“YENI NORMAL”DE ROMANS VE LIBIDO >> “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekiyor” COVID-19 salgını nedenli sekteye uğraması, halihazırda var olan sosyal ve cinsiyetçi eşitsizliği daha da derinleştirdi. Pek çok araştırmacı, algılanan erkek kimliğinin ve ekonomik sıkıntıların ev içi şiddette rol oynadığını öne sürüyor. İşsizlik ve benzeri iş sıkıntılarıyla evin geçimini sağlamakta güçlük çeken, evde kalmaya alışık olmayan ve izolasyon uygulamasıyla özgürlüğünü kaybettiğini hisseden erkekler, erkekliklerini tehlike altında hissedip ilişkide yeniden gücü ve kontrolü kazanmak adına şiddet gösterdiler. KAMER’in bildirdiğine göre de, sağlık çalışanı olan kadınlar eve hastalık taşımakla suçlanarak şiddete maruz kaldılar. Aynı zamanda doğal afetlerde kendi kendini tedavi etme aracı olarak alkol ve madde kullanımı da artar ki bu, şiddeti artırmakta yakıt gibi işlev görür. Kadına şiddeti azaltmak için şifreli yardım paketlerinin oluşturulması, daha ulaşılabilir çağrı hatları geliştirilmesi, salgın nedenli geri plana atılıp azaltılan sığınma evlerinin ivedilikle acil kapsamına alınıp artırılması, hukuki ve psikolojik hizmetlerin çevrimiçi platforma taşınması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekiyor. Üç aylık “evde kal” uygulaması sonucunda ev içi şiddet dünya genelinde %20, Türkiye’de %38 arttı. Sadece son üç ayda dünyada 15 milyon kişi ev içi şiddete maruz kalırken, Türkiye’de 21 kadın cinayeti işlendi. COVID-19 salgınıyla kadına yönelik şiddetin artışındaki en büyük etken, “evde kal” çağrıları ve karantina ile şiddete uğrayan kadın ve çocukların evden çıkamamaları, sosyal desteklerinin de azalması oldu. Şiddet uygulayan kişiler zaten mağdurların çevreleriyle görüşmelerine engel olarak sosyal desteklerini kısıtlarlarken, psikolojik olarak da yalnız bırakarak gaslighting’e (bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemi. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirme) uygun ortam yarattılar. Mağdurun özgüvenini zedeleyerek şiddeti olağanlaştırırken, yardım arama davranışını da sekteye uğratırlar. Zaten tüm afetlerde artan stres ve ekonomik sıkıntılar şiddetin artmasında etkili olur. Stres hormonlarındaki artış da agresif davranışlarda artışa neden olur. Ayrıca gebelikten korunmakla ilgili sağlık faaliyetlerinin 28 TEMMUZ 2020 PSYCHOLOGIES.COM.TR