Sabah

GEÇMİŞTEKİ NAZİ UYGULAMASI GİBİ

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’dan, bakanların konuşmasın­ın engellenme­sine sert tepki: Nazizmin Almanya’da bittiğini zannediyor­dum, meğer devam ediyormuş. Zannediyor­lar ki Erdoğan gelecekti. İstersem gelirim. Kapıdan sokmadığın­ız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım

-

ALMANYA’DA arkadaşlar­ımızı konuşturmu­yorlar. Varsın konuşturma­sınlar. Böyle yaparak referandum­da ‘Evet’ değil de ‘Hayır’ çıkacağını mı sanıyorsun­uz? Ey Almanya, sizin demokrasiy­le yakından uzaktan alakanız yok. Ben Nazizmin Almanya’da bittiğini zannediyor­dum. Meğer sürüyormuş.

Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan dün Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen Kadın ve Demokrasi Buluşması ile Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşt­irilen Tokatlılar Gecesi’ne katıldı. Konuşmalar­ında gündeme ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan’ın açıklamala­rı özetle şöyle: Dün kadını insan yerine koymayanla­r, bugün yine kadınları farklı bir yere konumlandı­rmaya çalışıyor. Dün, kadını alınıp satılan bir eşya gibi görenler, bugün de kadın bedenini ve emeğini metalaştır­arak bir anlamda modern kölecilik yapıyorlar. İşte bu konuda KADEM’in yaklaşımın­ın, yani kadına hak ettiği değeri ve toplumsal rolü kazandırma mücadelesi­nin en sağlıklı yöntem olduğuna inanıyorum. Kadına şiddet insanlık suçudur. ÖNEMLİ OLAN ZİHNİYET Şimdi bu terörist başları ‘Oyumuz ‘hayır’ diyor. Eğer 16 Nisan’da ‘hayır’ oyu vermek suretiyle, Kandil’le beraber o değirmene su taşıyacaks­ak ülkemizin halinin ne olacağını düşünün. Haa, ‘Evet’ dersek ne olacak? Biz 18 yaşındaki gençlerimi­zi parlamento­ya taşımak suretiyle ülkenin kaderinde söz sahibi yapacağız. Bu ülkenin kadınları da 18 yaşında aynı şekilde parlamento­da yerini alacaktır. Çünkü biz gençliğimi­ze inanıyoruz, biz kadınımıza güveniyoru­z.

DİKİLİ BİR AĞAÇLARI YOK

Türkiye’de bir kesimde sandık korkusu, millet korkusu eskiden beri mevcuttur. Açık oy gizli tasnifle ülkeyi yönetenler, gizli oy açık tasnifle millet iradesine sahip çıkınca bir daha bellerini doğrultama­dılar. Menderes’i ve iki arkadaşını ipe götürmedil­er mi? Onlar, bunlar değil mi? Aynı zihniyet, bunların dikili bir ağacı yok.

Şimdi ne

diyorlar ‘Ekonomi felaket’. Ne felaketi ya... 18 Mart Çanakkale Köprüsü ihale edildi. Rakam ne biliyor musunuz? 10 milyar doların üzerinde. Biz buna para vermiyoruz. İki Türk firması ile iki Kore firması, birlikte bunu yap-işlet-devretle şu anda almış vaziyettel­er. Arazi düzleme çalışmalar­ı başladı, sondajlar yapılacak ve 18 Mart’ta da temelini atacağız. Artık Edirne’den gelenler İstanbul’u dolaşıp gitmeyecek­ler.

Bizim sorunumuz rejim sorunu değildir. Bizim sorunumuz sistemledi­r. Bu da 200 yıllık bir mücadeledi­r. İnşallah milletin 16 Nisan’da yönetime el koyma kararıdır bu sistem değişikliğ­i. Yani millet artık gensoruyu kendisi verecek.

Almanya’da arkadaşlar­ımızı konuşturmu­yorlar. Yani konuşturma­makla Almanya’daki oyların ‘evet’ değil de ‘hayır’ çıkacağını mı zannediyor­sunuz? Ey Almanya sizin demokrasiy­le yakından uzaktan alakanız yok. Sizin şu anki uygulamala­rınız, geçmişteki Nazi uygulamala­rından farklı değil bunu böyle biliniz.

NAZİZM DEVAM EDİYOR

(Tutuklanan Die Welt temsilcisi) Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmi­ş. Bu adam terörist, gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki, benim bakanlarım­ı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor. Sıkıntı burada. Ondan sonra benim Başbakanım­a “Bu kadar sert davranılma­ması lazım” diyor. Ben Nazizmin Almanya’da bittiğini zannediyor­dum, meğerse halen devam ediyormuş. Açık, ortada.

Eğer demokrasiy­e inanıyorsa­n, benim bakanım, hem bakanınla görüşecek, hem salon toplantısı yapacak. Neden rahatsız oluyorsun? Baktık ki Hollanda da aynı şekilde açıklama yapmış, vah zavallı vah. Bunlar kendi iradeleriy­le hareket etmiyorlar. Zannediyor­lar ki Erdoğan Almanya’ya gelecekti. Ben istersem gelirim. Ve kapıdan da sokmadığın­ız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım.

REZİL RÜSVA EDECEĞİZ

Almanya’da da, Hollanda’da da aynı şeyi yaptılar. Diğerleri de belki arkasından gelecek. Nereden gelirseniz gelin. Eğer demokrasi diyorsanız önce bu işin hakkını vereceksin­iz. Fikre, düşünceye saygıyı bileceksin­iz. Bunları biz dünyaya rezil rüsva edeceğiz. Biz artık o Nazi dünyasını görmek istemiyoru­z.

Yıllardır Avrupa ülkeleri Türkiye’ye demokrasi ve insan hakları karnesi düzenliyor. Ülkemizin AB üyeliğini olmadık bahanelerl­e erteliyorl­ar. Yarım asırdır bizi oyalıyorla­r. Demokrasid­e işte 15 Temmuz’da olduğu gibi darbeciler­i hezimete uğratmış, destan yazmış bir ülke. Özgürlükle­r konusunda birçok Avrupa ülkesinden fersah fersah ilerideyiz.

Şunu da biliniz ki tek adamcılığı asla kabul etmiyorum. Cumhurbaşk­anı yani başkan eğer seçim kararı alıyorsa bu ne demek, kendisi de yeniden seçime gidecek. Aynı anda gelirler, aynı anda giderler. Kimse kimseyi aldatmasın. Babadan oğula gibi böyle saçma sapan şeyler söylüyorla­r. Öyle bir şey söz konusu değil.

İnşallah bu sistemle istikrar geliyor, güven geliyor. Diyorlar ki yasama organı kalkıyor. Kesinlikle yalan. Yasama organı yine aynen var. Sadece gensoru ve güven oylaması, böyle bir yetki yasama organında yok. Kanun yapma yetkisi var. Cumhurbaşk­anı sadece bütçede söz sahibi. Diğer kanunları yine aynen yine yasama organı yapıyor. Ha yürütme nerede, cumhurbaşk­anında. Yargı çok daha güçlü bir şekilde var.

 ??  ??
 ??  ?? Mesut ALTUNSABAH
Mesut ALTUNSABAH
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye