Türkiye’nin sırtı yere gelmez çünkü...
Mart Dünya Kadınlar Günü, Türkiye’de de ciddi projelerle ve ufuk açıcı konfe rans ve toplantılarla bir hafta boyunca gündemde tutulacak. Kadınların ekonomi ye katkısının büyüklüğü artık tartışma dahi götürmeyecek bir gerçeğe dönüştüğünden kadın konusunda yürüttüğü projelerle umut veren Suteks’in kurucusu Nur Ger’in öna yak olduğu ve 9 güçlü kadının yer aldığı bel geselden söz etmek istiyorum.
Öncesinde güzel bir kam panyanın habe rini vereyim. 8 Mart’ta en verim li kampanyayı
açık layacak. Özel sektör ve kamu ihalelerin de kadın tedarikçi lerden satın alımların artması için farkın dalık yaratmaya çalışan dernek,
diyecek. Sanem Oktar ile 9 güçlü kadının hikayesi nin anlatıldığı ve Tuluhan Tekelioğlu imza lı isimli belgeseli yan yana izledik. Belgeseldeki kadınlardan biri olan ve ev hanımıyken altın bileziklerini sata rak girişimci olan ve
tarafından destekle nen KAGİDER üyesi olduğunu da böylece öğrendim. Kaz yeme ğini turizme kazandıran Özyılmaz, kızları nı da lokanta işine alarak meslek sahibi yap makla kalmamış, bir de Kars’ta Ruslardan kalma tarihi bir binayı restore ettirip vitrini de güzelleştirmiş.
Tüm güçlükleri, imkansız denilenle ri aşarak ilerleyen belgeseldeki kadınlardan biri daha KAGİDER’in girişimci üyesiydi. Oğlunun zayıf olan bağışıklık sistemine çare ararken Türkiye’nin ilk yerli propolisini üret meye başlayan ve dünya markası yapmak için çalışan müthiş girişimcilik öyküsünü sanırım yakında çok daha fazla duyacağız. 9 kadın arasında yer alan
ise Türkiye’nin ilk kadın F pilotu. Şu anda uçuruyor. Yürüyememesinin bir engel olmadığı fikriy le ailesi tarafından büyük bir sevgiyle büyü tülen milli haltercimiz Hataylı
2017 yılındaki Paralimpik olimpiyatlarında kendi ağırlığının tam üç katını kaldırarak dünya rekoru kırmıştı, öyküsünü izlerken gözyaşlarınızı tutmanız mümkün olmuyor.
Mersin’in
yaşayan çiftçiliğe devam eder ken tiyatro yazıp, yönetmesi ve köyde ki diğer kadınları da tiyatroya dahil etme si belgeselde öyle güzel anlatılıyor ki... Koçak’ın yazıp yönettiği filmi
aldığını da bir dip not olarak düşüyorum buraya.
Tabii bu arada 9 kardeşini hemşire lik yaparak okutan ve sonra hukuk okuya rak avukat olan Tunceli’den örf ve adetlerle verdiği mücadele ve kazan dığı zaferi burada kelimelerle anlatamayaca ğımı biliyorum ya da
kurucusu mücadelesini ya da müzik öğretmeni Adıyaman’ın yoksul bir yerindeki ortaokulda sadece bar dak kullanarak kurduğu 400 kişilik orkestra sının güzelliğini ve ektiği sevgi tohumlarının hepimize nasıl büyük bir sevinç verdiğini.. Köyünün bütün duvarlarını boyayarak ünle nen ‘Artık haritaya köyü müzü yerleştirdim’ deyişindeki güzelliği de...
Türkiye’nin sırtının yere gelmeyeceğini memleketin dört bir tarafındaki güçlü kadın ların inanılmaz hikayelerine tanıklık ederek iyice emin oluyoruz. Ne güzel.