FETÖ yine saldırırsa millet kökünü kazır
Yıllardır ekranlarda olmasına rağmen gördüğü ilgi hiç azalmayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu: FETÖ’nün beli kırıldı. Yeni bir 15 Temmuz’a kalkışırlarsa bu halk köklerini kazır. 16 Nisan’da Türkiye’nin önü açılacak
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, 20 yılı aşkın süredir ekranlarda olup da izleyici ilgisini her geçen gün arttıran, kendini tekrarlamayan bir isim... atv ekranlarında haftada 3 gün izleyicisiyle buluşan Hatipoğlu’nun sadece Türkiye’de değil dünyanın en ücra köşesinde bile takipçisi var. Böylesine sevilen Hatipoğlu’nu bir de acımasızca eleştirenler var. Onlar hakkında konuşmaktan özenle kaçınan hoca, “Benim için Türkiye ve İslamiyet ayrı kavramlar değil. Ben her şeye din penceresinden bakarım” diyor. İşte, 16 Nisan’dan sonrası için ümitli olduğunu ifade eden Nihat Hatipoğlu’nun gündeme dair değerlendirmeleri:
BİR KISIM ELEŞTİRİ ‘HASET’TEN
Çok seviliyorsunuz. Bu sevgiyi çekemeyenlerin olduğunu düşünüyor musunuz?
Eleştiri bu işin tabiatında var. İki kesimden bu konuda eleştiri gelir: Birincisi kendi çevrenizden gelen eleştiriler. Bunların bir kısmına İslami litaratürde ‘haset’ denir. Aşırıya kaçılmadığı sürece bu anlaşılabilir bir durum. İkincisi ise, siz insanları Allah’a ve Peygamber’e çağırıyorsunuz. Toplumdaki kutuplaşmayı engellemeye çalışıp kucaklaşmaya çağırıyorsunuz. Türkiye’yi sevmeyen insanlar da bu nedenlerden ötürü kendisinde eleştiri hakkı görüyorlar.
Hiç mi rahatsız olmuyorsunuz?
Biz de insanız. Darlandığımız oluyor tabi ki. Hz. Peygamber’in bu konudaki metodu onları hiç görmeden yaptıklarını Allah’a bırakmaktır. Ben kendi işime bakıyorum. Bizi rahatsız eden kim varsa tarih içinde yok olup gidiyor.
İŞİN SIRRI ÇOK OKUMAK
Milyonlar sizi takip ediyor ama çevrenizde insan toplamıyorsunuz veya cemaatleşmiyorsunuz. Bunu özellikle mi yapıyorsunuz?
Benim cemaatim Hz. Muhammed’in cemaatidir. O bizim liderimiz, sığınağımız, efendimizdir. En büyük cemaat Hz. Muhammed ümmetidir.
Tekrara düşmemek de zor. Bunun için neler yapıyorsunuz?
Dini hizmetin ilki aşktır. Allah’a aşk duyacaksın, özleyeceksin. Ben çok fazla okuyorum. Kuran üzerinde tefekkür ediyorum. İslam tarihi üzerine, Peygamberimiz’in 23 yıllık hayatı ve sahabenin hayatı üzerinde okuyorum. Bu öyle geniş bir alan ki eğer okursanız tekrara düşmezsiniz.
Emeklilik gibi bir planınız var mı?
Eşime de zaman zaman söylüyorum: Belli bir yaşa geldikten sonra konferanslardan, ekranlardan uzaklaşayım, sünnete uygun bir sakal bırakayım, hayatımın bir kısmını Medine’de bir kısmını Türkiye’de geçireyim istiyorum. Rahmetli babamın başladığı bir tefsiri tamamlamak ve hayatı böyle sonlandırmak gibi bir isteğim var.
İSLAM DÜNYASI TÜRKİYE DEMEK
Batı, Türkiye düşmanlığı ve İslamofobi üzerinde birleşebiliyor. İslam dünyasının birlikte hareket etme konusunda bir eksikliği olduğunu düşünüyor musunuz?
İslam dünyası denilince Batı’nın aklına Türkiye gelir. Diğer İslam ülkelerini küçümseme anlamında söylemiyorum ama İslam dünyasını temsil edebilme yeteneği bizdedir. İslam dünyası kendi birlik sağlayamadı. AB ülkeleri ise Vatikan’da Papa’nın önünde biraraya gelebiliyor. 4 mezhebi hatta Caferileri temsil eden İslam alimleri neden bir araya gelip bir komisyon kurmazlar. Bu hâlâ mümkün.
Batı’da yükselen Türkiye düşmanlığı ve İslamofobi’nin kaynağı da bu mudur?
Batı dünyasının oyununu bozan tek ülke Türkiye’dir. Türkiye 15 Temmuz’da büyük bir badire atlattı ve yürüyüşüne devam ediyor. Batı, Türkiye’nin bu darbeden kurtulacağını düşünmüyordu. Batı’daki Türkiye düşmanlığı ve İslamofobi bir akıl tutulmasıdır.
HALK YANLIŞTA İTTİFAK ETMEZ
Türkiye 16 Nisan’da tarihi bir seçim yapacak. Türkiye’nin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ben Türkiye’yi ve dinimizi birbirinden ayırmıyorum. Her şeye din penceresinden bakıyorum ve bu ülkenin dualı bir ülke olduğuna inanıyorum. 16 Nisan referandumundan sonrası için çok ümitliyim. Sonuç mutlaka iyi olacak. Halk yanlışta ittifak etmez. Türkiye’nin önü çok açılacak. Geleceğimizi çok güzel görüyorum.
FETÖ tehlikesi bitti derken hâlâ operasyon yeteneğini sürdürmeye çalıştığını görüyoruz. Bu ihanet şebekesi Türkiye’den kazındı mı sizce?
Artık gücünü kaybettiğini ve belini doğrultamayacağını düşünüyorum. Yeni 15 Temmuzlara cesaret edebileceğine inanmıyorum. Zaman zaman bu tür söylentiler benim de kulağıma geliyor. Elbette dikkatli olunmalı. Yeniden kalkışırlarsa bu sefer bu millet, hepsinin kökünü kazır. Tümünün intiharı olur.