Sabah

Hamiyetli istimbot

- Eardic@sabah.com.tr SMS: EAR yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 0216 531 73 73 (MESAJ) facebook.com/enginardic

Kartal adlı “istimbot” jilet yapılacakm­ış. Eski ayları kırpıp kırpıp yıldız yaptıkları gibi, eski gemileri de jilet yaparlar, bilirsiniz. Yavuz’u bile yapmışlard­ı.

Kartal, 1911 yapımı. Yani, 106 yaşında. “(konomik ömrünü” tamamlamış. Pas içinde Tuzla’da yatıyor.

“Yapılmasın” diyorlar, kurtarılsı­n, müze olsun.

Peki bu Kartal’ın marifeti neymiş?

Kartal, Mustafa Kemal Paşa’nın Suriye cephesinde­n İstanbul’a döndüğü gün valizlerin­i yükleyip Haydarpaşa’dan Beşiktaş’a, Hayretttin İskelesi’ne gittiği vapur (oradan da Akaretler’e, Zübeyde Hanım’ın evine)... Olay 13 Kasım 1918 Çarşamba günü öğle saatlerind­e geçiyor.

O tarihte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olmadığına göre herhalde bir vapura binecekti, değil mi, ya tarifeli vapurla Karaköy’e ya da böyle bir tekneyle doğrudan Beşiktaş’a...

Kartal o zamanlar “askeriyeni­n” teknesiymi­ş. Atatürk para ödememiş.

Fakat Haydarpaşa’dan “Galata’ya doğru yola çıktığı” da söyleniyor. Yolculuk toplam yarım saat sürmüş.

Sonra da doksan beş yıl boyunca yük taşımış Kartal.

Kafam karıştı. Bu konu tarihçiler tarafından açıklığa kavuşturul­malıdır. Atatürk annesine mi gitmiş otele mi?

Nitekim, Samsun’a gitmek üzere Şişli’deki evden çıktığı zaman da Dolmabahçe’ye Osmanbey-Teşvikiye-Maçka üzerinden mi, yoksa Pangaltı-Harbiye-Taksim-Gümüşsuyu üzerinden mi gittiği de bir türlü açıklığa kavuşturul­amamıştır... Yıllardır soruyoruz, yanıt alamıyoruz.

Büyük önder, limanda demirli düşman gemilerine bakıp “geldikleri gibi giderler” sözünü işte bu Kartal’ın güvertesin­de söylemiş! Böylece Kartal kutsallık kazanıyor. Gerçi o sıralar adı “(ntreprise”, Hollanda yapımı, Fransa’dan alınmış, Kartal ismi sonradan Seyr-ü Sefain İdaresi tarafından verilmiş ama zarar yok. Yavuz zırhlısı aslında Goeben, Midilli zırhlısını­n asıl adı da Breslau... Biz el tersanesiy­le denizcilik yapmayı severiz. İşte bu da gazi bir gemidir! Kartal’ı müze yapın yapmasına da içine ne koyacaksın­ız?

“İçi” falan da yok üstelik küçük bir güverte, bir de minik kaptan köşkü, o kadar.

Bir şey koyamayaca­ksınız, ziyaretçil­er “Atatürk’ün ayağının değdiği yerlere” dokunup gidecekler.

“Bandırma” vapurunu korumayı beceremedi­niz, şimdi “gemi uyduramadı­k istimbot verelim” mi diyeceksin­iz?

Bir tarihçi, Kartal’ın “Bandırma’dan bile önemli” olduğunu belirtiyor, nasıl oluyorsa.

Öte yandan emekli bir tümamiral, “Kartal bu kadar direndiyse mutlaka bir nedeni vardır” demiş. (Hayır, Ramiz Paşa değil.)

Kartal hepimizden daha bilinçli!.. Güvertesin­de yaşanan o tarihi anı hafızasına kaydetmiş, o günden beri ölmemek için direnmiş ve bu anıyı koruyup yeni kuşaklara aktarmak için sabretmiş...

Sahi, Atatürk’ün bavulların­ı trenin vagonundan iskeleye taşıyıp Kartal’a yükleyen hamala madalya vermiş miydiniz? Yoksa yaveri Cevat Abbas mı taşımıştı? Bakınız bu da karanlıkta kalmış bir konudur.

 ??  ??
 ??  ?? Engin ARDIÇ
Engin ARDIÇ

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye