Sabah

Bir de “Tülin” dersi..

- ´HhLYA

Mert’le ayni sayfada Ayşem de (Özyılmazel) Tülin Şahin’i yazmış.. Birlikte Los Angeles’e uçmuşlar, THY ile.. Tülin, iş anlaşmalar­ına “THY’den başkası ile uçmam” maddesini ille koyduruyor­muş.. Milliyetçi falan olduğundan sanmayın. THY, hele okyanus aşırı, dünyanın yolcusunu en iyi ağırlayan hava yolu da ondan.. Ben de yıllardan beri başka uçağa binmedim. Tülin, işten işe koşan, en başarılı, en seçkin, en rakipsiz mankenimiz. Herkes mankenliği TV dizilerine atlamak için bahane diye kullanırke­n, o sadece mankenlik yaparak, kraliçeler gibi yaşıyor. Ayşe yanında oturduğu Tülin’in yol boyu çenesinin nasıl işlediğini anlatmış.. Bir yandan anlatıyor, bir yandan çiğniyormu­ş, o çene.. Öyle hareketli yaşayınca anlatacak çok şeyin olur tabii.. İkincisi.. Yakından tanır ve çok severim. Tülin öyle yaşam koçu, ya da doktor, bilmem ne, diyet uzmanı, muzmanı tanımaz. Canı ne isterse, canı istediği zaman yer.. Yani o müthiş vücudun sırrı, onun bunun tavsiyeler­i, ya da koçlara binlerce ödemek değil, beyninden gelen çağrıları dinlemek ve uymaktır.. Vücut, metabolik bir hastalığı yoksa, ihtiyaç duyduğu şeyi ister, çünkü. Beyne açlık hissi duyurmamak da, kilo almayı önler. Açlık hissi duymayan beyin “Sakla” emri vermez, “Erit” emri verir çünkü.. Tülin çantasında, başta çikolata, abur cubur dediğimiz her şeyle oturmuş o ikramı ile ünlü THY uçağına.. Durmadan çikolata, karamel, gofret yemiş, çeşit çeşit.. Kahvaltısı­nı da resmiyle koymuş köşesine, Ayşe... Reçel sürülmüş çörek, yumurta, pancake.. Ananas suyu.. Hepisini temizlemiş Tülin.. Ayşe’ye dönmüş.. “Ben doymadım yahu!.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye