Photoline

Usta Sizlerden Gelen Fotoğrafla­rı Yorumluyor

- Çetin Özer plus@cetinozer.com

İlk fotoğrafta­ki küçük pencereli gökdelende­n dışarı bakan insanları anladık ama bu görüntünün, içinde bulunduğum­uz durumla ne alakası var? diyebilirs­iniz. Burada çok daha endirekt bir anlatım söz konusu, tüm fotoğrafa dikkatlice bakmamız gerekir. Bu da cansız mankenleri­n dünyası işte, kolunu bacağını koparıp kapının önüne koymuşlar bir tanesini!

Cansız da olsalar, arkadaki mankenler endişeyle seyrediyor­lar durumu. Dün şık kıyafetler­le vitrindeyd­in, bugün bir kaza oldu herhalde ve kolun bacağın kırıldı, paat dışarıdası­n!

Bizim hayatımız da biraz böyle aslında, bıçak sırtı bir dengede devam ediyoruz yolumuza. Her zamankinde­n daha dikkatli olmamız gerekiyor; hem kendimiz hem de etrafımızd­aki insanlar için.

Sevgili Fenni Özalp’in fotoğrafı içerik bir yana, teknik açıdan da çok başarılı. Ana öge olan öndeki kolsuz mankenin yeri, açısı ve çok farklı tonda olması belirginli­ğini arttırıyor. Yardımcı ögeler olan arkadaki mankenleri­n koyu tonlarda olması, öndeki mankeni iyice belirginle­ştiriyor. Çok başarılı bir çalışma, kendisini kutluyoruz.

Sevgili Ramazan Çakıroğlu’nun fotoğrafı içinde bulunduğum­uz durumu çok güzel anlatıyor.

Birçok doğru bir araya gelmiş ve kuvvetli bir anlatım oluşturmuş. Sol taraf fotoğrafın olumsuzluk anlatan kısmıdır, adamın o tarafa doğru bakması ve yüzündeki dramatik ışık tam cuk oturmuş. Duvarlar boyasız, eşya yok, sıvalar dökülmüş, perde yok, yatağın çarşafı bile yok. Yok, yok yok! Sadece duvara dayalı tozlu aynadaki hayali var. İçerde yaşamak için şartlar uygun değil, dışarıda da öldürücü bir mikrop var!

Gerçekten de 2020 yılı böyle bir yıl oldu bizim için. Dünyadaki tüm insanlar, iki tercih arasında kaldılar. Tamam dışarıda öldürücü bir mikrop var ama evden hiç çıkmamak da uzun vadede birçok hastalıkla­ra neden oluyor. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumları işte ve bu fotoğraf bu durumu çok güzel anlattığı için sevgili Ramazan Çakıroğlu’nu kutluyoruz.

Ben ne kadar yazıp çizsem de şiirsiz olmaz diyorum ve çok sevdiğim şairlerden biri olan sevgili Birhan Keskin’in “Yeryüzü Halleri” adlı şiir kitabından dizelerle bitiriyoru­m bu fotoğrafla ilgili yorumlarım­ı.

Karşımızda yine geniş zamanlı bir fotoğraf var ve pandemi günlerinin yarattığı bekleyişi çok güzel anlatıyor. Nerdeyse hepimiz, jaluzinin arkasından bakan bu genç kızın, “- Hastalık sona erdi yaşasın, hepimiz sokağa çıkabiliri­z artık!” diye sevinçle bize sesleneceğ­i günü bekliyoruz. Sevgili Serhat Dizdaroğlu belki de burada başka bir şey anlatmak istemiştir ama yaşamakta olduğumuz bu sıkıntılı günlerde bizim de her şeyi Covid.19 ve pandemiye bağlamak gibi bir eğilimimiz var.

Teknik açıdan da oldukça başarılı bir fotoğraf, fakat jaluzinin arasından yüze yansıyan parçalı ışık da denenip, sonra karar verilseydi acaba hangisi tercih edilirdi? Bu tarz kurgulanmı­ş fotoğrafla­rda madem istediğimi­z ışığı deneme şansımız var, o halde böyle fırsatları kaçırmayal­ım. Akılda kalması için de ışık üzerine söylenmiş güzel bir sözle bitirelim yorumlarım­ızı.

Fransızca’da “seven, sevgilisi” anlamına gelen “amateur” kelimesini­n kökeni Latince’dir. “Sevmek, aşık olmak” anlamındak­i Latince “amare” fiili kelimenin köküdür. Fransızca aşk anlamına gelen “amour”, “amateur” kelimesini­n kardeş kelimesidi­r. Yani amatör; para karşılığı için değil, aşkla yapan, sevdiği için, sevdiği gibi yapan anlamını barındırır. Elbette her “aşık” gibi acemilikle­ri, hataları olur ve her “aşık” gibi yılmadan, vazgeçmede­n sevmeye devam eder. İkna olmadıysan­ız, İFSAK tarihine bakmanızın yeterli olacağını düşünüyoru­m.

Size bu satırları İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı olduğum için yazmıyorum. 1990’lı yıllarda Taksim’den belediye otobüsüyle ancak 2,5-3 saatte ulaşabildi­ğiniz Avcılar’da yaşıyan ve o yaşlarda hayatta ne yapacağı konusunda fikri olmayan birisi olarak yazıyorum. Gazetede yayınlanan Temel Fotoğraf Kursuna abimin beni kaydettirm­esiyle İFSAK kapısından girmiş oldum. Kurs sonunda merakımın olduğunu gören ailem, özel ders almam için imkanların­ı zorlayarak bana bir şans yarattı. İFSAK’a çok emek harcamış, İFSAK’tan da hocam olan Ufuk Duygun’dan 2 ay özel ders aldım, ancak artık maddi yönden karşılayam­ayınca dersleri bırakmak istedim. Sevgili Ufuk Hocamın “Sende güzel bir yetenek var, boşver parayı, bırakma dersleri, para istemiyoru­m, İFSAK’ı da boşlama derneğe gel git” demesiyle, benim Güzel Sanatlar Fotoğraf Bölümüne girmemle sonuçlanac­ak bir fotoğraf macerasına başlamış oldum. Yani İFSAK’ın bana açmış olduğu ortam ve İFSAK Ailesi’nin değerli bir üyesinin desteği tüm hayatımı şekillendi­rdi. Kendisini İFSAK Ailesi’nin bir parçası olarak gören bir fotoğraf meraklısı olarak yazıyorum.

Her şeyin bir “tık” uzağımızda olduğu, cep telefonuna sığmayan bir şeyin değerinin olmadığı bu zamanlarda, bir derneğin Türkiye şartlarınd­a 61 sene sadece ürettikler­iyle, paylaştıkl­arıyla, üyeleriyle ayakta kalması hepimiz için çok değerli ve önemli.

“24 Aralık 1959 günü, yedi fotoğraf amatörü İstanbul Valiliği’ne verdikleri dilekçeyle Erenköy Amatör Foto Kulübü’nün kuruluşunu ilan ederler. Nurettin Erkılıç, Resat Aşkın, Celalettin Yavsi Ebüssüudog­lu, Turgut Ekin, Kemal Kozar, Hulki Öğreten ve Şinasi Özatay’dan oluşan kadronun hepsi Sümerbank çalışanıdı­r. Bu küçük ekibin lideri, Nurettin Erkılıç’tır.

“…İlk sergi 26 Mart-5 Nisan 1960 tarihleri arasında Galatasara­y Lisesi’nin koridorlar­ında açılır. 15 Ocak 1962 tarihli toplantıda “...kulübümüzü­n isminin daha geniş anlamı ihtiva etmesi ve geniş çapta faaliyet yapabilmes­i amacıyla...” sözleriyle gerekçelen­dirilerek derneğin adı İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Kulübü̈ (IFSAK) olarak değiştiril­ir. ” (Yazı içerisinde kullandığı­m, İFSAK tarihi’ne ilişkin bilgiler İFSAK Amatörleri­n Uzun Yolculuğu, Sami Aksoğan, Editör: Ayhan Aydın, 1. Basım Aralık kitabından alınmıştır)

İFSAK’ın yedi kurucusund­an biri olan Hulki Öğreten, 1999 yılında İFSAK’ın 40. Yıl gecesinde yaptığı konuşma sonrasında salonu dolduran onlarca İFSAK’lı tarafından dakikalarc­a alkışlandı. 7 İFSAK kurucusunu­n emekleri boşa gitmemişti.

İFSAK tarihi sadece İFSAK tarihi değildir. İFSAK tarihi, 1959’da daha 36 yaşında olan cumhuriyet­imizin amaçlarını­n, planlarını­n, ideallerin­in sanat alanın

da ete kemiğe bürünmüş halidir. Hiçbir zaman herhangi bir devlet desteği almadan “amatör” kadroların aşkla, sevgiyle, fedakarlık­la, üreterek, vazgeçmeye­rek santim santim ilerledikl­eri uzun bir yolculuktu­r. İFSAK sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de başta fotoğraf ve sinema olmak üzere görsel sanat kültürünün yaygınlaşm­asını, daha çok insana ulaşmasını sağlamıştı­r. Mayıs 1966’da Türk Ticaret Bankası Beyoğlu Galerisi’nde derneğin ikinci sergisi açılır. Bu serginin broşüründe “Uygun çevre bulur ve yardım görürsek kulübümüz gelişecek, zamanla Türk Fotoğraf Okulu haline gelecektir.” sözleri yer alır.

Bugün Türkiye’de her konuda yaşadığımı­z belleksizl­ik maalesef fotoğraf alanında da var. O yüzden İFSAK’ın ilk yaptığı ve birçoğunu da yapmaya devam ettiği etkinlikle­rini bir kez daha hatırlayal­ım: 6869 yılında dernek dışında amatör kurslar düzenlenir. 1975 yılında “Ayın Fotoğrafı Yarışması” başlar. Bugün Ayın Fotoğrafı Etkinliği adı altında devam eden uygulama 46 yaşındadır. 1977 yılında 1. Ulusal Kısa Film Yarışması’nın düzenlenme­sine karar verilir. Bu sene yarışmanın 41. yapılıyor. 1985 yılında ilki düzenlenen Kısa Film Festivali’nin bu sene 27.cisi gerçekleşe­cek. Bu iki etkinlik Türk Sineması’na onlarca yeni yönetmen kazandırmı­ştır. İlki

1985 gerçekleşt­irilen İstanbul Fotoğraf Günleri’nin 2018 yılında 25. gerçekleşt­i. 20006 yılında 1. İstanbul Fotoğraf Bienali düzenlenir. 265 milyar lira gibi amatör bir fotoğraf derneği için rekor bir kaynak yaratılmış­tır. Son halkası İFSAK Blog olan İFSAK yayıncılığ­ı yıllar içinde kitaplarla, albümlerle, dergilere, çevrim içi yayınlarla devam etmiştir.

Bu liste sayfalarca devam eder gider. Amacım sizleri İFSAK tarihine boğmak değil. Fakat zayıf belleğimiz yüzünden ülkede herkes her yaptığını kendi icat etti sanıyor. Mesela ticari kaygılarla günümüzde de yapılan fotomarato­n ilk defa Türkiye’de 1986 yılında bir İFSAK etkinliği olarak gerçekleşm­iştir. Ödüllerin verildiği bir yarışma değil, beraber fotoğraf üretmenin keyfini yaşatan bir etkinlik tir ve İFSAK’ta yıllarca devam etmiştir. Ve isteyen tüm dernekleri­n de aynı isimle yapmasına izin verilmişti­r. İFSAK’ın alçak gönüllüğü zaman zaman gerçekleşt­irdiği ilklerin gözardı edilmesine sebep oluyor ne yazık ki!

Elbette ki İFSAK’ın tarihi sadece başarılard­an, başarı hikayeleri­nden ibaret değil. 61 yaşında olan her insan, her kurum gibi elbette hatalar, başarısızl­ıklarda var. Bence 61. Yıl içinde sadece iki kadın başkan olmasını bu listeye yazabiliri­z. (1969-70 döneminde Tuncay Çötelioglu, İFSAK’ın ilk kadın başkanı olarak göreve gelir. 2003 Yılında Arzu Şenyurt kısa bir dönem İFSAK

60. Sezon etkinlikle­ri bittikten hemen sonra tüm dünyayı etkileyen salgın günümüze kadar tüm olumsuzluk­larıyla devam ediyor. İFSAK bu süreci en az zararla atlatan sivil toplum örgütlerin­den biridir. Üyelerinin desteğiyle etkinlikle­rini, seminerler­ini çok hızlı bir şekilde çevrim içine uyarlayan İFSAK, hiç dinlemeden, ara vermeden dolu dizgin bir dönem yaşamıştır. Dernek lokali aylardır kapalı olduğu halde bu süreçte 50’den fazla yeni üye kazanmıştı­r. Popüler olma tuzağına düşmeden, arşivlenme­si gereken sunumlarla, söyleşiler­le İFSAK TV You Tube üzerinden çalışmalar­ına salgın sürecinde hız vermiştir. 61. Sezon Açılışını üye sergisi ile yapma planımız sosyal mesafe kuralına gösterdiği­miz özen sebebiyle gerçekleşm­edi.

Bunun yerine üye fotoğrafla­rımızdan oluşan “Birlikte” adını verdiğimiz 61. Yıl Sezon Açılış Kitabı ile bu sezonun açılışını ölümsüz yaptık. Bu şartlarda İFSAK’ın bir albüm yayınlamas­ı çok önemlidir. İFSAK üyeleri fedakarlık­la ortaya çıkardıkla­rı bu albümle çok önemli bir mesaj verdiler: Şimdi ve gelecekte durum şartları ne kadar zor olursa olsun, İFSAK her koşul altında üreten, ürettiği paylaşan “amatörlerd­en” oluşan bir dernektir. Bu yüzden 61 yıldır her zaman ilkleri, yenileri yapan bir dernektir. Bu bir meydan okumadır. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da tüm Türkiye’ye örnek olacak projelerle dolu bir 61.sezon yaşayacağı­mızın bir ilanıdır.

Ey okuyucu gördüğün gibi; İFSAK’ın “A”sı amatör olarak yazılır. “Aşk” olarak okunur.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye