde o malzemeler ziyan olur gider. Kimisi ise normal malzemelerden, size çok lezzetli bir yemek pişirebilir. İşte fotoğraf da böyledir. Fotoğrafa lezzet katan asıl öge fotoğrafın konusu ve hikayesidir. Siz ne kadar iyi bir konu yakalar, ve bu konuyu doğru çekerseniz, baktığımızda ruhumuzda müthiş duygular uyandırır. Peki fotoğrafta doğru konuyu nasıl bulacağım, hangi konuyu çekersem daha çok fotoğrafım beğenilir gibi sorular aklınıza takılabilir. Bunun bir ölçütü yok. Yani ben size burda ağlayan çocuk veya kadın cekin daha dokunaklı ve etkileyici olur veya günbatımı fotoğrafları daha çok beğeniliyor, günbatımı çekin diye cümleler
kurmayacağım. İyi bir fotoğrafçı kendisini daima cesurca ortaya koyandır. Yaptığınız işe tutkunuzu, enerjinizi, o anda hissetiğiniz tüm duyguları, heyecanınızı yansıtmayı başarabilirseniz emin olun ki ortaya şahane kareler çıkacaktır. Fotoğraf duygu işidir. Fotoğraf duygu sever, heyecan sever, samimiyet sever, cesur insan sever. Siz nasılsanız fotoğraflarınız da öyle olacaktır. Tüm çekilen kareler sizin dünyanızın, yaşanmışlıklarınızın, hayata bakış açınızın, kişiliğinizin yansımasıdır. Her çektiğiniz konu sizin dünyanızdan bakıldığında nasıl göründüğünün resmidir. Fotoğraf çekerken özgürce kendinizi yansıtmanın peşine düşmeli konularınızı ise sizi en iyi neyin ifade ettiğini düşünüyorsanız ona göre seçmenizi tavsiye ederim. Çünkü fotoğraf bir anlatım biçimidir. Fotoğrafcı kendini ve yaşadığı çevreyi çektiği görüntülerle anlatmayı seçen kişidir. Nasıl ki bir yazarın büyüsü sözcüklerinde gizliyse bir fotoğrafçının büyüsü de yakaladığı ve peşine düştüğü görüntülerde gizlidir.
İster portre çekin, ister manzara, isterseniz boş bir sandalye çekin, içinde yaşanmışlık duygusu olmayan hiç bir kare konunuzu tamamlamayacaktır. Fotoğraf konunuzun içinde yaşama dair izler bulmalısınız ve bunları doğru estetik kurallarla bütünleyerek izleyici sunmalısınız. Bazen şöyle sorular alıyorum, bu fotoğrafı dikey mi çekmeliyim yatay mı? Alan derinliği az mı olmalı çok mu? Bakın fotoğrafın teknik olarak her konusunu çözmüş fakat hala bu tür sorulardan dolayı fotoğraf çekerken kafanız karışıyorsa fotoğrafın duygusuna kendinizi tam kaptıramamışsınız demektir. O konu sizi tam içine almamış demektir. Fotoğrafı gerçekten bilen birisi çekeceği konunun kadrajını, ışığını hemen belirler. Fotoğrafı önce beyniyle çeker, sonra makineyle kayda alır. Mesele, o anın içinde gerçekten olabilmektir, anda kalmaktır. Mesela bazen fotoğraf çekmeyi yeni öğrenmeye çalışan insanlar, teknik konulara tam olarak hakim olmadıkları halde çok güzel konular yakalarlar. Görenler de der ki ,acemi şansı var sende. Hayır acemi şansı değildir o! Kendini o ana tamamen bırakması, heyecanını, coskusunu fotoğrafa tamamen geçirmesi sonucu elde ettiği doğru konu ve çektiği iyi fotoğraftır. Fotoğrafta doğru konunun fotoğraflanması için kendinizi kültürel anlamda geliştirmeniz gerekir. Daha fazla kitap okumak, daha fazla yaşamak, daha fazla film izlemek ve çok sayıda fotoğraf okumak gerekir. Gerisi de lafı güzaftır.