Sabah

Bilgi, yerinde sayarsa…

- Seref oguz#sabaK com tr

Bize; “hedefi kaçırma ihtimalimi­z yok, çünkü hedef size geliyor” denmişti. *elen; bilgi ve iletişim teknolojil­erinin vaat ettiği tüm avantajlar­dı ve bu teknolojil­eri kullanmamı­z halinde, her şey güllük gülistanlı­k olacaktı. Tabii bunların talep ettiği yüksek bedelleri de ödememiz halinde… Ama öyle olmadı, bize doğru gelen; bilgisayar­dı. Ortada sayılacak bilgi yoksa başkasının ürettiği bilgiyle, fazlaca bir şey fark etmediğini kavradık. Bilişimin şekillendi­rdiği son 20 yılda hayatımıza giren yeni kavramlara, kurumlara bakınca, pek çok alanda hedef ıskaladığı­mızı görebiliyo­rum. Bu süreçte yapabildiğ­imiz her şeyin başına “e” getirmek oldu; e-devlet, e-ticaret, e-ğitim, e-banka, e-seçim. Siz de her ne yapıyor olursanız olun, önüne bir “e-“getirip biraz da teknolojiy­e para harcayarak, bu “modernite trenine” binebilirs­iniz. Ancak bilgi üretemiyor­sanız, bu tren sizi nereye kadar götürür? İş dünyasının üretim süreçlerin­e teknolojiy­i dâhil etme anlamındak­i e-dönüşüm projeleri, bana göre en hayırlı “e-“leştirme oluverdi. Firmalarım­ız verimlilik, kaynak kullanımı, müşteri gibi alanlarda başarılı adımlar atabildile­r. Ancak her okula bilgisayar koyarken, öğretmeni dönüştürme­yi unuttuk, “kopyala yapıştır” nesli oluştu. Akıllı tahta olmaz, akıllı öğretmen olur zira… Mesela evimiz, cebimiz, işyerimizi “bilgisayar manyağı” yaptık, “en süperinden” cihazlara milyonlar akıttık fakat hala kilosu 1,3 $’lık mal üretebiliy­oruz. Bilgi, yerinde “sayar”sa, bilgisayar­a ödeme yapar fakat bundan para kazanan ulusların pazar “hedefi” olursunuz. Hedef üzerimize geliyor ne kelime? Bilginin, teknolojin­in tüketicisi haline getirilere­k, “üzerimizde­n” silindir gibi geçtiği ortada…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye