MERİH AKOĞUL
Sevgili dostum ve meslektaşım Merih Akoğul, fotoğrafçı olmanın yanı sıra eğitmenliği ve fotoğraf yazılarıyla da tanınıyor. O da benim gibi “Fotoğraf Okumalarını” yıllardır yapan ve bu konuda çok başarılı olan bir arkadaşımız. Anlayacağınız şimdi tereciye tere satmaya çalışacağım. Fotoğrafı yorumlamaya başlamadan önce bir ortak özelliğimizden daha bahsetmek istiyorum. İkimiz de caz müziğini çok severiz ve sık sık caz konserlerinde karşılaşırız. İşte bu yüzden ben de sevgili Merih Akoğul’un fotoğraflarını caz müziği eşliğinde yorumladım. Red Garland, Gerry Mulligan ve Chet Baker dinlediğim sanatçılar. Buraya yazayım da, belki siz de merak edip dinlersiniz.
Bu fotoğrafı yorumlamadan önce sevgili Merih’in aynı zamanda bir şair olduğunu da söylemeliyim. Fotoğraf için; ışık sözcükleriyle yazılan bir yazıdır ve onun için usulünce okunmalıdır demiştim daha önce, belki hatırlarsınız. Burada leke düzeninde ortaya çıkmış olan kompozisyon mutlaka onun zihnindeki bir veya birkaç mısrala örtüşmüştür ve eli öyle deklanşöre gitmiştir. İşte şimdi bunu çözmek de bana düşüyor.
Yukarıda bir avuç gökyüzü var ama nefes almamıza yetecek kadar değil! Kırmızı aşkın, gülün ve şarabın rengi olduğu kadar savaşın da rengi... Garcia Lorca’nın da rengi... Beraberinde kullanılan renklerle birlikte kırmızıyla çok şey anlatmak mümkündür.
Fotoğrafta sol taraf -hayattakinin aksineolumsuzluğu anlatır. Siyah insan gölgeleri de o tarafa doğru gidiyor! Merih Akoğul’un, “Eyvah, yine bize esmer günler düştü!” dedirten kozmik bir hikayesi bu fotoğraf. Daha iyi anlamak için diğer fotoğraflarına da bakmak, hatta yazdığı şiirleri de okumak lazım. İkinci fotoğrafının altına tadımlık, küçük bir şey bırakmayı düşünüyorum.