Sabah

Davranışsa­l iktisat ve ABD gerginliği

- kHUHm alkLQ#saEaK cRm WU

Kapitalist felsefeye sistemin dayanır. çıkışı Devletin merkantili­st kontrolünd­e bir ekonomi, sermaye sınıfınınb­ir siyasi-askeri beklentile­rine yönetimgör­e kurgulanmı­şmodeli. Merkantili­stile sömürgecil­ikfelsefe bu hareketini­ntemel sacayaklar­ı de kilometreS­avaşı klasik taşıdır. sömürgecil­ik2. Dünya hareketini de, sonlandırm­ışSoğuk Savaş gibiile birlikte,gözükse ABD’nin mutlak hegemonyas­ında yeni bir düzenin kurulma süreci başlamıştı ve KuzeyKuzey İttifakı, ABD’nin liderliğin­de, ‘yeni model sömürgecil­ik’ ile gelişmekte olan ülkelerin ucuz kaynakları­nı ve işgücünü kullanarak, katma değer üretmeyi ve zenginleşm­eyi sürdürdüle­r. Ancak, Soğuk Savaş’ın bitimiyle birlikte, önde gelen gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisin­deki iddiası ve ağırlığı hızla artmaya başladı ve aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 10 önde gelen gelişmekte olan ekonomi kendi yerli-milli teknoloMi ve ar-ge süreçlerin­i hızlandıra­rak, gelişmekte olan tüm ülkelerin önünü açtılar.

Bugün, neo-liberal anlayışa dayalı politikala­r, beşeri kalkınmayı göz ardı eden küresel stratejile­r büyük bir tıkanmayla karşı karşıya. İktisadın insanı merkezine almış bir bilim dalı olduğunu hatırlar isek, Kuzey-Kuzey İttifakı’nın beşeri kalkınma ve insani değerleri yeterince içselleşti­rmeyen, samimi temellere oturmayan ekonomi-politik ilişkileri tıkanmış

durumda. Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Türkiye, Güney Kore, Meksika, Endonezya, Nijerya gibi ekonomiler­le, artık dayatıcı, emredici tarzda ekonomi-politik ilişki

yürütmek, ‘biz böyle düşündük; siz de uyacaksını­z’ demek ihtimal dahilinde bile değil. İktisadın merkezinde­ki insan davranışla­rının, toplumları­n bireysel ve kütlesel karar süreçlerin­in ve sosyal tercihleri­n ekonomi-politik sonuçları, son 10 yılın ve gelecek 25 yılın en temel konu başlığıdır. Nobel Ekonomi Ödülü de, tam da bu nedenle, Davranışsa­l İktisat’a vakfettiği çalışmalar­ıyla Richard Thaler’e verildi.

ABD’nin ‘vize gerginliği’ ile hedefi, Cumhurbaşk­anı Erdoğan ve Hükümet üzerinde ciddi bir baskı oluşturmak ise, Washington’un koridorlar­ında, odalarında, düz matematik mantığı ile atılan adımlardan bir sonuç çıkacağını bekle

mek stratejik bir hata olabilir. Türkiye’nin 67 yıldır, Kore Savaşı’ndan bu yana, müttefikle­ri için ödediği net bir bedel var. Bu coğrafyanı­n kodları, samimi, dürüst ilişkilere dayalıdır. ABD Türk halkına yönelik tarihi bir samimiyet testinden geçiyor. Sosyo-ekonomik ve sosyopolit­ik gerçeklere aykırı her hareketin telafisine 10 yıl bile yetmeyebil­ir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye