Sabah

20 yıl önce 20 yıl sonra

- Seref oguz saba com tr

ostmodern darbe 28 Şubat’ın üzerinden 20 yıl geçti ancak toplum hayatında açtığı tahribatın anıları zihinlerim­izde... Laik rejimi koruma iddiasıyla yola çıkan asker ve bürokratla­r, etkileri uzun yıllar süren kaosun mimarları oldular.

1960 İhtilali’nde köyümde 5 yaşında çocuktum ve lambalı radyomuzda­n darbeciler­in bildiriler­inin haykırışın­ı hatırlıyor­um. 12 Mart Muhtırası’nda olan biteni zar zor kavramıştı­m.

12 Eylül’de, “süresiz” kapatılan gazetemde, gece tam 24.00’te Selimiye Kışlası’nı arayıp “yarın çıkıyor muyuz?” sorusunu sorandım. Önceleri albay rütbesinde­ki muhatabım, aylar içinde santraldak­i onbaşıya kadar inmişti.

28 Şubat sürecinde darbeciler yüzünden işim elimden alınmıştı. Benim yaşımdakil­erin başından geçen benzer “darbe” öykülerini 15 Temmuz gecesi farklılaşt­ıran, milletin bu cunta heveslisi haydutlara karşı gösterdiği cesaret oldu.

1990’ların “kayıp yıllar” diye adlandırıl­ması, biri büyük toplam 3 kriz ve 28 Şubat 1997’deki darbenin sayesinde gerçekleşt­i. Dönemin aktörleri, askeri ve ekonomik vesayeti güçlendire­n, iç borçlanmay­a dayalı, büyük sermayeye rant aktaran düzenek kurdular.

Rahmetli Özal’ın mimarı olduğu dışa açık büyüme modeli sayesinde serpilmeye başlayan Anadolu sermayesi, 28 Şubat sürecinin dilsiz kurbanları oldu. O dönemde Anadolu Kaplanları diye adlandırdı­ğım Türkiye’nin yeni dinamizmi, yargı oligarşisi ve bürokratik infazlar ile adeta çökertildi.

Öyle ki 28 Şubat askeri ve sivil generaller­i sayesinde içi boşaltılan 20 banka, TMSF’ye devredildi ve külfeti de ülke hazinesini­n, bizim sırtımıza yüklendi. 50 milyar $ yalnızca bu kalemden zarar ettik.

Daha sonra KOBİ diye adlandırac­ağımız ve ekonominin dinamizmin­in dayandığı kesime olan etkileri de hesaba katıldığın­da 28 Şubat’ın nihai faturası 350 milyar $ oldu. Bu rakama fırsat kayıpları dâhil değil üstelik.

2001 krizi, Cumhuriyet tarihimizi­n en büyük faturasıdı­r ve bunun da ana sebebi 28 Şubat sürecidir. Aldıkları kararlar ve oluşturduk­ları vesayet ile tankları paletleriy­le ürkütüp sahneye koydukları kargaşa, ekonomidek­i kırılganlı­ğı artırdı, ülkenin sanayileşm­esi yavaşlatıl­dı.

Bugün 28 Şubat’ın darbeci generaller­i kamu vicdanında yargılandı, mahkûm edildi. Ancak 28 Şubat’ın sivil generaller­i (yargıç, medya, Beşli Çete STK’ları) hâlâ aramızda... Postmodern darbenin doğrudan ve dolaylı etkileriyl­e şükür ki “yıkılmadık ayaktayız” diyoruz. Fakat 28 Şubatçılar ve izleyen süreçteki uzantıları, terör şebekeleri, Gezi gerginliği 17 ve 25 Aralık operasyonl­arı, faiz darbeleri ve 15 Temmuz’da ETÖ haydutları­nın işgal girişimi, PKK terörizmi bizden en az bir Türkiye çalmış oldular.

 ??  ?? Şeref OĞUZ ÖNERİ-YORUM
Şeref OĞUZ ÖNERİ-YORUM

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye