POZİTİF AYRIŞIYORUZ

IMF’ye borcun sıfırlandığı, kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıktığı, faizin yüzde 4.6 ile tarihinin en düşük seviyesine gerilediği ve 100 milyar doların üzerinde enerji-altyapı ihalelerinin gerçekleştirildiği Mayıs 2013’teki Gezi kalkışmasının üzerinden 4 yıl geçerken, yaşanan bu süreç Türkiye’yi yolundan döndüremedi. 2016’daki hain darbe girişimi ve jepolitik risklere rağmen, yabancı yatırımcıların gözde ülkesi olmaya devam eden Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte pozitif ayrışmasını sürdürdü. Borsa İstanbul, dün 98 bin 444 puana kadar çıktı. 3.53 TL’nin altını test eden dolar ise yılbaşı seviyesine yaklaştı.

Yeni hükümet sistemine ilişkin yasa tasarısının hazırlandığı kasım ayından bu yana Borsa İstanbul yüzde 33 ile dünyanın en fazla yükselen piyasası oldu. Şirketlerin piyasa değeri de bu dönemde yaklaşık 190 milyar TL artarak 740 milyar liraya dayandı. 27 Ocak’ta 3.94 TL ile zirveyi gören dolar ise, Merkez Bankası’nın aldığı tedbirlerin de etkisiyle, o tarihten bu yana yüzde 10.5 düştü. 3.7 milyar dolarlık yabancı girişi olan bu dönemde, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu indirmesine de yabancılar prim vermedi.

Türkiye’nin pozitif ayrışması, yabancıların hazırladığı raporlarda da kendini gösterdi. Deutsche Bank’ın “Türk Lirası alın” tavsiyesinden sonra, dün de JP Morgan, TL’de pozisyon alınabileceğine işaret etti. TL’nin gelişmekte olan ülke para birimleri arasında bu hafta en güçlü konumunu sürdürdüğüne dikkat çeken İntegral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, “İçerideki ılımlı rüzgârın yanı sıra, özellikle ABD Merkez Bankası’ndan gelecek yeni bir pozitif hava doları 3.52 TL’nin altına çekebilir” dedi. Dolarda aşağı yönlü eğilimin devam edeceğine vurgu yapan Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, 3.49 TL’nin test edilebileceğini, borsada ise 105 bin 500’ün hedefte olduğunu kaydetti. Tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi saldırılarına maruz kaldığı 2016’da bile yüzde 2.9 büyüyen Türkiye’ye ilişkin oluşan olumlu hava, piyasaların yanı sıra ekonominin diğer unsurlarında da kendini göstermeye başladı. Yabancılar 14 ay sonra ilk kez konut alımını artırırken, turist sayısı da 20 ay sonra arttı.