NATO, vd... Duruma ayılıyoruz!
Dünya üzerinde uçan kuşları bile izlediğini iddia eden ABD ve NATO... 15 Temmuz gecesi İncirlik Üssü’nden kalkan iki tanker uçağından habersiz olabilir mi? Diyelim ki... O dönem İncirlik NATO üssünün odak görevi zaten DEAŞ operasyonunu sürdüren koalisyon uçaklarına Suriye üzerinde yakıt ikmali yapmaktı. Fetöcü subaylar tezgâhı buradan kalkarak kurmuşlar... Tamam da... Uçakların yönlerini güneyden kuzeye çevirdiğinden bihaber NATO komutanlığı; o gece iki tanker uçağının Ankara üzerindeki F-16’lara tam 20 kez yakıt aktardığını bilmeyen bir Pentagon mümkün mü?
Açık olan şu: Pentagon ve NATO o gece darbe girişiminin “içinde”ydiler.
Ankara bunu başından beri biliyor ama tezgâhın nereye kadar yürüyebileceğini görüp izlemek istedi. (Almanların üsse sokulmamasını ve daha birçok şeyi bu açıdan okumak gerekir.)
Sonunda Norveç vakasına kadar geldik.
★★★
Geçen yılın aralık ayını hatırlayın...
NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı Curtis Scaparotti hiç çekinip sıkılmadan “NATO’ya önemli hizmetler veren yetkin ve yetenekli subayların Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından görevden alınması ittifakı zayıflatıyor” demişti.
Kastettiği subaylar NATO’da görev yapan Fetöcü/darbecilerdi.
Düşünün, ittifak merkezi Belçika’daki 140 askerimizden 78’i Fetöcü çıkmıştı ama Scaparotti böyle rahatça atıp tutabiliyordu. Neden?
Artık nedenini bilmeyen yok! Fetöcülerle NATO zaman içinde aynı madalyonun iki yüzü gibi olmuşlar. (Tıpkı 1970-80’lerde İtalya’da NATO’yla Gladio arasındaki ilişki gibi!)
Aralık 2016’da bu olay üzerine “belli ki şimdi NATO üzerinden yürüyecekler” diye yazmıştım. Gelişmeler yanıltmıyor.
★★★
Pek bilinen bir Batı fıkrası vardır. Hani gece vakti metroya yaşı hayli ileri ve kokoş bir kadın binmiş. Karşısındaki sarhoş adam dayanamayıp kadına “hanımefendi bu halinize bakıyorum da, sizin kadar çirkin kadın görmedim” demiş. Kadın sinirlenmiş ve adama “ben de sizin kadar sarhoş bir adam görmedim” karşılığını vermiş. Adam gülüp cevaplamış: “İyi de ben sabaha ayılırım.”
İsmet Özel bir tarihte bu fıkrayı anlatıp “bir türlü ayılamadık, üstelik kadına çirkin olduğunu söylemesek bu kadar berbat duruma düşmeyecektik” demişti.
Bana kalırsa...
Artık ayılmaktayız.
İçimizdeki “ecnebi”ler bile ayılıyor. Tabii bir yandan da arınıyoruz ki, pek güzel!