Tek ümidimiz TÜRKİYE
Mehmetçiğin coşkuyla karşılandığı İdlib’e ilk kez SABAH girdi. Tüm dünyanın gözünün çevrildiği İdlib’e, neredeyse tek kurşun sıkmadan 12 Ekim’den itibaren sessiz sedasız girmeyi başaran TSK, Atme, Salva, Darra İzzah ve Anadan üzerinden Bereket Dağı’na ulaşarak Afrin’in güney sınırında YPG-PKK’nın karşısına dikildi. İdlib intikali sürerken, SABAH muhabiri de Türk askerinin izlediği güzergâhı takip ederek bölge sakinleriyle konuştu.
İdlib’de, çadır kamplarda, okullarda, köy ve kasabalarda yediden yetmişe herkes Türkiye’nin askeri intikalini konuşuyor. Ortak görüş, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İdlib için son umut olduğu. MEHMETÇİK SEVGİSİ
İdlib’deki ilk durağımız Bükülmez ve Oğulpınar sınır karakollarının tam karşısındaki Kah kasabası oldu. Kasabanın çevresinde çok sayıda çadır kamp bulunuyor. Bu kamplardan birinde Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin desteğiyle açılan bir ‘okul öncesi eğitim’ kurumuna giriyoruz. İçeride 50’den fazla çocuk var. Öğretmenlerden Ümmü Enes şöyle diyor: “Türkiye’nin adını duymak bile güven veriyor. Derslerde çocuklar bize Türk askerini soruyor. İnşallah bundan sonra hepimizin yüzü gülecek.”
Reyhanlı’daki Bükülmez Karakolu’nun hemen karşısında bulunan Atme kasabasındaki çadır kampta ise yaklaşık 1 milyon Suriyeli yaşıyor. Hama’dan, Humus’dan ve Halep’ten gelen Suriyeliler, Türk askerlerini ilk karşılayanlar oldu. 4 yıldır Atme’de yaşayan Hassan Nasır (52) “Türkiye ile en kötü günümüz bile bu günlerimizden çok daha iyi olacak” ifadelerini kullanıyor. Türk askerinin büyük sevinç gösterileriyle karşılandığı Dara İzzah sakinlerinden Awad Ahmed Sultan ise, “Burada çok büyük acılar çektik. Bize Türkiye’den başka sahip çıkan olmadı. Türk askerine bir borcumuz var” diyor.