Paris, Pompidou!. Sydney, Opera!.. İstanbul, AKM!..
Dünyanın en ünlü Kültür Merkezleri’nin hemen hemen hepsine gittim.. Hatta New York’un ünlü Lincoln Center’in bir konser galasının programının kapağında adım bile çıktı.”Sunan Hıncal Uluç” diye.. Modern Folk Üçlüsü olarak davet edilmiştik.
Hepsinin içinde ikisinin yelkenliyi andıran mimarisi muhteşemdi, binanın.. Binanın önünde ve yanında uzanan bahçesi, köprüdeki gösterilerin izlenme yeriydi. 2000 Olimpiyat Oyunları’nın kapanışı için yapılan havai fişek gösterilerini, o da nurlar içinde yatsın, sevgili kardeşim Kenan Onuk’la o binanın bahçesinden izlemiş, yer kapabilmek için de, akşam 8’de başlayacak gösteriler için sabah 8’de Opera’nın kapısında olmuştuk.
Bu en sevdiğim, en alkışladığım iki örneği niçin verdim?.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Kasım’da sunduğu yeni AKM, aynen bu iki görevi de yapacak.
Birincisi.. Pompidou Center gibi çok işlevli.. İçinde dev bir Opera başta, performans sanatları salonu var.. 2500 kişilik.. 1000 kişilik konferans salonu.. 800 kişilik küçük tiyatro salonu..250 kişilik Oda Tiyatrosu.. 285 kişilik sinema.. Bilgisayarlarla donatılmış kütüphane ve çalışma alanı.. Restoranlar.. Kafeler.. Tasarım dükkânları.. Satış alanları.. Müze.. Galeri.. Bunlar bir araya gelince, çepçevre ve kentin tam merkezinden gece ayrı, gündüz ayrı duygularla seyredebileceğimiz bu teras, bana sorarsanız, dünyanın en güzel restoran yeri..
Bir Yılbaşı, bir Cumhuriyet Bayramında mesela, Boğaz Köprüsündeki havai fişek gösterilerini buradan seyretmek mümkün olacak.. Şimdi biri söylesin bana!.. Daha ne olsun?. Ki dahası var..
Yeniden planlanan taksim Meydanında araç görünmeyecek. AKM’ye gidecekler, yeraltı yolundan gelip, yeraltı otoparkına bırakacaklar araçlarını.. Ya da yeraltından işleyen metro veya otobüsleri kullanacaklar..
Onun da öyküsü var.. Yarın!.