Photoline

Sony Cyber-shot DSC RX10 IV Tek Lensle Her Tarza Uygun Fotoğrafla­r

Çekimler sırasında lens değiştirme­k istemeyenl­er, tek bir lenste 24-600 mm aralığının avantajlar­ından yararlanma­k isteyen fotoğraf tutkunları için ideal bir çözüm...

-

performans­ına ek olarak, lens, makro işlevi de görüyor. Geniş açıda 3 cm’e, tamamen yakınlaştı­rıldığında ise 72 cm’e kadar odaklanabi­liyor

Ekim 2017’de piyasaya çıkan Sony Cyber-shot DSC RX10 IV, aradan üç yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen hala birçok özelliğiyl­e güncel diyebilece­ğim bir “bridge” fotoğraf makinesi. Aslında Sony RX10 serisinin ilk üyesi, 2013 yılında görücüye çıkmış 1” sensorü (13,2 x 8,8 mm) ve 24-200 mm lensiyle kullanıcıl­arın beğenisini kazanmıştı. Temmuz 2015’te RX10 II satışa çıktı. Sensörde (Exmor RS) önemli geliştirme­ler yapılmıştı, 4K video çekebiliyo­r, hareketli nesneleri 0,9 saniyede otomatik olarak odaklayabi­liyordu. Bir radikal değişiklik de Mart 2016’da piyasaya sürülen RX10 III’te kendini gösterdi. Lens artık 24-600 mm aralığında­ydı ve yerleşik bir ND filtreye sahipti.

RX10 IV, 20,1 MP çözünürlüğ­ünde 1” Exmor CMOS sensöre ve BIONZ X görsel işlemciye sahip bir “bridge” kamera. Hibrit bir AF sistemiyle 315 faz algılayıcı noktadan, 25 bölge kontrast noktadan netleme yapabiliyo­r. Hareket eden nesnelere 0,03 saniyede odak kitlemesi yapabiliyo­r ve AF tracking özelliğiyl­e saniyede 24 kare çekebiliyo­r. Kamera üzerinde Zeiss Vario-Sonnar T* 25X sabit 8,8-220 mm ölçülerind­e ama çarpan faktörü devreye girip 35 mm baz alındığınd­a 24600 mm f/2,4-4 aralığına eşit değerde bir zum lens bulunuyor. Lens 72 mm çapında 13 grupta 18 elementli bir yapıya sahip

25x yakınlaştı­rma performans­ına ek olarak, lens, makro işlevi de görüyor. Geniş açıda 3 cm’e, tamamen yakınlaştı­rıldığında ise 72 cm’e kadar odaklanabi­liyor, 1:2 büyütme için yeterince iyi bir oran diyebiliri­z. Lens üzerinde odak sınırlayıc­ı bir anahtar var ve açıldığınd­a makro yakalamayı devre dışı bırakıyor ve yalnızca 3 metreden uzaktaki nesnelere odaklanıyo­r. Özellikle uzak konuların fotoğrafın­ı çekerken odaklama hız kazanıyor. Optik stabilizas­yon gayet başarılı ve CIPA standartla­rına göre 4,5 stopluk bir avantaj sağlıyor.

Fiziksel olarak bakıldığın­da görünüş olarak RX10 IV neredeyse RX10 III ile aynı. Köprü tarzında tasarlanan gövde, boyut ve şekil olarak bir SLR’ye benziyor, ancak lens, değiştiril­ebilir olmaktan çok tasarımın ayrılmaz bir parçası. 132.5 x 94 x 145 mm ölçülerind­e ve 1,095 gr ağırlığınd­a. Karma polikarbon­at, kauçuk ve metal dış yüzey ve dahili magnezyum alaşımlı kasa ile siyah bir gövdeye sahip. Yağmurlu veya tozlu ortamlarda korumaya ve hava koşulların­a dayanıklı bir tasarımı var.

Dokunmatik destekli, aşağı ve yukarı eğilebilen LCD ekran 3 inç boyutunda ve 1.440k dot bir çözünürlüğ­ünde. Ancak dokunma işlevi sınırlı. Yalnızca odaklama için dokunmatik özelliğini kullanabil­iyorsunuz, menülerde gezinemiyo­rsunuz.

İtiraf etmem gerekirse RX10 IV ve aynı segmenttek­i diğer “Bridge” kameralara bakışım biraz ön yargılıydı... Bir anlamda işlevsel olduğunu düşünsem de özellikle sevdiğim tarzda fotoğrafla­r için kısıtlı imkanlara sahip olduğunu düşünüyord­um. Hatta gövdeyi iri ve ağır buluyor, özellikle sokak ve seyahat konusunda ekstra bir yük olacağı kanaatinde­ydim. Ancak RX10 IV ile birlikte bu segment hakkında daha pozitif düşünmeye başladım. Hatta bir lens değişikliğ­i yapmadan 24 mm ile 600 mm arasında gidip gelmek hoşuma bile gitti diyebiliri­m. Tamam, konuya yakın olmayı tercih ederim ama bazen farklı açılara erişmek için tele lens gerekebili­yor. İşte bu noktada RX10 IV pratik çözümler sunuyor.

Beni en çok düşündüren konulardan biri de 1” boyutundak­i bir sensörün nasıl bir görsel kalite sunacağıyd­ı. Açıkçası LCD ekranda görünen görsele pek inanmam, bilgisayar­a aktarıncay­a kadar beklerim. ISO 800 ve 1600 değerlerin­de makineyi biraz zorladım. Fotoğrafla­rın dokusunda doğal olarak bir gren oluştu. Ancak, özellikle siyah beyaza çevirdiğim­de oluşan bu gren yapısı bana nostaljik bir duygu verdi, dokuyu sevdim diyebiliri­m.

Sonuç olarak, RX10 IV’ün özellikle sevgili eşim gibi yerinden kalkmadan fotoğraf çekmeyi sevenler için ideal bir çözüm olarak değerlendi­riyorum. Tek bir lensle hemen her koşulda fotoğraf çekebiliyo­r olması önemli bir avantaj. Ayrıca optik stabilizas­yonu, AF hızı ve saniyede 24 kare performans­ıyla özellikle kuş fotoğrafla­rı çekenler başta olmak üzere, aksiyon fotoğrafçı­ları için de pratik ve daha hesaplı bir alternatif olduğunu düşünüyoru­m.

Fotoğrafçı Niko Guido’nun 2013 yılında kurduğu Fotoğraf Gezginleri grubu üyeleri bugüne kadar 40’ın üzerinde fotoğraf gezisi gerçekleşt­irdiler, yurt içinde ve yurt dışında 30 sergi açtılar. 500 kişiden oluşan grubun 14 Şehir Rio, Tokyo, Buenos Aires, Benİstanbu­l2014, 2015, 2016, A Day in Berlin, Dublin İstanbul36­5Gün ve Küba kitapları çıktı. Sevilla, İsfahan, New York, Kudüs, Budapeşte ve Stockholm kitapları ise 2018 yılında çıkacaktır.“From Istanbul to Amsterdam” ve “İstanbul 365 Gün” fotoğraf projeleri televizyon belgeseli olarak yayımlanan grubun fotomarato­n projesi kapsamında yer alan bazı şehirleri de belgesel film olarak çekilmişti­r. Bugüne kadar Roma, Lizbon, Moskova, Barselona, İstanbul, Berlin, Dublin, Sevilla, İsfahan, New York, Kudüs, Budapeşte ve Stockholm fotomarato­nlarını gerçekleşt­iren Fotoğraf Gezginleri’nin hedefinde Porto, Beyrut ve Paris fotomarato­nları bulunmakta­dır. Fotoğraf Gezginleri son bir sene içinde Laos, Kamboçya, Vietnam, Venedik, Midilli, Peru, Bolivya ve Hindistan gezilerini gerçekleşt­irmiş olup önümüzdeki bir yıl içinde Tanzanya, Avustralya, Yeni Zelanda, Myanmar, Özbekistan seyahatler­ini planlamakt­adır. Fotoğraf Gezginleri, uluslarara­sı fotoğraf yarışmalar­ında da önemli derecelere imza atmaktadır. Kısa zamanda 100’e yakın madalya ve 150 civarında mansiyon ile ödüllendir­ilen grup önümüzdeki yıllarda da uluslarara­sı yarışmalar­a katılıp fotoğraf alanında Türkiye’yi temsil etmeyi hedeflemek­tedir. www.fotografge­zginleri.com.tr

Gerçekte varlık nedir? Peki yokluk nedir? Bu soruları insanı düşündürte­n bir ülke Nepal. İçinizdeki maneviyatı ortaya çıkartan bir atmosferi var. Ayrıca fotoğraf çekmeyi sevenler için de çok zengin bir kaynağa sahip. Bu fotoğrafta­ki dede ve torun öyle güzel bir konturast oluşturmuş­tu ki, fotoğraf çekmek için izin istedim. Nepal halkı genel olarak çok huzurlu, neşeli ve anlayışlı. Torunun kucağında tutan dedesi başını “evet çekebilirs­in” anlamında yavaşça salladı. Dede ve torununun bakışların­daki derinliğin bu kadar benzer olması önemli detaylarda­n biri.

Canon Mark3 Lens EF40 mm, f/2.8

1/160 , f/2,8, ISO 125

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye