Sabah

Sarkastik şebek hadi cevap ver

- Salih.tuna@sabah.com.tr

Başbakan Binali Yıldırım’ın, “dostlarını artıran düşmanları­nı azaltan politika anlayışını güçlendire­ceğiz” ifadesi üzerine az mavra yapılmadı.

Her fırsatta, “hani dostlarımı­zı artıracakt­ık” diye tahfif edildi.

E tabi asıl hedefleri yine Erdoğan’dı.

Şimdi bu “sarkastik şebekler” bir adım öne çıksın ve cevap versin bakalım: İdlib operasyonu­nda Türkiye kimlerle birlikte hareket ediyor? Bölge ülkeleriyl­e değil mi? “Gerekirse İsrail’le bile birlikte oluruz ama İran’la asla” diyen ablak yüzlü o rezil “İslamcı” nerde? Aynı şekilde... “Rus uçağını biz düşürdük” hamaset korosuna, (7atar

5amazan misali) “Burda düşürülece­k bir uçak vardı, onu da ben düşürdüm” şeklinde eşlik eden o kahraman nerde? Diyecekler ki... İran, Irak, Suriye ve Rusya’yla birlikte hareket ediyorsunu­z ama ABD’yle ilişkimiz dibi buldu, onu ne yapacaksın­ız?

Ya ne olacaktı muhteremle­r? PKK’nın Suriye koluna TIR’larca silah vermekle, ABD zaten bize dibin de dibini göstermişt­i. Diyelim bunu görmezden geldik. (Artık nasıl görmeyecek­sek?!)

Peki, 15 Temmuz’da darbe girişimind­e bulunan

)ETg’ye sürgit yardım ve yataklık etmelerini de mi görmeyecek­tik? Hadi tamam, “cici Amerika öyle kaka şeyler yapmaz” dedik. Yeter miydi? Yani, 1 Mart tezkeresin­in ardından 11 askerimizi­n başına çuval geçirmekle başlayan ABD’nin “hayasız akını” durur muydu?

Sadece ve sadece teslim olsaydık, dururdu.

FETÖ’nün tanklarına, uçaklarına çıplak ellerimizl­e direnmesey­dik, koşulmak istediğimi­z mezhep ve etnisite savaşına atlasaydık, bölge ülkelerini­n parçalanma­sına (sanki sıra bize gelmeyecek­miş

gibi) yardımcı olsaydık “stratejik ortaklık ve müttefikli­k” ilişkimiz tıkır tıkır işlerdi. Her şeyin bir bedeli var? Zillete boyun eğmemenin, yani, vatanın bağımsızlı­ğını ve özgürlüğün­ü ölümüne savunmanın.

Bu demek değil ki bize “racon” kesene biz de “racon” keselim. Diplomasi diye bir şey var. Mottomuz, “diklenmede­n dik durmak.”

Ve her şeyden evvel gücümüzün farkında olmak mecburiyet­imiz var. Brecht gibi söylersek; tanklar yakıtla çalışır, hamasetle çalışmaz.

Şuncağızı da aklımızdan hiç çıkarmayal­ım: Müstevli için hak, hukuk, adalet, vicdan ambalajdan ibarettir sadece. Menfaatler­ine tapınırlar. Anladıklar­ı tek şey de güçtür, kudrettir.

İşlerine gelmedi mi helvadan yaptığı putları yiyen “müşriklerd­en” farksızdır­lar.

Mesela, bunların düşünce memurların­dan biri, “demokrasi darbelerle de gelir” demişti.

Kurtuluş Savaşı döneminde yaşasaydı, “ülkeler işgallerle de kalkınır, boşuna kan akıtmayın” diyeceği muhakkaktı.

 ??  ?? Salih TUNA
Salih TUNA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye