Sarraf’ı rehin aldılar iftiraya zorluyorlar
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: Sarraf davası bir kumpastır. Sanıklar adeta rehin durumda. İfadeleri kendileri yazıp ellerine veriyorlar. Türkiye aleyhine karar çıkması için iftiraya zorlanıyorlar
Bakanlar Kurulu dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. 2 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklamalarda bulundu: (ABD’deki Rıza Sarraf davasıyla ilgili) Dava, Türkiye’ye dönük bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ’nün asker, polis ve yargı içerisindeki mensupları eliyle giriştiği ancak başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD’de, ABD yargısı eliyle tekrarlanmasından başka hiçbir şey değil. Bu dosyadaki delillerin hiç birisi hukuki değil. Davanın sanıkları üzerinde çok net bir şekilde yargılamayı yapanlar baskı uygulamakta. Bunlar adeta rehin durumunda. “Şu ifadeleri kabul ederseniz, şu kadar cezayla kurtulursunuz, hemen tahliye olursunuz” yazıp ellerine veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümeti, kurumlarını suçlayan ve Türkiye’nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak iftiralarda bulunmaya zorluyorlar. 15 Temmuz’da başarılamayan veya başka olaylarla, siyasi adımlarla, gayri hukuki yollarla başarılamayanlar şimdi ekonomik yaptırımlar suretiyle Türkiye’ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıya olduğumuzu buradan ifade etmek isterim.
(NATO’nun skandal tatbikatıyla ilgili) Bu NATO tarihinin en büyük skandallarından biri. Kabul edilemez bir durum. Açık bir had bilmezliktir. Bir özensizlik sonucu yapılmış bir iş gibi de gözükmemektedir. Sadece iki kişiyle alakalı işlem yapılması, görevlerine son verilmesi bu olayın tamamen enine boyuna araştırıldığı ve her yönünün ayrıştırılması anlamına gelmez. Onun için orada görevli üst amirler komutanlar kimse onlarla ilgili de işlem yapılmasını ve onların sorumluluklarının olup olmadığının tespit edilmesini ve gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Üstü örtülmemeli.
Bu olay bazılarının Türkiye’ye zarar vermek için NATO dahil uluslararası bazı örgütleri ve platformları kullanmaya çalıştığının da maalesef somut ve kötü bir örneği olmuştur. Onun için NATO yetkililerinin, Türkiye düşmanlığı olan çevrelerin NATO’yu etkilemesine, işlemlere sızmasına ve NATO’nun faaliyetlerinin olumsuz gölgelemesine izin vermemeleri gerekir. Eğer Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütlerle irtibatı olanlar, bu tür uluslararası örgütlerde çalışanların üzerinde etki kurarlarsa veya bu örgütlerin içine bizzat girerlerse bunun gibi birçok olumsuzlukla karşı karşıya kalabiliriz.
İnşallah aralık sonu veya ocak içerisinde taşeronla ilgili yasa TBMM’ye gelecek ve yasalaşacak.
(Rakka’da PYD-YPG-DEAŞ terör örgütleri anlaşmasıyla ilgili) PYD terör örgütü, ABD’li yetkililerin bilgisi ve onayı olmadan herhangi bir iş yapamaz. DEAŞ’lı teröristlerin Türkiye’ye girmemesi için her türlü tedbirimizi aldık ve almaya da devam ediyoruz. ANKARA