Sabah

Türkiye’nin geleceği için yapıyoruz

- RNan muderrisRg­lu#sabah cRm tr SMS: OM yaz ’ye g|nder TL MH: MESAIacebR­RN cRm/RNanmuderr­isRglu

BAŞBAKAN YILDIRIM AMASYA VE TOKAT MİTİNGLERİ­NDE KONUŞTU:

ANAYASA değişikliğ­ini Erdoğan için değil, her doğan için; Türkiye’nin geleceği için yapıyoruz. Kılıçdaroğ­lu isterse gelsin muavin olsun. Bu sistemde ona da yer var. Kıskanma biraz daha çalış senin de olur.

Türk-Amerikan ilişkileri tarihi dönemlerin­den birini yaşıyor. Başkan Trump’la birlikte yeniden formatlanm­ası beklenen bu özellikli ilişki, fırsatlar kadar tehditler de barındırıy­or. Konuya, Türkiye merkezli baktığımız­da ulaştığımı­z sonuçlar ile ABD’nin iç dinamikler­ini esas alarak baktığımız­da ulaştığımı­z sonuçlar farklılaşa­biliyor. Bugün, daha çok ABD’deki geçiş dönemini ve iç değerlendi­rme biçimlerin­i esas alarak bazı kritik hususlara işaret etmek istiyorum. Her şeyden önce,

Washington’da tek bir ABD yok. Yani... Beyaz Saray, Dışişleri, Pentagon ve CIA’in yaklaşımla­rı ve argümanlar­ı hâlâ çok değişik. Bundan daha önemlisi, Trump yönetimi henüz sisteme damgasını vurabilmiş değil. Obama dönemi politikala­rı ve aktörleri yer yer etkili olmayı sürdürüyor.

Amerikalıl­ar, Başkan Trump’la birlikte yeni paradigma inşasına değer veren Ankara’yı “roman tik” buluyor. Özellikle Obama ekibinin etkilediği karar odakları, iki ülkenin şimdilik telefon diplomasis­i ile gelişen temas trafiğini olarak nitelendir­iyor. FETÖ ve YPG konusundak­i eşiklerin kolay aşılamayac­ağını savunuyorl­ar. DC’de bir görünmez elin, 7rXmS

buluşmasın­ı geciktirme­ye çalıştığı izlenimi de ağır basıyor. Derin Amerika’nın, “5eIerandXm takYimini” ve güya “taraI

pozisyonun­u bahane ederek, iki liderin buluşmasın­ı mayıstaki NATO Zirvesi’ne kadar ötelemeye uğraştığı anlaşılıyo­r. Buna rağmen Trump’ın çalışma arkadaşlar­ının yakın gelecekte randevu planlamaya çalıştığı belirtiliy­or.

Başkan’ın, bilhassa Suriye konusunda, YPG faktörünü göz ardı etmeyen ama Ankara’yı da tatmin edecek “Iorml” üzerinde yoğunlaştı­ğı anlatılıyo­r. Suriyeli Kürtlerle, terör örgütü uzantısı silahlı Kürt gruplar arasında nasıl ayrıştırma yapılacağı ise muamma olmayı sürdürüyor.

FETÖ’nün iadesi veya gözlem altında tutulması konusunda, Ankara’nın, nispeten iyimser hal alan değerlendi­rmeleri de şaşırtıcı bulunuyor. Amerikalıl­ar, yargı ile ilgili aşamaların en az iki yıl süreceğind­en eminler. Oysa Ankara, Obama döneminde ne zaman FETÖ konusu açılsa, dosyayı Adalet Bakanlığı’na havale edip, havanda su döven tarzdan farklı olarak, Trump ekibinden kiminle temas edilse, meseleyi bilen üsluptan ve ayrıca ilgi gösterilec­eğine ilişkin yönetsel sözlerden bir şeylerin değişeceği hissine kapılıyor.

FETÖ ile ilgili ilginç bir husus da ABD vizeleri ile bağlantılı. Amerikalıl­ar özellikle 2008’den itibaren Pensilvany­a merkezli ziyaretler­de, dolayısıyl­a vize başvurular­ında ciddi artışları fark etmişler. Kökü 10 yıl öncesine uzanan vize taleplerin­de “Solislerin” ağırlıkta olması, bu resmi kişilerin ya hiç yurtdışına çıkmamış veya sadece Umre’ye gitmiş olmaları, ABD’de adres olarak hepsinin aynı oteli beyan etmeleri de dikkate değer.

Bir başka grup vize ise noktasında çarpıcı. Hemen hepsinin ya Türk Cumhuriyet­leri ya da Afrika ülkelerine gitmiş olmaları, Pensilvany­a’ya da gidecekler­ini söylemeler­i de mühim.

Ve bütün bu vizelere “)etXllah *len” içerikli notlar düşülmesi ise bambaşka bir boyut.

ABD’nin bir kanadı FETÖ’yü küresel operasyonl­ar için kullanırke­n bir başka bölümü içinde kayda almış görünüyor. Ortak kanaat ise FETÖ’nün, ABD’nin federe yapısını ustaca manipüle ederek ve himaye görerek gücüne güç kattığında düğümleniy­or.

 ??  ??
 ??  ?? ONan
ONan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye