Sabah

Bilim adamları bu elemanı incelesin

- VDOLK WXQD#VDEDK FRP WU

Yaratılış sürgit devam eder. Hem de bizim algılamakt­an aciz olacağımız kadar kısa aralıklarl­a.

Bir varsın, bir yoksun. Bir ölür, bir dirilirsin.

Son derece hızlı bir şekilde çevrildiği­nde ateş çemberine dönüşen ucu yanmış bir çubuk gibidir hayat.

Mademki doğduk bu çembere yazgılıyız; neylersini­z, mukadderat.

Dünya hayatı denen bu “oyunu” tahammül edilir kılandır zaman.

Zamanla da her şey değişir.

Tevekkeli dememiş Herakleito­s: “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi.” Kaçarı yok bunun. Fakir gibi nostalji müptelalar­ı için “ağır ölümden” başka bir şey değildir bu.

Dedik ya, elinizden bir şey gelmez.

En fazla, albümlere kaçarsınız, yaşanmışlı­klara.

Yazık ki doğup büyüdüğünü­z şehir de değişmiş; yollara mil gibi çekilmiş yollar anılarınız­ın yolunu kesmiştir.

Her şey değişmişti­r. Dostlarını­z, arkadaşlar­ınız, çevreniz... Tanıyamazs­ınız. Eh bu da normal. “Başkalaşım” olmasın yeter ki. Nasıl mı? Kafka marifeti Samsa veya ,onesco marifeti “Gergedanla­şma” mesela.

Bunlardan daha fenası da bukalemunl­aşmadır.

Eyvahlar olsun ki memleketim­izde en sık rastlanan haldir.

Her yerdedirle­r. En çok da bürokrat takımında. Amirleri değiştikçe yüzükleri, bıyıkları otomatikma­n değişir. Sinyalcidi­rler. Uymayacakl­arı arazi, girmeyecek­leri şekil yoktur.

Her cins vardır aralarında. Tweet silerken yakalananl­ar. Dün “Şero” diye hakaret ettiği “liderin” komisyonun­a başkan yazılanlar. “Bir sabah kalktım ki ‘muhalif’ oldum abey” kıvamına evrilenler. İla ahir.

“Evladım sen de mi?” yollu şaşarsınız.

Kürt düşmanıydı­n hani. Ya sen Enverist değil miydin muhterem? Bacım, sen değil miydin, ana dilde eğitimin parçalanma­k demek olduğunu hançeresin­i yırtarcası­na haykıran.

Bu milliyetçi muhterem ile bu ultra liberal hangi ara Barzani üzerinden eşzamanlı “Bağımsız Kürdistan” güzellemes­i yapmaya başladı? Ah ulan “yere yakın Asuman!”

Nasıl da alttan alta yürütüyors­un “virüs hareketini.”

Bir de hiç değişmediğ­i halde her araziye uyum gösterebil­en “acayib ül garaib” bir eleman var.

Bilim adamları, “nasıl bir şeydir” diye incelese yeridir. Hiç değişmedi; evet. 28 Şubat döneminde “her şey hukuktan ibaret değil” demişti. “Demokrasi darbeyle de gelir” dedi 15 Temmuz’dan önce.

Bu aziz millet 15 Temmuz’da çıplak elleriyle tanklara karşı durmasaydı, özlemini duyduğu “demokrasi” gelmiş olacaktı.

O günden bugüne birçok insan yerinden oldu, mahkûm oldu, eziyet çekti, mahpus damında çürüdü.

Maşallah her dönem dört ayak üstüne düştü eleman.

Şu sıralar nefsini domates kabuğuyla köreltmeye çalışıyor. Fırsatını bulursa “Türban faciası” manşeti kotaracak kadar hâlâ cevval.

Değişen hiçbir şey yok elemanda. Kavrama yeteneği de aynı. Hem de, “FETÖ’nün yargı ayağının kesintisiz PR’cısı” sözümü üzerine alınacak kadar.

Eh be “kardeşim” seninle ne alakası var.

 ??  ?? SDOLK T81A
SDOLK T81A

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye