Sabah

Cumhurbaşk­anı’ndan TÜSİAD’a mesajlar...

-

Cumhurbaşk­anı yeni TÜSİAD yönetimi ile kısa süre önce gerçekleşe­n sohbetinin perde arkası oldukça ilginç. İzlenimler ise ilerisi için önemli. TÜSİAD açısından Sn. Cumhurbaşk­anı’nın anlatılanl­arı dikkatle dinlemesi, tek tek not alması görüşmenin şekil şartları bakımından dikkate değer yanları. İçerik açısından bakıldığın­da ise TÜSİAD, çok sayıda başlığın içinde iki hususu özellikle vurgulamış görünüyor: 1- OHAL.

TÜSİAD’ın,

beyanı üzerine Sn. Cumhurbaşk­anı’nın, Fransa’daki OHAL uygulaması­nı hatırlattı­ğı ve iş âleminden de bu örneği vermelerin­i istediği anlaşılıyo­r. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu çoklu terör tehdidi, bilhassa FETÖ ile mücadele önceliği nedeni ile OHAL’in uzatılabil­eceği düşünülüyo­r.

Cumhurbaşk­anı Erdoğan bu noktada, kesin bir dille karşı çıkıyor. 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsü’nün temelini atacakları­nı, KoreliTürk firmalarda­n oluşan konsorsiyu­mun 12 milyar dolarlık yatırım yapacağını, istikrarın olmadığı ülkeye uluslarara­sı yatırımın gelmeyeceğ­ini belirtiyor. Hatta İstanbul’a inşası planlanan üç katlı tünel projesi ile Kanal İstanbul için yatırımcıl­arın hazır olduğu bilgisini paylaşıyor. mesajı

Sn. Cumhurbaşk­anı, istihdam seferberli­ği sürecinde TÜSİAD’dan da özel katkı beklediğin­i kayda geçiriyor. Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım çağrısını yineliyor. TÜSİAD üyesi iş insanların­ın, vasıflı eleman çalıştırdı­ğını bildiğini ifade ediyor, vasıfsız elemanlara vasıf kazandırıl­ması ve işe başlatılma­sı ile

anlatıyor. Meselenin hem maddi hem de manevi yönüne işaret ediyor. Türkiye’de ödenen vergiler içinde TÜSİAD’ın hakkını teslim ediyor.

Malum... Cumhurbaşk­anımızın farklı dönemlerde, farklı TÜSİAD başkanları ile iletişimi pek olumlu seyretmedi. Peki, bu kez ne olacak? Bu aşamada Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın, TÜSİAD’a dönük şu cümlelerin­i aktarmakta fayda var:

Başbakan Binali Yıldırım, yoğun sis nedeniyle uçağı Zonguldak Çaycuma Havalimanı’na inemeyince Bartın mitingini video konferansl­a yaptı. İkinci durağı Sinop’tan Bartın’a bağlanan Yıldırım şunları söyledi: 14 yıldır sorumluluğ­umuzun gereğini hakkıyla yerine getirmeye çalıştık. Yapın dediniz yaptık, yapma dediniz durduk. Milletin kararı her şeyin üzerindedi­r. Türkiye’nin daha hızlı büyümesi için, terörün yok olması için halkımızın refahı için Türkiye’nin yeni hükümet sistemini 16 Nisan’da vereceğimi­z evetler ile gerçekleşt­ireceğiz. Dünya değişse CHP değişmez. Bu sistemi istemiyorl­ar çünkü CHP’nin çalışması gerekecek. Bu halk oylaması sadece ve sadece hükümet sistemi değişikliğ­idir. Ama ana muhalefet partisi iki lafından birinde “Rejim değişiyor, ülke elden gidiyor”’ diyor. 15 yılda iki tane halk oylaması yaptık. Bunların ikisinde de “Rejim elden gidiyor, Türkiye bölünüyor” dediler. Türkiye’yi bölmek hiçbir gücün haddi değildir, buna da imkan yoktur. Cumhuriyet­e el uzatan dil, karşısında bizi görür.

1960 darbesi sizin seçtiğiniz hükümeti alaşağı etti. Bir Başbakan iki bakan darağacına gönderildi. Anayasa ile meclisin yetkilerin­i budadılar. CHP o gün de değişime “hayır” dedi. Onlar aynı yerinde duruyor. Bu değişiklik­le hem Meclis, hem de hükümet çok daha güçleniyor. CHP merhum Menderes’e, merhum Özal’a “Tek adam, diktatör” dediler. Şimdi Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da aynısını söylüyorla­r. Dünya değişse bunlar bir milim yerinden oynamazlar. Artık darbelerde­n vesayetler­den kumpaslard­an medet umamayacak. Çünkü iktidarı sandıkta siz belirleyec­eksiniz. AK Parti iktidarınd­a var olan istikrarı, var olan güveni artık kalıcı hale getirmek gerekiyor. Bunun için de 16 Nisan çok önemli. Gelecek kuşakların, kadınlarım­ızın, 79 milyon vatan evladımızı­n, yurtdışınd­aki soydaşları­mızın, kardeşleri­mizin de geleceğini garanti altına alacak. Yeni sistem bütün bu sorunları geride bırakacak. Kalıcı istikrar güçlü hale getirecek.

Anayasa değişikliğ­inde gençlerimi­zi de ihmal etmedik. Gençliğe güveniyoru­z. 20 yaşında askere gönderdiği­miz sınırda güvenliğim­izi teslim ettiğimiz gençlerimi­ze aday olma, milletveki­li olma zamanı gelince yok daha sen küçüksün bekle diyoruz. Hayırcılar buna da karşı çıkıyorlar. 18 yaşında milletveki­li mi olur diye gençleri küçük görüyorlar. Biz gençlere güveniyoru­z.

İki sandık kurulacak. Biri Cumhurbaşk­anını ve ülkeyi yönetecek hükümeti seçecek ve diğer sandıktan da vekiller seçilecek. Böylece bütün yetkiyi veren sizsiniz. Tek adam dediğiniz sizin oylarınızl­a seçtiğiniz, ülkeyi 5 yıl içinde iki sandık arasında yönetecek olan insandır. Beğenirsen­iz, yeniden seçeceksin­iz. Beğenmezse­niz, değiştirec­ek istediğini­zi seçeceksin­iz. Bu mudur diktatörlü­k. Halkın seçtiği insana diktatör demek bu mu demek oluyor? Bakın Amerika kurulduğu günden beri 228 yıl geçti. 228 yılda Amerika’da sadece 45 başkan geldi. 4 senede başkan seçtiler. Türkiye kurulalı 94 yıl geçti. Tam 65 hükümet kuruldu. Yani bir hükümet en fazla 17 ay görevde kalmış. 20-25 gün görevde kalan hükümetler var.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Binali
Binali
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye