Sabah

İnsan Rabbine karşı nankör

-

Hz. Abdullah bin Amr ibadeti seven bir gençti. Bir gün Peygamberi­miz’e gelerek şöyle der: “Ey Allah’ın Peygamber’i! Hayatım boyunca her gün oruç tutmak, her geceyi de uyumaksızı­n namaz kılarak geçirmek istiyorum.”

Peygamberi­miz bunu duyunca şöyle buyurur:

“Buna gücün yetmez. Bütün hayatın boyunca bunu yapamazsın. Bazen oruç tut, bazen ye. Bazen (nafile) namaz kıl, bazen uyu.” Abdullah der ki: “Ben daha fazlasını yapabiliri­m.” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunun üzerine şöyle buyurur:

“Ayda 3 gün oruç tut. Hayırlar 1e 10 hesaplanır. Böylece ayda 3 gün, sanki bir yıl gibi olur. Sevap itibarıyla öyle kabul edilir.” Hz. Abdullah der ki: “Ben daha fazlasını yapabiliri­m.” Peygamberi­miz bunun üzerine şöyle buyurur: “O zaman 1 gün tut, 2 gün ye. Bu yeter.” Hz. Abdullah: “Ey Allah’ın Resulü! Daha fazlasını yapabiliri­m.”

Peygamberi­miz son kez şöyle cevap verir:

“O zaman 1 gün ye, 1 gün tut. Bu Allah’ın sevgili kulu Hz. Davud’un orucudur. Daha fazlasına müsaade etmiyorum.”

Hz. Peygamber (s.a.v.) ile genç sahabe Hz. Abdullah arasındaki bu hikâye manidar. Sahabe nefsini ibadete yönlendiri­p dünyadan tamamen soyutlanma­k istiyor. Her gece uyumadan namaz kılan, her Gusül abdesti alırken dua etmek doğru mudur?

Gusül abdesti alırken dua etmekte bir sakınca yoktur. Çünkü gusül abdesti almaya başladığın­ızda besmele çekerek yıkanmaya başlıyorsu­nuz. Artık o niyetle o işe girdiğiniz için dualarınız­ı söyleyebil­irsiniz. Eğer o duaları da biliyorsan­ız, söylemeniz­de dinen bir sakınca yoktur. gündüz oruç tutan bir insanın sosyal veya aile hayatının olması çok zordur. İşte bu noktada Hz. Resul (s.a.v.) ikaz ediyor; Hz. Abdullah’ı hayatın içine çekiyor. Bunu kabullenme­m buyuruyor. O’nu daha iyi anlamaya hakikaten çok muhtacız.

Adam isyankâr mı isyankâr. Azgın mı azgın. Hak bilmez. Hukuk bilmez. Setleri yıkar. İnsanları azarlar. Rabbini bilmez. Edebini bilmez. Buna rağmen cennete gideceğini iddia eder dururmuş. Bu adamın zeki ve edep bilen bir kölesi vardı. Bir gün bu efendi kölesine buğday tohumunu verir ve tarlasına buğday ekmesini emreder. Köle ise buğday yerine tarlaya arpa eker. Tabii ki hasat zamanı tarladan arpa çıkar. Efendi hiddetleni­r. Köleyi çağırıp azarlamaya

Makyajlı abdest aldım, namaz kılabilir miyim?

KULLANDIĞI­NIZ makyaj malzemesi haram veya necis, örneğin domuz yağı gibi bir üründen oluşmamışs­a namazınıza bir engel yoktur. başlar. Der ki; “Ben sana buğday ekmeni emrettim. Sen ise arpa ekmişsin. Nasıl böyle bir yanlışı yaparsın. Bana nasıl ihanet edersin.” Köle sakin bir şekilde cevap verir: “Efendim; ben arpa ektim ama tarladan buğday çıkar sandım, ne yapabiliri­m ki!” Efendinin hiddeti artar; “Be ahmak” der, “arpa ekilen yerden buğday çıkar mı?” Bilge köle cevap verir: “Ama siz hayatınız boyunca günah ekiyorsunu­z. Bir de cennet bekliyorsu­nuz. Günah ekilen bir dünyanın ahiretinde­n cennet çıkar mı?”

Bu uyarı hepimiz için gerekiyor değil mi? Az iyiliğin karşılığın­da mükafat ve merhamet bekliyoruz. Çok günahın karşılığın­da ise az ceza bekliyoruz. Onun içindir ki; Kuran-ı Kerim bizim bu halimizi kısaca şöyle özetler: “İnsan Rabbine karşı ne kadar da çok nankördür.” Ölünün 52. günü var mı? ÖLENİN 40. veya 52. günü şeklindeki uygulamanı­n dini bir kaynağı yoktur. Ama kişi vefat eden yakınının 40. veya 52. gününde hayır yapacaksa, mevlit veya hatim okutacaksa bunun da sakıncası yoktur. İstediğini­z gün istediğini­z iyilikleri yapıp, vefat edenin ruhuna gönderebil­irsiniz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye