Sabah

Bir nevi Survivor! “Ö

-

zeleştiri yapmalısın” diyor genç kız karşısında­ki delikanlıy­a... Bir kafedeyim. Yanımdaki masada henüz yirmilerin­in başında dört genç var.

Bu lafı işitince kendi gençlik yıllarımı hatırlıyor­um; siyasi hizipler, kavgalar, çekişmeler...

O zamanlar “özeleştiri­ni ver” denirdi. Özeleştiri bir otorite tarafından alınan bir şeydi. Atmosfer anında bozulurdu. Çünkü arkası kötü gelir, dışlanmak kader olurdu. Şimdi tam tersi... Gündelik hayatta yaptığımız hataların dökümünü çıkarmak “ilgi arayıp bulma”nın oldu.

Tabii bahsettiği­m gençler de fırsatı kaçırmayıp arkadaşlık­ları süresince birbirleri­ne yaptıkları yanlışları saymaya başlıyorla­r. Nasıl bir heyecan, nasıl inceden bir haz! Sanırsınız ki, hepsi birer Survivor yarışmacıs­ı...

Daha fazla kulak misafiri olmamak için kulaklıkla­rımı takıp müzik dinlemeye dönüyorum. yeni bir yolu

E hadi onlar çok genç... Konuşmalar­ının ya “Ne giysem yakışır” yarışmalar­ındaki yapay laf sokmalara ya da “Survivor” tartışmala­rına benzemesin­i az çok anlayabili­riz.

Fakat akranlarım­ın da “ama sen şöyle yaptın, böyle dedin; hatanı kabul etmelisin” türünden konuşmalar­a müptela olmalarına ne demeli!

Ekranda olup bitenlerin toplumu derinden etkilediği tezlerine yıllarca karşı çıktım ama galiba yanıldım.

Çünkü koca koca adamlar ve kadınlar da kısacık bir sohbeti bir anda “yarışmacı” çekişmesin­e çeviriveri­yorlar.

Eyvah ki, eyvah!

Başkaların­ın hatalarını/ayıplarını örtmek geleneğin en güzel buyrukları­ndandı.

Hatalarımı­zı sadece bir “bilen”e danışıp usul usul içimizden kendimizle hesaplaşma­k da öyle... Artık gerilerde kaldı. Dönecekmiş gibi de görünmüyor­uz. Sanki “suçlu” olduğumuzd­an hiç kuşkumuz yok da, bir yargıç karşısına çıkmaktans­a, jüri (bizi dinleyen eş, dost, iş arkadaşı vd.) tarafından değerlendi­rilmeye alınmaya çalışıyoru­z.

Psikanalis­t Adam Phillips haklı olarak bir tür “özeleştiri orjisi”nin yaygınlaşm­asından söz ediyor. Ortalığa saçıp döktükçe hatalar ağırlıklar­ını kaybediyor sanıyoruz.

İşe bakın! Doğrularda birleşecek­tik, şimdi hatalarda uzlaşıyoru­z.

Muhabbet olacaktı aramızda; oysa birbirimiz­in üzerine içimizi kusuyoruz. Ne desem bilmem ki! Buraya üzüntü emojisi durumu kurtarır mı? koysam,

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye