Ekonomi yönetiminde... “Uyum, inanç ve sıkı çalışma gereği!”
Bir süredir, 2019’da yapılacak üç seçimin önemini, “yüzde ” barajını aşmanın ciddiyetini yazıyorum. Meselenin siyasi yönü ile AK Parti bünyesine dair hassas noktalarını kısmen anlatmaya çalıştım. Şimdi, tabloya “ekonomi ve ekonominin yönetimi” açısından da bakmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Ekonomi denilince, “makro dengeler”, “iç ve “ekip uyumu ve hedeflere inanç” öncelikli konular akla geliyor. Ben özellikle, ekonomi yönetiminde yer alan teknisyen kadronun niteliğini, risk yönetim kabiliyetini, siyasi kadronun ise gelecek tasavvurunu ve özgüven derecesini önemsiyorum. devam edeyim.
Türkiye ekonomisi, büyüme iştahı ile kamu maliyesinin seyrini aynı anda gözeten oldukça dikkatli bir çizgide ilerliyor. Küresel sorunların devam ettiği bir ortamda, bütçenin gerektiğinde büyümeyi koruyup kollayacak enstrüman olarak kullanılması mümkün hatta gerekli. Önemli olan
tutulabilmesi. Ki Merkez Bankası, bu amaçla
uygulamaya çabalıyor. Enflasyonun genel seyri, sadece faizler veya hazine borçlanma maliyetleri açısından değil, vatandaşın ekonomik huzuru ve geleceğe güvenle bakması için de çok mühim. Geriye yönelik endeksleme alışkanlığının hortlamaması, satın alma gücünün erozyona uğradığına dair yakınmaların doğmaması için titiz olmakta yarar var. ce... Kısa süre önce Washington’da gerçekleşen IMF-Dünya Bankası toplantıları kapsamında, özellikli ortamlarda Türkiye gündem maddesi idi. Uzun uzun yazmaya gerek görmediğim kalıp cümleler ifade edildikten sonra ısrarla Ankara’dan karmaşık sinyaller geldiği ileri sürüldü. Ama aynı zamanda, “7ürkiye yeni bir eko
beklentisi de dile getirildi. Bence konuşmaların en değerli kısmı da burasıydı. Tekil tedbirler dizisi açıklayan Türkiye, 2023 hedeflerini güncelleyerek, 2053 ve 2071 eksenini tanımlayarak yoluna devam etmek zorunda. Bu da ancak 2019’un istikrarlı çıkış yılı olmasıyla mümkün!